“ofis” korkunç bi yermiş gerçekten..”staj” kisvesi altında hiç bi işime yaramayan ve “quite literally” hiç bişi yapmadıım bu yer de tipik bi ofis iştebi kere her yerinde o klişe ofis sözcüklerini duyabiliosunuz; misyon,dinamik,motivasyon vb..
minik bi mutfak var tabi ki her katta.. gidip kahve çay falan alabiliosunuz.. ofis insanlarının yakıtı kahve..ilk gün alışmamış bünyeye ve aç karna o kadar kahve içmişim ki elim ayağım titriodu kafeinden..buradakiler beni ne yapacaklarını bilmediklerinden önüme şirketin emeklilik planları mevzuatını koydular.. al bu dosyayı oku..burada bulunmamın abukluğunun boyutunu elektronik öğrencisi olduğumu açıklayarak büyütebilirim sanırım..ne tür bi okuyucu olduğumu da dragonlance sagasındaki bütün weis&hickman kitaplarını okuduğumu söyleyerek belirtiim..bu bilgiler ışığında, sizce, ben önüme konulan bu dosyadan ne anladım? temettü diye bi kelime var.. onu telaffuz edebiliorm artıkın.. dosyayı yazanların da kafa karışmış zaten.. bi yerde 1000 YTL derken başka bi yerde 1.000.000.000 TL dio.. para birimine de dikkat etmediğim için arada dumur oluorm..burdaki kimse niye burda olduğumu ne yaptığımı anlayamadı.. takım elbiseli ofis insanlarının arasından kot ve t-shirt ile her sabah geçip beni kapattıkları odaya girip 9 saat çıkmadııma göre önemli bişi yapıorm heralde.. diemiosun ki kimseye de “bişi yapmıorm” die.. admin privilege’ım olmayan bir bilgisayarda bişiler yapıomuş gibi görünüorm.. bu yazıyı da o bilgisayardan yazıorm ztn.. filter servisi bildirgeçin açılmasına da izin vermeseydi kayışı koparırdım heralde..