Akşam üstü telefon çalıyor, arkadaşım beni davet ediyor, sık sık yaparız bu akşam oturmalarını, hava sıcak bunalıyoruz, balkonda sohbetimize devam etmek istiyoruz. Balkon sitenin basketbol sahasını görüyor. Her günkünden farklı bir kalabalık çarpıyor gözüme, bir çeşit hazırlık gibi… süslü giyinmiş hanımlar ellerindeki balonları asıyorlar sahanın potasına ve kenar tellerine, bu hazırlığın ne olduğunu soruyorum…bilmem diyor, birilerine soruyor. Site sakinlerinden birileri sünnet kınası yapacakmış, şaşırıyoruz…. Şaşkınlığımızın sebebi düğün yapılacak yerin istanbul’un iyi semtlerinden birinde bulunan lüks sayılabilen bir sitenin bahçesinde olmasıydı, farklı bir durumdu… ”yaşasın” diyorum ”alışılmadık bir gece yaşayacağız desene” evet diyor.Hava kararmaya başladığında balkonumuzun görmediği giriş kapısından davul ve zurna sesleri yükseliyor sonra yaklaşıyor, bakıyoruz, sitenin çocukları sünnet çocuğunu önlerine katmış, alkışlarla geliyorlar, sahanın kapısından giriyorlar neşe içinde. Minik bir kız çocuğu yerlere sürünen gelinliğiyle koşturuyor, birileri resim çekiyor, birileri davul zurnanın ritmine kaptırıp kendisini oynuyor. Neşeli bir topluluk, 120 dairelik bir site, akşam evine dönen arabalardan merakla bakan gözler…Kapatıyorum gözlerimi, bir süre anadolunun herhangi bir yerinde herhangi bir köyde hayal ediyorum kendimi, bir bir canlandırıyorum gözümde tabloyu, yapbozun parçaları gibi herşeyi yerli yerine yerleştiriyorum, geleneksel giysileriyle kadınlar erkekler halay çekiyor, üzerinde şalvarıyla davulcu ve zurnacı, yarı toprak yarı çimen bir zemin, kablolarla uzatılmış sıralı çıplak ampuller, aralıklı dizilmiş sandalyelerin üzerine gelişigüzel yerleştirilmiş kalaslar, burnuma hafiften gelen çam kokusu,hayal değil gerçek sanki…. derken arkadaşımın çay içermisin sözüyle geriye dönüş.. tekrar bakıyorum düğün yapan topluluğa, sanki üzerlerinden tüm aksesuarları sökülmüş gibi garipsiyorum, çok özenilmemiş, günlük giyilen tişört ve şortlarla ortada halay çeken şehirli kızlar, etrafı tellerle çevrili sahada beton zeminde çocuklar koşuşturuyor, kırmızı tişörtlü kot pantalonlu bir zurnacı üflüyor zurnasına..komik görünüyor herşey bir anda, gülümsüyorum, çam kokusunun yerini eksoz kokusuda alınca anlıyorum ki burası, anadolunun beton yakası. Gülümsüyorum yeniden, zaman, mekan, ekonomik şartlar, yaşantılar değişsede, insanımız özünde aynı ,büyük şehrin modern hayatına ayak uydursada, davulun zurnanın sesini duyduğunda verdiği tepki aynı, mutlu oluyorum.Sonra Hande Yener ve Tarkan çalıyor, bu sefer yeni kuşak atıyor kendini ortaya. Şehir çocukları halay çekmeyide beceremiyorlardı zaten, kaç halay gördülerki hayatlarında, yada kaç tanesi teknolojik eğlencelerini bırakıpta gerçek bir düğüne gitti…Bakıyorum köşede birileri mum yakıyor tepsinin içine, fazla aydınlatılmamış bahçede zar zor görüyorum, seçemiyorum ne yaptıklarını, sonra kına yakılacağını anlıyorum, merak ediyorum, acaba sünnet çocuğuna kına yakarken hangi türküyü çalacaklar diyorum içimden, benim bildiğim kına türküleri hep gelinler için yazılmıştı. Ve başlıyor zurnacı kına gecesi türküsüne, sözleri söylenmiyor sadece çalınıyor, ve ben bitiyorum.Bir anda 16 yıl öncesine gidiyorum hızla, kına gecemin yapıldığı gece, arkadaşlarım ellerinde mumlar etrafımda dönüyorlar, başımdan aşağıya örtülmüş kırmızı işlemeli kına örtüsü ve başlıyorlar söylemeye….Kinayi getir AneyParmagin Batir AneyBu gece MisafiremKoynunda Yatir Aney
Gözlerime kocaman iki damla doluyor, doluyor ve süzülüyor yanaklarımdan aşağıya, sanki kalbim kırık, bilemiyorum.Neşeli kalabalık ellerinde mumlarla dönerlerken, mumlardan biri balona değiyor… ve yine dönüyorum gerçek hayatın ta içine. İçimde birşeyler sızlıyor, ne olduğunu bilemiyorum ama sızlıyor işte… Hayatta iki sahne beni çok etkiler ve içten içe ağlatır, birisi, bir gelinin düğün kalabalığının içine ilk giriş anı, diğeride kına gecesinde söylenen bu türkü..Balonların patlamasını fırsat bilen çocuklar, diğerlerinide patlatmaya başlıyorlar neşeyle, en çok cocuklar eğleniyor, ben hüzünleniyorum….Saat ilerliyor ve önce bir polis minibüsü geliyor kapı önüne, şöyle uzaktan bakıp gidiyor, 20 dk sonra başka bir polis aracı yanaşıyor, sitenin içine giriyor, birşeyler konuşuluyor ve müzik kesiliyor. Birinin elinde kırmızı tüllerle süslü bir sepet birşeyler dağıtıyor, kına yada kuruyemiş olmalı diyorum…İstanbulda şehir içinde bir site ve sıra dışı bir sünnet düğünü böylece bitiyor, beni çok uzak köylere ve geçmiş yıllara götürüyor, kalmak istiyorum orda, ama olmuyor dönüyorum ve bitiyor..
yorumlar
eylul74, yanılmıyorsam ilk yazın tebrik ederim,çok samimi bir anlatım olmuş.yazını okuduğumda aklıma şu türkü geldi;”yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar”kına gecelerinde gelini salya sümük haline getirene kadar ne kadar dokunaklı türkü varsa hepsini sıralarlar,sanki gelini ağlatınca zafer kazanmış gibi olurlar.gelenek işte ne yaparsın:))akıllılık edip erkenden ağlamaya başlarsan bu işkenceye maruz kalmazsın diyeceğim ama sözüm sadece kına gecesi yaşama ümidi olanlara tabii ki.
teşekkürler arkadaşlar..evet ebrucum ilk yazı denemem acemi işi tabiki:))) ama denemedim demem artık…o gün kendimi izledim…neler hissedip neler düşündürüyor bana gördüklerim …bi anda sen geldin aklıma bana demiştin ya sende bişeyler yaz diye…kendime sordum şu anki duygularımı nasıl yazıya döküp anılaştırabilirim…sonra kendimi dinledim..kafamızda sürekli dönüp duran karmaşık düşünceler vardır..onları yansıtmaya çalıştım..elbette ben edebiyatçı değilim..lise yıllarında yazmaya çalıştığım bikaç kompozisyon ödevinden başka yazmışlığımda yoktur..ama olsun buda benim için bir anı olacak:))
bu arada kına gecesi türkü sözlerinin üzerini tıklarsanız…bu güzel türküyü dinleyebilirsiniz
eylul74 anılarımızı yazmak için yazar olmamıza gerek yok,şarkı söylemek için solist olmamız da gerekmiyor.duygularımızı,yaşadıklarımızı,anılarımızı paylaşmaktır esas olan ve keyifle okudum ilk denemeni şimdi sıradakini sabırsızlıkla bekliyorum:))
ooo yapma ebru bence hafif sakinlerine bu kadar işgence yeterlidir:))))..ama şaka bi yana yazmak beni baya rahatlattı ve mutlu etti…yayımlarmıyım bilmiyorum ama hissettiklerimi anılaştırmak adına yazmaya devam edebilim
eylül74;böyle durumlarda şöyle bir duygu yeşeriyor mu içinizde? herşey yerinde güzel. ne şehirdeki kına gecesinin ne de köyde çalan hande yener’in anlamsızlığı yüreğinizi sızlatmaz mı? yoksa ipucu, hatıralar yeter mi size?
eylul74 niye işkence olacağını düşünüyorsun ki,kaç çeşit yazı var herkes içlerinden kendi beğendiklerini okuyacaktır bende seninkileri de okuyacağım hem keyif aldım,hem de anlatımın akıcı,cesaretini kırma lütfen.
Ellerin dert görmesin kardesim. Cok güzel olmus yazin…Parmagin Batir AneyBu gece MisafiremKoynunda Yatir AneyBu türküyü kina yakarken söylüyorlar gelin, Anne agliyor ya:( Hic dayanamam bu sahneye. Ha, bir de kiz evden cikarken Babasina sarilir ya:( Iste bu sahnelere aglarim ben…
teşekkür ederim abi ..demek bu sahnelerden etkilenen tek ben değilmişim…nevdalist evet haklısın belkide herşey yerinde güzeldir…benim üzüntüm yeni kuşak bu güzel gelenekleri öğrenmeden büyüyor büyük şehirlerde..avrupanın müziği ve kültürü daha baskın…köylerdeki birlik beraberlik burda yok…insanlar parçalanıp çekirdekleşmeye başladı..çocuklar bilgisayar başında vakit geçirmekten insanlarla iletişim kurmayı unutuyor….
samimi yazılara bayılıyorum.ve çok güzel olmuş.tebrik ederim eylül.
morfik çok teşekkür ederim….thing sanada teşekkür
eylul74 sende mi ?
bende mi??? ne bendemi ebru…eyvah yine ne yaptım…korkutma beni:))))))
korkmalısın eylul74 ama benden değil:)) büyük harf takıntısı olanlardan;-))
hee evet ebru…neyseki görmedi sus sus aman diyelim:)))))))))
benden sır çıkmaz :))sen rahat ol.;-))
:))) tamam ben kaçtım ebru…gelirse sen sakinleştir.. bi daha yapmayacakmış özür diliyormuş..dersin:))))))))) bu seferlik affetsin bi daha yapmam:)))
:)))) ben aranıza girip muhabbetinizi bozmayayım,benim pek muhabbetim olmadı kendisi ile sen daha iyi çözersin gibi geliyor bana:))bende fazla kalamayacağım ama ben gitmeden gelirse senin için bir şeyler yapmaya çalışırım fakat beni pek takacağını sanmıyorum.;-))
“yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar” diye başladıklarında bende yutkunmaya başlarım.
çok güzel anlatmışsınız ama sanki resimlerle desteklesek daha da güzel olur gibi:))
beğendiğiniz için teşekkürler..elbette güzel olurdu fakat.. izinsiz fotoğraf çekip burda yayımlamak doğru olmazdı…netten bu tür resimler bulup eklemeyede üşendim…şimdi resmi alacaksın..küçülteceksin ekleyeceksin, hata verecek hadi tekrar:))
eylul74 resimler yüzünden saçlarım ağardı zaten tamam bence de en güzeli böyle sade kalması :)))
dimi:) bencede iyi
:)) evet
Yüksek Yüksek Tepelere Ev KurmasınlarEdirne/Yolüstü Köyü-Yöre Ekibi-Ümit KaftancıoğluYüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar,Aşrı Aşrı Memlekete Kız VermesinlerAnnesinin Bir Tanesini Hor Görmesinler,Uçan Da Kuşlara Malûm Olsun, Ben Annemi Özledim.Hem Annemi Hem Babamı, Ben Köyümü Özledim.Annemin Yelkeni Olsa Açsa Da Gelse,Babamın Bir Atı Olsa Binse De Gelse,Kardeşlerim Yolları Bilse De Gelse.Uçan Da Kuşlara Malûm Olsun, Ben Annemi Özledim.Hem Annemi Hem Babamı, Ben Köyümü Özledimyutkunanlara gelsin:)
hayatta erken yoktur.
hayatta geç te yoktur.
evet varsa yoksa sadece ve sadece “şimdi” diyorum.
yapmayın ya ağlamayın bende ağlarım o zaman.
bayanlar kına gecesinde bir ayrı güzel olurlar:)kına gecelerinde tercih edilen giyim ise genellikle bindallı olurmuş,günümüzde hala öyle mi bilmiyorum artık evlenemez olduk çevremde kına gecesi olan da olmayınca netten görebiliyoruz bunları:)
bindallıyı hala giyenler var ama evlilik konusunda haklısınız evlenmez çok zor bir olay oldu evliliklerin kısa ömürlü oluşu belki de korkutuyor insanları ya da maddi imkanlar bu durumu tetikliyor da olabilir.en son bir kına gecesini iki gün önce gördüm ağlama faslı olmasa iyi olacak:)
selam Eylül bir fırsatını bulup girmişken merhaba diyeyim dedim umarım iyisindir.
ebru’cum hoşgeldin canım özledik:))
eylul74 siz de yoktunuz:))
bilgisayarımın adaptörü yandı…yenisini bulmak zor oldu…
nasıl yandı peki?
bilmiyorumki… pek anlamam bu işlerden..adaptörü başka bilgisayara takmış çocuklar belki ondandır
evde başka kurcalayanlar olunca olabilir neyse ki bulabilmişsiniz.
şükür zorda olsa bulduk
çocuklarınıza bir şey olmasın da yanan adaptör olsun.
çocuk dediğin 15 yaşında:)
🙂 koca adam olmuşlar maşaallah yokluklarını görmeyin inşallah.
hiç 15 yaşında çocuğa sahip gibi görünmüyorsunuz:)
amin… tek kızım var benim..fakat 15 yaşında çocuğa sahip olunca nasıl görünüyorki insan:)))) yaşlı mı?:))
hayır çok gençsiniz zaten öyle görünüyor hem de iyi bir yüreğiniz var kızınızla uzun hayırlı ömür geçirmenizi dilerim.
şaka yapıyorum şaka…herkes hayatın her yaşını yaşayacak Allah ömür verdikçe..ve her yaşın ayrı bir güzelliği var…imkan verilse 1 yıl bile geriye dönmek istemem..inşallah sizlerde güzel bir hayat ve güzel evlatlara sahip olursunuz..teşekkürler
eylul74 artık evlenmek zor siz iyi yapmışsınız ama ben kendimde o ışığı göremiyorum.
yaş ilerledikçe bu kararı vermek zorlaşır…kendime kızıyordum erken evlendim diye.. şimdi bakıyorum hala evlenmeyen arkadaşlarım var…onun sapı bunun çöpü fazla inceliyorlar…benimse boyum kadar çocuğum oldu..o yüzden doğru karar verdiğimi anladım…size tavsiyem fazla seçmeyin..elbet bazı kriterleriniz olsun ama..detaylara takılmayın…iki tarafında karşılıklı fedakarlığıyla bi şekilde uyum sağlanıyor…arada kavga ve anlaşmazlık olacak oda hayatın tadı tuzu diyelim:)
ben üzümün sapı çöpü demiyorum da sevdiğim insanla olsun istiyorum o da olmuyor evde kaldım diyorum:)
bende de hata var herşeyim olsun ondan sonra evleneyim diye uğraşmaktan yaşamaya zamanım kalmadı,şimdi evlenmiş olsam bu tempo ile nasıl eşime yetişirim diye iyice karamsar oldum.
🙂 oda olur inşallah…ben herşeyin hayırlı bir zamanı olduğuna inanırım..sizin içinde o vakit gelecektir…hayırlısı olsun….:))))biraz kına geceleri ve düğünlere takılın…en sağlamı eski usul..kimdir nedir..öğrenme imkanıda var..garanti yani:)
Allah yardım eder merak etme…dünya malı nasılsa olur..hayatta eksikler bitmez onlara takılmamak lazım..
sor sor …zor olmasın yalnız:)))
sabah 06.00 akşam 22.00 bu çalışma şartlarında hangi kına gecesine gidebilirim ki?evlenen de olmaz heralde evi pansiyon mu sandın diyebilir.şimdi çıkmam lazım sonra devam ederiz inşallah
ben iyiyim sağol.. sen ne soracaktın?
:)))
SEVDALIMHAYAT bunu soracağını bilsem kaçmazdım.yeni resim ekledim fazla değil ama anca vakit bulabildim.
bende işime geri döneyim bu kadar kahve molası yeter.
SEVDALIMHAYAT neden sıkıştırıyorsunuz SIMONLIVE siz gelince kaçıyor.
sen ona nasılsın diye sormayacaktın herhal:)))
eylul74 sana torpil geçiyor bana gelince zor sorar:)
kime uğramadı mı buraya?