Bugunlerde Turkiyeye cok ilgi var nedense. Israil
Genelkurmay baskani Moshe Yalon Turk GK Bs. H. Ozkoku ziyaret ediyor, CIA heyeti Ankarada, Tayyib Erdogan ABD elcisi ile Irak sorunu gorusuyor, babasi CIA ajani gibi calisan Kurt agasi Barzani Ankarada, zamaninda Sovyet kuklasi Talabani de Ankarada. Gazetelerde Irak ile ciddi bir yazi ve elestiri yok.
Cok ilginc gelismeler bunlar. Orta doguda Iraga karsi dunyayi umursamiyan BM bile ciddiye almiyan ABD yonetimi ve en kustah ve bilgisiz Cumhurbaskani Bush, buyuk bir savasa hazirlaniyor. Turkiyede uslerin kullanilmasi ve hatta asker ve Irak esirlerinin depolanmasi icin izin ariyor. Elimde Amerikan Dis Isleri bakanliginin yayinladigi Turkiye uzerine bir kitap var, benim ve bizim halkin bilmedigi ABD nin kullanilimina acik ustler var. Bu ikili antlasmalari halka ve meclise danismadan imzalayan Adnan Menderes idi. Amerikan ajanslari ve yetkilileri televizyonda, Turkiye bizim tarafimiza katildi diye bildiriyorlar. Bizim AKP hukumeti daha karar vermedik filan diye naz yapiyorlar gerdan kiviriyorlar. Amerikan basininda ve sivil toplum kuruluslarinda Bush a ciddi elestiriler var, Amerikan halki Bush bizi yeterince ikna edemedi (yuzde ellibes) ilk once terrorizme onem vermeli, Irak harbi terrorizmi artiracak diye aciklamalar ve tartismalar yapiliyor. Amerikan basini ve yonetim arasinda her zaman ciddi ayrimlar ve tartismalar olmustur, sorumzus ve tutarsiz kucuk bir renkli basin gurubu disinda Amerikan basini cok ciddidir ve arastirmaci gelenegi, halkin cikarlarini savunma ilkesi cok eskidir. Vietnam harbini ilk once destekleyen ve sonra savas ortasinda yerinde gercekleri gorup en acik ve carpici sekilde karsi cikan Valter Cronkite bakin ne diyor ” gazetecinin gorevi buyuk hukumeti ve buyuk isverenleri suphe ile izlemek gercekleri halka aktarmak zorundadir.” benzeri yazarlarin karsi cikmasi ve Amerikan halkinin desteklememesi sonucunda Vietnam harbi bitmistir. Almanya ve Ingilterenin butcesinden buyuk butcesi olan Standart Oil tekeli nasil bir kac gazeteci tarafindan dize getirilmis ve tekel dagitilmis yeni anti tekel kanunlari cikmistir. Bu gazetecilere ” Mudracker” yani camur temizleyen denmistir, son gunlerde uc dort gazetecilik okulu ogrencisi Illinois de on uc idam mahkumunu DNA testi imkanini saglayarak serbest biraktirmistir. En onemli basari ise iki gazetecinin ortaya cikardigi Watergate olayidir, kuvvetli Cumhurbaskani Nixon istifa etmek zorunda kalmistir. Basinda en onemli en gizli kuruluslar olan CIA, FBI, National Security Administration ve benzerleri en agir sekilde elestirilmekte ve denetimden gecmektedir, demokraside asil olan budur zaten. Hatta hukumetin en gizli belgeleri halkin baskisi ile, hatta kisilere mahkeme karari ile aciklanmak zorundadir. Bizdeki ABD isbirlikcileri yardakcilari usaklari belli bir sene sonra halka aciklanacaktir, asker sivil satilmislarin listesini ABD kaynaklarindan okuyabilirsiniz. Silideki askeri junta ve yardakcilari aciklanmistir.
Bizdeki zevzek, hukumet yardakcisi, yagci menfaatci, cogu ic ve dis kuruluslar tarafindan satin alinmis basin nasil ortaya cikmistir.Bu basina ben ilerici gecinen Milliyet ve Cumhuriyeti, uyduruk vatan millet edebiyatcilarinida ekliyorum. Turkiyeyi uc nesilden beri soyan, Demirel, Ozal, Ciller, sulaleleri nasil utanmadan ulke menfaatlerini satmis, ve nasil sulale ve parti dostlarini zengin etmistir. Hic bir sekilde mahkum olmadan utanmaz soygunlarina devam etmisleridir. Baba demirel, hoca Fettulahin okulunu acti, ve benzeri haberleri kimler yazmistir. Yurt disinda egitim goren lisan bilen Yasemin Congar bile Filistin uzerine Baba Demirele gorev dustu diye yazmistir. Eskiden padisahlarin parali sairleir vardi methiyeler yazarlaridi, bunlarda farkli degil.
Turkiyede binlerce genc gazeteci issiz kalirken, bazi! gazeteciler! in Isvicre banka hesaplari agzina kadar doludur. Bazi gazetecilere! kurye ile para gonderilmistir, bazilarini Israil, MOSAD, satin almis, bazilarinin cebinde AKP gibi Suudi Arabistan parasi veya Kuveyt parasi veya Misir Musluman Kardesler Orgutunun paralari vardir, bazilari askeriyeye veya MIT e yag ceker. CIA nin yetkilileri acikca soyluyorlar Amerikan gazetecilerini satin almamiz yasak ama oteki ulkelerde boyle bir yasak yok adamlarimiz var diyorlar, zamani gelince bu adamlari isim isim yazacagiz, esasinda kendilerini yazilari ile acikca belli ediyorlar.
Iragin elinde, nukleer silah yoktur, belki biyolojik ve kimyasal bazi ilkel silahlar olabilir, ama ne uzun menzilli fuzeleri vardir, hava kuvvetleri nerede ise yokolmustur, Incirlikten kalkan ABD ve Ingiliz jetleri ile ucaksavar bataryalarinin cogunu bombalamistir. Koloniyalizmin ve Emperyalizmin en kotu ve yoz orneklerini vermis olan Orta Doguda en cok nefret edilen Ingiltere bugun Amerikanin pesine takilip, adalet ve dogruluk tanrisi rolunu oynamaya calismaktadir. 1918da Turkiyeyi, Fransa ve Italya ile isgal edip parcalamaya calisan sefil Ingilterenin soyleyecegi soz yoktur, onun izinde yurumeye calisan askeri gucu ile kustahlasan ABD ninde sonu ayni olacaktir.
Saddam cahil ve bilgisiz bir diktatordur, halkina felaket getirmistir. Su anda kimseye bela olacak gucu yoktur. ABD nin Guetamalada, Salvadorda, Nikaragua da, Silide, Haitide, Ugandada, Tayvanda, Korede destekledigi diktatorler vardi ve bazi yerlerde hala var, neden Irak degilmi?
Amerikan televizyonun en saygideger programi “60 Minutes” acikca soyluyor, Irak petrol rezerleri Suudilerden sonra ikinci, Baba Bush ve genc Bush un petrol sirketlerinde cok hissesi var, ayni zamanda Republican hukumetin bir cok uyesi petrol zengini, ve Teksas sirketlerinin cok suratli zengin olma, enerji acigi, ve Amerikan ekonomisin uzun sure ihtiyacinin karsilanmasi var. Amerikalilar bunu biliyor. Aydin gencleri bunu acikca yaziyor ve karsi cikiyor. “The Ring” filminin genc oyuncusu yakasina ” no blood for oil” yazisi ile televizyona cikti. Gencler Washington da Seatel da, California da San Francisco da direniyor , yuruyus yapiyor, muslumanlara karsi yapilan ayirimciliga karsi cikiyor. Bizdeki durum yurekler acisi, kimsenin birseyden haberi yok, gazeteciler, burnumuzun dibinde, nukleer ve kimyasal harbin cikma ihtimalinin oldugu yerde uyuyor, kahve dedikodusu, yagcilik ve cahilligin en buyuk orneklerini veriyor. Halka danisilmadan envai cesit kararlar aliniyor, Turkiye us gibi kullanilmaya calsiliyor. Komsumuz bir Musluman ulke bombalanacak binlerce sivil insan olecek, zaten yillarca ambargo yuzunde halk sefil, 500 bine yakin cocuk olmus ilacsizliktan ve acliktan. Bir Hiristiyan kurulusu var ” Voices in the Wilderness” Irak bombalanirken bile Iraga gitti cocuklara ilac tasidi. Anliyormusunuz gencler Musliman AKP hukumetinin nasil satildigini, Amerikan Yahudilerinin sahibi olan New York Times
soyle yaziyor “Birinci Irak savasinda kazanin yaninda yer alan Turkiye senede yirmi milyar dolar kaybetti” evet komsumuzla ticaretimiz ve nakliyatciligimiz, senede 15-20 Milyar dolar arasi, ABD ve Ingilterenin kuyruguna takilip neler kaybettik degilmi?, yakamiza kadar borclandirildigimiz, IMF ve WB onunde bir iki milyar dolar icin kac takla atiyor bizim hukumetler. Biz 1914 Almanyanin pesine ayni hayallere, Turana gitme ruyasi ile katilmistik, parcamizi zor topladi rahmetli Ataturk. Ayrica Ataturkun politikasinda komsulara saldiri ve dusmanlikta yok, ” Yurtta sulh cihanda sulh” ancak kendimizi, savunmanin disinda kuvvet kullanmak yanlistir. Bizde MIT, satilmis gazeteciler, CIA, MOSAD in parali askerleri, uydulari ordu ici, devlet ici ceteler, ceplerinde ve Isvicre bankalarinda, dolar dolu, asker sivil ceteler, sabikali ve satilmis parlementerlerin ne ortak yani var? zayif ve kukla hukumet, ABD ve Israil menfaatleri dogrultusunda curuyen bir ulke sonunda sonunda iyice kolelesmis bir ulke ve IMF boyundurugunda bir halk, Kurtulus Savasi oncesi, kapitilasyonlar ve Anadolu boyle degilmi idi?
Simdi boyle liderlerimizde yok, zaten yabanci gucler boyle liderleri basa getirmez ve istemez.
UYANIN GENCLER!! Ataturkun genclige hitabesini tekrar okuyun. Elbette ordunun icinde, devletin icinde koleligi kabul etmeyecek gucler var, gencleri disariya hayran, ( bilime degil, sarisin avrat ve parlak araba) yoz bir guruh haline getirmeye calistilar, basini tamemen uydu haline getirmeye calistilar, ama onada muvaffak olamayacaklar Turkiye olu topragi degil, uydu gibi itektleyip kakalayip dize getirmeye calisanlar yakinda anlayacaklar.
Bunlari biz burada bir kac temiz sut emmis Turk genci ve diger ulkelerin aydinlari ile tartisiyoruz, kendi sayfamizida hazirliyoruz, en ileri universitede hocalik yapan degerli arkadaslar var ulkemizin durumunu anlamaya halki uyarmaya calisiyoruz. Torpilli partizan TC. elcilik ve konsolosluklarin butun yolsuzluklarina ragmen Turkiyenin guzel insanlarini zengin tarih ve dogasini tanitmaya calisiyoruz. Ulkede satilmis ajanlar her gun bir bilim adamini vurmaya calisiyor korkumuz yok, korkunun ecele de faydasi yok. Bizden once gelenler soylemis Namik Kemal, “Ya Vatan ya Silistre” Ataturk bagimsizlik benim karakterim” demis. Curumus asker ve sivil uydular zamanlari gelince hesaplarini verecekler kacacaklari yerde yok. Gecenlerde Floridada Salvador olum kitalarina emir vermis yuksek rutbeli iki general, mahkeme onune cikarildi, kimsenin haberi olmadan villalarini almis rahat icinde idiler. Amerikan insan haklari kurulusu ve Salvadorlu politik mahkunlarin iddianameleri sonucu mahkum oldular. Amerikan hukumetinin isi bir kaca sene icin, ondan sonra halki hesap soruyor, bazi generallerin dosyasi bile ic isleri bakanliginda var, yurt disina cikmalarini pek tavsiye etmem Pinoset in basina gelenler gelebilir. Hatirlarmisiniz Amerikan kuklasi Iran Sahini, Amerika bile kabul etmedi, Avrupanin kapisindan geri dondu, bir Misir acidi ve disarda kanserden geberdi, cok kuvvetli enteljans olan SAVAK in generalleride kursuna dizildi.
Amerikan basininda Israil taraflisi tutucu, NY Times in yazari yahudi William Saffire soyle yaziyor, “Turkleri ve Kurtleri kullanacagiz, zaten IMF ihtiyaclari var” bu yazilar bazi Turk gazetelerinde de cikti. Tutucu Amerikan yahudileri, Amerikanin Askeri gucu ile Orta Dogudaki dusmanlarini temizlemeyi dusunuyor, boylece Isgal altindaki Filistin arazilerini Tevrat adina isgal edecekler, kendi topraklarina gecirecekler, azgin Yahudi Koktenci dindarlar, yeni alanlar ele gecirecek, Filistin evleri ve Zeytin bahceleri buldozerle ezilecek, cok sayida, aileler harabeler hatta magra icinde yasiyacak, elli seneden beri Filistinler, BM baskani Kofi Annan in dedigi gibi “Zalim ve kanunsuz bir isgal” altinda yasiyacak okul universite kuramiyacak, is imkanlari Yahudilerin elinde olacak, ne guzel plan degilmi? bizim asker sivil kuruluslar buna yardim edecek Turkiye kendi alehine komsularina karsi bir us gibi kullanilacak, bir dusman okyanusu icinde muz cuhmuriyeti Israil ve Amerikan kuklasi olarak IMF borc icinde bocalayacak, Avrupa kapilarinda hakaretler altinda borc altinda sira beklliyecek. Ulkeyi bu hale getirenlerin hesabi cok yakinda sorulacak kimsenin suphesi olmasin zaman cok suratle is goruyor.
Irak harbi ile ilgili buna karsi cikan, Amerikan yahudi kuruluslarida var bir tanesi “Not in my Name, don’t kill Palestinian Children” onlarin ve Amerikan genclerinin Web sayfalarinida yazdim girin ve gencligin haksizliga ve olaylari carpitmaya nasil karsi ciktigini gorun ve tartisin. Yoz ve uydu hukumetlere karsi cikin, sonunda faturayi siz odeyeceksiniz. Ekonomisi cokmus, insan haklari zayif, dis bankalarin borclusu, etrafi dusmanlar cevrili, cokmeye baslayan bir ulkede yasamak istemiyorsaniz, ULKENIN KADERINE SAHIP CIKIN. Cok sayida Hollywood aktor ve artist ABD politikasini elestiriyor. Oscar alan Senn Pen Iraga cikti icme suyu tesisi bombalanan harabelerin fotorafini cekiyor, dunku haberde vardi, yine Oskarli Jessica Lange, Cannes de ” Butun dunyadaki sorunlari askeri gucle cozme istegi yuzunden Amerikali olmakla utanc duyuyorum dedi” Eeee! gencler, guzel zengin, ve zarif Jesica kadar haysiyetiniz kalmadi ise yaziklar olsun.
Amerikan Yahudisi Paul Wolfowitz, Karl Rowe, Bush, Perle, ve benzeri sahinlerin Roma Imparatorllugu hayalleri var , dunyayi ve enerji kaynaklarini ele gecirmek, sonra keyf yapmak, Hitlerinde boyle hayalleri vardi, birinci samari Fransizlarin ayaklari kiclarina vurarak kactigi Vietnamda onlarin yerine gecmek isterken samari yediler. Gerekirse gene yiyecekler.
Biz burada yapilan yanlislari haksizliklari, ulkemizin gelecegini yine tartismaya, diger Profesor ve ogrenci arkadaslarla devam edecegiz, ve yakinda sayfalarimizi acacagiz.
Ne diyelim, simdilik hosca kalin. Buyurun cenaze namazina demeden once Allah sonumuzu hayirli etsin diyelim biz gorevimizi elimizden geldigi kadar yaptik sira simdi genclerde.Yazdigimiz web sayfalarina girmeyide ihmal etmeyin lisaninizda gelisir.
Prof. Omer Turk PH.D
California, USA.
http://www.counterpunch.org/tariq0708.html
http://www.notinourname.net/
http://sept.globalizethis.org/
http://www.ciw-online.org/
http://dc.indymedia.org/
http://nimn.org/
yorumlar
Tespitlerinize katılmamak olanaksız.Ne var ki, tüm olanları
tepkiye dönüştürecek bilinç,ve demokratik bir örgütden yoksunuz.
Valla amcam bi iki üç yere yazmış ama, kimliği hakkında bilgi edinemedim.
İran devriminden sonra Irak’ı İran’ın üzerine saldı ve salarken ona kimyasal silahlar verdi,yıllarca süren Irak-iran savaşında bu silahların tamamını kullanmadı Irak, belkide Amerika bu silahları istiyor.
Yazı güzelde ispatlanması güç komplo teorileri de var, Mısır’da ki müslüman kardeşler hareketi (bu hareketin orjinal adı ihvan-i muslimun’dur) bitti ve misyonunu tamamladı bu yüzden AKP ile bunların bir alakası olduğunu sanmıyorum.
İşin ilginç tarafı tabanı muhafazakar olan kesimin partisine pislikleri yaptırmaları,Erbakan da İsraille geri dönüşü olmayan ciddi, askeri antlaşmalar imzalamıştı,Irakla girilen bir savaştan sonra müslümanlar hala bu sağ partileri destekliyorlarsa aptaldırlar.
Başka bir açıklamasını bulamıyorum bunun.
Sağ medya seçimlere kadar Irak savaşına karşı bir tutum izlemekteydi (müslüman kırımı olacak diye)seçimlerden sonra başa geçen AKP iktidarıyla birlikte sanki AKP’nin yayın organlarıymışcasına sessiz sedasız kaldılar.
Olaya bu ülkede kimi kimler seçiyor diye bakmak gerek. Ecevit Irak savaşına karşı çıktı diye (son anda) düştü. Karşı çıkmayanlar başımızda. Seçen:ABD
Kırk yıllık Kaliforniya’ya California, ABD’ye USA, doktoraya Phd demek, sonra da damardan Türk milliyetçiliği yapmak, ama burada değil, Kaliforniya’da ikamet ediyor olmanın hiç bir mantıklı açıklamasını getirmemek, çünkü oranın sosyal güvenlik olayını bırakmak? yok be abi yememek, “Bazi gazetecilere! kurye ile para gonderilmistir, bazilarini Israil, MOSAD, satin almis, bazilarinin cebinde AKP gibi Suudi Arabistan parasi veya Kuveyt parasi veya Misir Musluman Kardesler Orgutunun paralari vardir gibi iddialarda bulunmak ama insaf için bi tane bile ampirik dayanak göstermemek, bilimsel analiz bu mu olmak? “Amerika’da süper araştırmalar yapıyorum da, o yüzden gelemiyorum” dese, şimdi biz nasıl inanmak?
Yahudilerden pek hoşlanmamak ama böyle yiğit profesör ayakları yapıp muhtemelen Amerika’da öğrencilerin karşısına çıktığında delikanlılığı unutup, gerçek görüşlerini bütün öğrencilerden gizlemek. Bu mu milliyetçilik? Damardan milliyetçi olsam, istemezdim milliyetçiliğin bu türlüsünü, diyeceğim ama konuşmayayım onlar adına.
sana katılmamak elimde değil.
“kaderinize sahip çıkın”
oldu peki görürsem söölerim.
Adamın net olarak neyi savunduğunu anlayamadım.öylede değil böylede.nedir ki bu?
eger bende arastırdıysam bu mevzuları; diyebilirim ki sayın profesörün yazdıklarının yüzde altmış ı kulaktan dolma.zaten geri kalanı da kızgınlık.gerçi benim yazdıklarım da biraz iddialı olmuş.
Neyse haklı olduğu tarafların hürmetine daha fazla yazmayayım diyecem demiyorum.Ve yanına da sende burada kalıp savaşsaydın be prof diyorum keşke kalsaydın keşke.Senin gibilere bu memleketin çok ihtiyacı var.zaten memlekette herkes beyin takımında yer alacak. prof oldum ya ben ancak yönetirim sıkıya gelemem.a.ına koduum caponyası koresi amerikaya göç ederek mi kalkınmış para kazanmış refah içinde yüzüyolar.az biraz da işçilik yapmayı öörenin savaşın ya cepheyi terkederek savaş kazanılacaksa bunu ilk defa bizler yapmış olacaaz.efsane oluruz ehehehhe.Cephede durmayı işçilik yapmayı öörenecez önce soora bi şey yapmaya gerek yok.Dikkat ederseniz ölmek fiilini eklemedim yapılacak işler listesine.
Bir Hiristiyan kurulusu var ” Voices in the Wilderness” Irak bombalanirken bile Iraga gitti cocuklara ilac tasidi. Anliyormusunuz gencler Musliman AKP hukumetinin nasil satildigini, Amerikan Yahudilerinin sahibi olan New York Times
soyle yaziyor
“Hiristiyan” kuruluşları iyidir hoştur da sıçayım yapacakları bütün yardıma dünyanın altına üstüne getir afrikayı kurut amerikayı kurut soora “bakın biz aslında iyiyiz “gülümseyin çekiyorum….
Akp hükümeti satılmış evet akp ye oy verdim ancaaaak satılmışlık konusunu nereden çıkarmış yani bunca hükümet memleketin g.tüne hıyar sokup kırmış ama daha akpnin elinde hıyarı bile görmemişken adamları satılık yaptın.ben provoke ediyosam şimdi sen naaapmış olursun diyebilseydim be sana prof keşke diyebilseydim
gazetesi gibi olmuş ön sayfa…
3 yıl sonra gelen edit: ne gazetesi gibi olmuş? neden silinmiş ve üstelik hangi gazeteye de benzettiğimi hatırlamıyorum.
İnsanı dolduruşa getiren fakat bilgi açısından son derece eksik, kafada soru işaretleri bırakan bir nutuk bu. Nutukda edebi bir türdür ve özenle yazılmalıdır genede. Eminim bunu bir meydanda bağıra çağıra teatral bir üslubla jestlerini kullanarak dile getirseydi, binlerce mankafayı iyi coştururdu.
Susmayın, harekete geçin demek çok kolay olabilir. Bunun yanında söylediğiniz bazı şeyler bizde ”ilk kez duymuşuz” gibi bir etki elbette yaratmıyor. Yani suyun kaldırma kuvvetini keşfetmişçesine bir coşku son derece anlamsız. Baştaki ahkamlardan birinde okuduğum gibi gerekli organizasyon hiçbir zaman olamadı. Bu iş çalışan pek çok kuruluş,parti,lokal,dernek olduğuna eminim ama bunların arasında amacı direkt Türkiye sınırlarını,ekonomisini ve geleceğini kollamak olan başka hiçbir ideolojiye yer vermeyenini göremedim, duyamadım.
Bekleyip göreceğiz demek istemiyorum ama bekleyip bekleyemeceğimizi de bekleyip göreceğiz.
Bir yazıyı şu soruları sorarak okurum (ya da okuyup okumamaya şöyle karar veririm):
1) Yazının başlığı ilgi çekici mi?
2) İlk paragrafta anlatılmak istenen konuda açık ve net bir düşünsel özet verilmiş mi?
3) Yazım kuralları ve cümle bozuklukları var mı?
(- Eğer yoksa, okumaya devam et
– Eğer varsa, yazının son paragrafına git ve yazının özetini ara.)
4) İkinci paragraftan itibaren fikirler düzenli bir şekilde, düzgün bir fikir yapısını uygun şekilde iletecek incelikte ve okuyanı da düşünerek yazılmış mı?
5) Yazıda öğüt verir ve okuyanları entellektüel açıdan aşağıda görür yanlar var mı?
“Yazıdaki fikirlerin hiç mi önemi yok?” diyebilirsiniz. Elbette ki var, fakat içindeki su aynı olsa da alaturka tuvaletlerin yanında duran küçük musluğun altındaki maşrapayı su içmek için kullanmayacağım gibi, okuduğum yazıdaki fikirlerin doğru dürüst aktarılıyor olmasına da önem veririm.
Gelelim Prof. Omer Turk, PhD amcanın yazdıklarına:
1) Eğer gerçekten profesörseniz, isminizin sonuna PhD eklemezsiniz. Akademik camiada, doktorası olmayan birisinin profesör olamayacağı zaten bellidir.
2) Gerekli yerlerde kesme imi kullanılması unutulmamalıdır. Örnek: “Turkiyeye” değil “Türkiye’ye”
3) Kelimelerin yazılışlarına dikkat edilmelidir. Örnek: “sorumzus” değil “sorumsuz”, “guruba” değil “gruba” vs.
4) De’ler ve da’lar ayrı yazılır. Örnek: “kacacakları yerde yok” değil “kaçacakları yer de yok”
5) Noktalama işaretleri gerekli yerlerde kullanılır.
6) vs…
(Bu yazıda daha bulunacak çok hata var ve cidden çok sıkıldım.)
Bence, esas acı olan, bu yazıyı yazan kişinin daha kendi anadilini konuşmaktan aciz olduğu halde Amerika’da bir doktora diploması alabilmiş olması ve üstüne üstlük Kaliforniya’da (doğruysa eğer) profesörlük yapıyor olmasıdır.
Ana dilini düzgün konuşamamak ve yazamamak, düşünce sisteminde düzensizlik ve tutarsızlığı gösterir. Düşüncelerini toparlamaktan aciz kişilerin yazdıklarını okumak da benim için vakit kaybıdır. Türkçe’yi hakettiği güzellikte yazamayan insanların Atatürkçü kılığında dolaşması ayrıca kanıma dokunuyor.
Yazının son paragrafında da, “Yazdigimiz web sayfalarina girmeyide ihmal etmeyin lisaninizda gelisir.” demiş saygıdeğer hocam. Eksik olmasınlar!
bırakın adamın turkcesinin tdk ya uygunluğunu birakın adamın unvanın basındaki sonundaki kısaltmalarıda yazdıklarına bir bakın derim ben
Nostalji oldu :). ama hiç birşey değişmemiş 3 yıl öncesinde de yazılan yazıya değil yapılan imla hatalarına bakılıyormuş. sanki başlıkta “Yazıda yapılan imla hatalarını bulunuz” yazıyor.
Sanarsam biraz ileri gidilmis. Ozellikle Turk medyasi hakkinda sarf edilen laflarda bayaca ileri gidilmis. Beyefendinin Prof olmasi yada Ph.d yapio olmasi yada ikisini bir sekilde beraber yapio olmasi beni ilgilendirmez fakat ne olursa olsun US deki genislik Turkiyede henuz yerlesmedi ve yerlesmeside oldukca zor. Bu bakimdan kurulan cumleler kullanilan kelimeler oldukca muhim. “Freedom of Speech” konusunda bu kadar basariliysaniz, hayatim onemli degil basima ne gelirse gelsin ben konusurum diyorsaniz buyrun sizi Turkiyede gorelim. Oldukca destekli essaylerde belliki biraz daha arastirma yaparsaniz cikaracaksiniz.