Gülümserken sana yüzüm,ağlayan yarım gibi.Yarım kaldığım yerde,yeniden doğar gibi.Karanlığı gündüz yapan,çakan bir şimşek gibi.Kimsesiz gözyaşın,suçlu bir yağmur gibi.Yarın güneş doğacakmış,yağmurlar duracakmış,Sarıl bana..Yaşamsal tesadüfler bazen büyük şans olabileceği gibi bazen bir hayatı, bir saniyede değiştirebilecek kadar ağır olabilir..Aşırı yağmur ve gök gürültüsü 8 aylık hamile kadını oldukça ürkütmüş, eşinin elini daha sıkı tutmasına sebep olmuştu..Koşar adımlarla evlerine doğru ilerlerken, oğullarına koyacakları ismi heceliyorlardı, birbirlerinin kulaklarına. Murat, Murat, Murat..Yıldırım, baba adayının üzerine düşmüş, olduğu yere yığılmıştı..Akıl varlığını korumaya çalışan kadın, erkeğinin elini bırakmadan, aldığı destekle, vücut doğasının emrini yerine getirirken, çektiği tek acı doğum sancısı değildi..Murat oracıkta dünyaya geldiğini ağlamasıyla müjdelerken, hemen yanıbaşına uzanmış, kendisini kucaklayamayan babasının soğuk bedenini dokunduğu halde, hissedemedi..Oğlunun ”Sana doğdum baba” çığlıklarını duyamayan ve onu aylarca bekleyip, doya doya öpemeyen bir baba, doğanın bir anlık gaddarlığına boyun eğmişti..