Modern Hindistan’ın Kurucusu ve Hindistan’ın ilk kadın Başbakanıdır; İndira Gandhi. Hindistan’ın ilk Başbakanı, Cevahir Lal Nehru’nun tek çocuğu olarak 19 Kasım 1917’de dünyaya gelmiştir.
Indira Priyadarshini Gandhi Hindistan Tarihinin en etkili ve önemli liderlerinden biridir.
Hindistan yaklaşık yüz yıl süren İngiliz Hegomanyasından kurtulup kendi bağımsızlığını ilan ettiği 1947 yılında Başbakan olan babası Lal Nehru’ya yardımcı olmuş ve onun yanında siyaseti öğrenmiştir. Gandhi; Santiniketan Üniversitesi ve Somerville College, Oxford Üniversitesi gibi saygın kurumlarda eğitim almış, 1942 yılının Mart ayında Hindistan Bağımsızlığının etkin savunucularından Feroze Gandhi ile evlenmiştir. Kısa bir süre sonra her ikisi de İngiliz Yönetimine karşı yaptıkları eylemler nedeniyle 13 ay hapis cezası almışlardır. Feroze Gandhi hapis cezasnın ardından bağımsız üye olarak mecliste görev almıştır. İndira ve Feroze Gandhi’nin; Rajiv ve Sanjay adlarında iki oğulları olmuştur.
Gandhi; Hindistan’ın Bağımsızlığını kazandıktan sonraki tüm Milli Politikalarının biçimlendirilmesinde etkin rol almıştır.
İndira Gandhi; 1959 yılında ülkenin en büyük partisi olan Hindistan Ulusal Kongresinin Genel Başkanı oldu. 1964 yılında babasının vefatından sonra Başbakan olan Lal Bahadur Şastri’nin kabinesinde Enformasyon ve Radyo Yayın Bakanı olarak görev aldı. Lal Bahadur’un Ocak 1966 yılında ölmesinin hemen ardından Kongrede oy çoğunluğuyla Hindistan’ın üçüncü Başbakanı olarak göreve geldi.İndira Gandhi, ülke tarihinin en kritik zamanında göreve geldi. Hindistan-Pakistan savaşının yeni sona erdiği dönemde iki yıldır süren gıda kıtlığı, işsizlik ve gittikçe derinleşen ekonomik kriz ve mezhepler arası çatışma nedeniyle Halk arasında ciddi ayrılıklar sözkonusuydu. İndira Gandhi yaptığı “Yeşil Devrim” diye de anılan, tarım reformu sayesinde Hindistan’ın içinde bulunduğu zor durumdan çıkmasını sağlamıştır.
1971 yılında yapılan eyalet seçiminden zaferle çıkan İndira Gandhi, Doğu Pakistan yaşanan sivil kargaşa nedeniyle Kasım 1971’de Pasiktan’a Hindsitan askerlerini gönderdi. On gün sonra Pakistan başkomutanı Hindistan Askeri Birliklerine teslim oldu. 1975 yılında 1971 seçimlerine hile karıştırdığı iddia edilen İndira Gandhi, tüm muhalifleri gözaltına alarak, muhalefeti baskı altında tuttu. Uygulamaya soktuğu Nüfus Kontrol sisteminin halkı kısırlaştırmaya çalışması, oğul Gandhi’nin başarısız sanayileşme modelininde getirdiği etkenler nedeniyle 1977 yılındaki seçimlerden yenik ayrıldı.1979 yılında yapılan seçimlerde yeniden Başbakan oldu. Sihlerin isyanları ile mücadele etmeye çalışsa da uyguladığı politikalarda pekte başarılı olamadı. 1980 yılında Amerika ve Rusya’ya ziyaretler düzenleyerek Hindistan’ın bağımsız ve güçlü bir ülke olduğu hususunda vurgulamalar yaptı.Ülke içindeki büyük dini mezheplerden Müslümanlar, Hindular ve Sihler arasındaki çatışmalar ayaklanmalara dönüştü. Amistrar’da bulunan Altın Tapınaktaki yerleşik ayrılıkçı militanlara karşı Hindistan Askeri birliklerini kullanması çok büyük tepkilere neden oldu.

İndira Gandhi, ülkesini milletçi politikalarıyla ayakta tutmuş, ancak ilerleyen zamanlarda sert politikaları tepkilere neden olmuştu.
31 Ekim 1980 sabahı, İndira Gandhi Başbakanlık resmi konutunun çıkışında koruması olan Beant Singh ve Satwant Singh tarafından otomatik silahlarla taranarak öldürüldü. Gandhi’nin vucutuna 11 kurşun isabet etmişti. Suikastçiler askeri karakolda Gandhi’nin Büyük oğlu Rajiv tarafından infaz edilmiştir.İndira Gandhi Hindistan’ın ulus olması ve bağımsızlığını kazanması yolunda büyük işler başarmış, milletini en zor zamanında bir arada tutarak bugünkü modern Hindistan’ın gelişimini sağlamıştır.
yorumlar
ey yazar, indira gandi’den bahsedip geceyarısı çocukların’dan bahsetmemek olur mu?salem’i tutuklanan çocuklar ve kısırlaştırılanlar üzerinden yapılan hicvi.ey yazar, yazıyı yazarken nerelerden indiragandi yaptığından da bahsetmemek olur mu?suyu kaynağından içelim.
@aERC ÇOK BAHSETMEK İSTEDİĞİN ŞEYLER VARSA KENDİN YAZ. BAHSİNİ ETTİĞİM KELAM BUDUR, BEĞENMEZSEN YA SENDE DAHA İYİSİNİ YAZ YA DA GEÇ KENARA TUKADATUKADUR. OLDU CANIM.
bu 1980 nasıl uğrusuz bir tarihtir öyle…79’da iran’da humeyni yönetime gelmiş.türkiye’de bu günkü iktidarın temelleri atılmış.daha sonra iran’a silah satan reagan abd başkanı olmuş.(evet diğerleri jeopolitik olarak daha önemli)john lennon ve john bonham ölmüş.petek dinçöz bu tarihte doğmuş.domino taşı gibi!
yalnız bu tarih 1984 olmalıydı… böylede bir çelişki oluştu şimdi!
Sanırım 80ler dünyanın kaderini yazdığını iddia edenlerin kendi senaryolarının belirginleştiği dönem diyerek yeni komplo teorilerimi kurgulasak ?
yazını okuduğumda 2004’e gittim bir solukta. bir yazı yaptı bunu bana. ekran araç olmuştu anılarım tenasül ediyordu. durduramıyordum kendimi. sigaramı klavyede söndürüyor, kahvami burnumla içiyordum. kahve o yıl içtiğim güzellikler kokuyordu. yine o kitap arasında saklı kalan fotoğrafları çekiyordum saklıyordum kendimden gideni.bööööööööööööööööğğğğğğğ.teşekkür etmek istedimdi. ahkam yazzdımdı. olmayan ve bir ömür olamayacak yeteneğimin hiçliğini deklare etmek istercesine üşenmedim espri de yaptımdı.oldu canım.görüşürüz. kendine iyice bakın.
@aerc hiçbirşey için geç değil kuzum. bak sana cevap bile yazdım. bile derken kendimi senden üstün görme gibi bir egonun manyaklığıyla değil asla..çaba çalışmanın anasıdır.. çabalarsan doğacak evladın adıysa başarı…oldu can.. sen biraz daha bak ekrana… belki…