http://www.merello.com/images2/contemporary_modern_art.-merello._surrealist_portrait_of_margot.jpg
Pencerelerde soyunan ruhlar sokağıBıraksalar bu döşekler olacak mezarıKeşke bu diyara doğmasaydınKahkahaların bir ilkbahar sabahı,Güneşle oynayan, bir çiçek olsaydı ilk durağı..Gitgide sokaklar daralıyor, mekanların kırmızı ve gece mavisi özensiz döşenen tarzı, seksin gelişi güzel yapılışının verdiği soğukluk, fahişenin gözlerindeki gülümsemeyle son buluyordu..O, zorunlu birşeylerin yaşanmışlığını inkara çalışıyordu, çalışmıyordu aslında, içinde bulunduğu durumun kötülüğünü kabullenmiş, getirisinin güzelliklerinin keyfini sürmeyi tercih ediyordu..Bu keyif, belki bir mini etek, belki güzel bir parfüm, belki de kaliteli bir ruj olacaktı..Kimin için ?Perdenin hızla açılışı ve daracık kapıdan çıkan 130 kiloluk dev bir adamın soluduğu beyaz nefesle saniyelik karşılaşmamda, oldukça acınası bakmışım ki kadına, bana gülümsemesine sebep oldu..Adamla burun buruna gelmek bile içimi acıtırken, makyajı tam anlamıyla dağılsa da gözlerindeki çocuksu ifade, sevgilisinin kolunda sinemaya gidip popcorn yemesi gereken, küçük kızla eşleşti içimde..Tanrı her kadına sadece bir aşk borçlu..
yorumlar
işte bu güzel,ama noktalama işaretleri gene savrukça konulmuş.oldukça acınası bakmışım ki kadına,burda da kulak tırmalanıyor, oldukça kelimesi cümleye oturmamış, öyle bir kelimesi kullanılabilirdi
güzel…
suiza`nın yorumu ne olacak acıba ?
tam da müziğini koymuş yazar… kadın olsam fahişe olmaya özenicem! olmadı sultanahmete çıkıp escortluk yapayım bari.
Onnupro, yorumumu merak etmissin, seni bu seferde sasirtmayacagim, pbk yine oyle bir anlatmis ki, sanki onunla birlikte kendimi Amsterdam’da kirmizi fenerli sokakta turluyormusum gibi hissettim, ayrintilar o kadar vurucu ki herzamanki gibi, tebrikler pbk, tuttum
avon reklamınıda kapmış daha ne olsun
Günlerden bir günHamama gideceği tuttu,Başbakan hazretlerinin.Bir yanında birinci veziriBir yanında ikinci veziriBir yanında üçüncü veziri.Sonra efendime söyleyeyimPeşkircibaşı,NalıncıbaşıSabuncubaşı.
Mascal, bu şiirde bazı taşlar görüyorum, doğrumuyum??
taşları yerli yerine oturtabilirsen doğrudur olabilir
istersem oturturumda gereksiz bir uğraş olacak benim için, isterse onnüpra oturtmaya çalışsın bakalım becerebilecek mi:)
doğrudur, hem ne demiş yazar : Sorgulama hakkın olmadığını farzet, sadece hisset..
cok guzel demis, bazi seyleri fazla kurcalamayacaksin, aksi taktirde baskalari aciklama yapar sende kabul etmek zorunda kalirsin
tabii ki, olduğu gibi görüp katmanlarından türlü manalar aramayacaksın demek istiyorsun anladığım kadarıynan
demem o ki; lilly yazisinda hayta’nin yaptigi gibi sozunu geri almak zorunda kalabilir insan…mascalzone latino DİYOR Kİ, (12 Kasım 2009 14:55)çok güzel açtınız, sanırım haytada artık anlamamazlıkta ısrar etmeyecektir halâhaytaazrail DİYOR Kİ, (12 Kasım 2009 14:59)yok ısrar etmiyorum:)
olsun, o da güzeldir, asil bi davranıştır, bazen bir söz kaybedersin geri alırsın ama bir insan kazandırır
aynen, hayta’yi o yuzden seviyorum:) hatasini bilen cocuk
hala borcunu ödemesini bekliom…
Madem böyle yazılar da yazıyorsunuz, daha sık görmek/ okumak isteriz. Tebrikler…
Yorumlarınıza teşekkürler arkadaşlar, Astral biz zaten burdayız :))
yazılarını çok keyifle okuduğum bir kaç kalemden birisin. ama gerçekten bu şiiiri anlamdım.haddim değil ama sen düz yazıda daha başarılısın. nice güzel yazılara
Şiirin konusu, aslında görmesen daha iyi olacak bir mekan, görsen üzülürsün çünkü, o yüzden boşver..
küçük iskender kokusu. küçük iskendersever mi metin yazarı acaba?
Bu yazı çok iyi değil pbk..
diğerlerindeki keyfi almadım bu yazında
merhaba.çok keyif aldım.
yine bir pbk yazısıyine imgesel çağrışımların kelime kılığına girmiş iç acıtan serüvenleriçok beğendim çok
işte böyle yazılartamamen özgün yazılar her zaman favorimdir.söze gerek yok sayın pbk herzaman ki gibi özgünlüğünüzü konuşturmuşsunuz.
Çok mersi Sencebence, yazıyoruz işte kalemimiz yettiğince, biraz sinirli gördüm sizi..
heyheyleri üstünde bugün
yok yok kaleminiz sağlam sizin.sinirli değilim aksine fikirlerimin arkasındayım.eleştiriyi kaldıramayanlara çok kızıyorum sadece sencebence olarak, bana ne isterse nereden alıntı yaparlarsa yapsınlar ama yüzlerine vurulunca da çamura bulanıyorlar hepsi o.şimdi üşüşürler yine başıma bir ordular mübarek.bana eyevallah sayın pbk kaleminizin takipçisiyim,siz ve birçok özgün kalemler var üyesi olduğumuz bu sitede sizleri okumak haliyle daha zevkli.sağlıcakla başıma üşüşmeden gideyim yoruldum kafaları bilmem nereye çalışanlarla uğraşmaktan.
yok be arkadaş mascalzne dedim ya eleştiri kaldıramayanlara çok kızıyorum hepsi o.
Tarihte bir çok ünlü yazarların alt düşüncelerinde örnek aldıkları mutlaka büyük bir düşünür vardır, onları benimser ve fikirlerini etrafında geliştirirler, benzerlikler olabilir, bu çalıntı ya da alıntı anlamına gelmez ki..Mesela; Ayn Rand’ı açık en çok etkileyen isim özellike ”Mantık” adlı eseriyle Aristoteles’tir, onu gelmiş geçmiş en büyük filozof olarak gördü..Eserlerin de de onun etkisi görülür..
hiçbişey hiçbikimsenin malı değildir
ya işimden edeceksiniz benisayın opk esinti başka, alıntı başka, hatta bazı kopyalamalar bambaşka. bunu sizin bilmemeniz ve ayırt etmemeniz mümkün değil.sonra kim ne derse desin ben tamamen özgün yazıları seviyorum sizin yazılarınız mesela.eleştiriye açık olmak hele bambaşkasağlıcakla kalın pbk, bu sefer tam gittim.
Sanki (yazılmamış ) bir romanın başlangıcı bu
Aggali, inşallah bir gün..