her zaman iddia ederim ki bilim adamlarının çoğunluğunun erkek olması ve genel geçer dünya kurallarına göre (yere batsın onlar) erkeklerin ev işlerinden kendilerini muaf görmeleri sonucu sözde kullanışlı ev aletleri hantal makinelerden başka birşey değildirler ve hayır hayatı kolaylaştırmazlar. koca koca hortumlar, sarılması gereken kablolar, boşaltılması gereken filtreler, tek tek yıkanması gereken mutfak robotu parçaları, kendi kendini boşaltmaktan aciz (abarttım evet ama bu görev erkeklerin olsaydı kesin birşey bulurlardı bunu çözmek için ne bileyim boşaltmaya gerek olmazdı, kirliler temizlerle yıkanır ama temizlere helal gelmezdi misal) ve illaki bir ön elle yıkama gereksinimi duyan bulaşık makineleri işleri pek kolaylaştırmıyor.buna karşılık heyecan verici gelişmeler yok değil. yıllar öncesinden gazetelerin “şöyle şöyle makineler çıkacak, bunu şunu ve onu pat diye kolayca yapacaklarmış” türünden geliştirilmekte olan ürünlere dair döşendikleri teknoloji köşelerinde özelliklerini okuya okuya (sizi bilmem ama ben bu yazıları okurum ve şaşılacak şekilde hafızama kazırım. veletken okuduğum böyle bir yazıda geçen susuz, deterjansız çalışacakmış denilen çamaşır makinesinin ete kemiğe bürünmüş halini görünce aa sonunda yaptılar diyerek sevindirik olmuştum) ezberlediğimiz bir kullanıcıya ihtiyaç duymadan etrafı temizleyen elektrikli süpürgeler gerçeğe çoktan dönüştü bile!
irobot firmasının ürünü olan roomba yuvarlak tasarıma sahip ve kullanıldığı alandaki engelleri algılayarak kırıp dökmeden temizliği gerçekleştirebiliyor. üstüne üstlük kendi kendini şarj etmeye götürüyor, kumandasından temizlik günlerini zamanlayabiliyorsunuz. yani her işini kendi görüyor neredeyse. fiyatları şimdilik tuzlu olsa da, kablo ve hortum yığınlarından mütevellit beceriksiz hımbıllardan kurtulmak için değer! e demek ki neymiş sevgili bilim adamları, isteyince oluyormuş di mi? tamam gidin şimdi şu bulaşık makinesi üzerinde çalışın bakiim…