Adana’nın ekstra sıcak günlerinden biriydi bugün. Hastanedeki işimi halletmek için hastaneye gittik. Arabayı sevgilim kullanıyordu , hastanenin otoparkına girdik. Ben araçtan inip gel gel yaparak otoparktan çıkmasını sağladım. Hiç yer yoktu otoparkta. Hatta neredeyse çıkamıyorduk ! Zar zor çıktık otoparktan , tam o sırada içeri girmeye çalışan bir jeep gördüm, zavallı içerinin ne halde olduğundan haberi yoktu. Bütün iyi niyetimle yaklaştım , içeride yer yok boşuna girmeyin demek için . Penceresine yaklaştım ve tıkladım. O ise iğrenç bir kibir ifadesiyle baktı bana , camı indirme nezaketini bırakın elinin tersiyle ‘git’ işareti yaptı. Üstüne bir de arka koltukta oturan muhtemelen eksta şımarık bir çocuğun dil çıkarışına da maruz kalmak çok can sıkıcıydı.Geber , dediğimi hatırlıyorum , okadar sinirlenmiştim ki penceresine bir yumruk atabilirdim, bu halimle … Ben, hasta hasta yardımcı olmaya çalışıyorum , yaptığına bak ! Sinirli bir şekilde gittim sevgilimin yanına , ne olduğunu anlatıyordum ki bir ses geldi , ardından da çizilme sesleri … Bizim jeep dönerken duvara çarpmıştı. Nasıl sevindim anlatamam, biliyorum bu yaptığım yanlış bir şey ama inanın orda ağlayabilirdim. Bu kesinlikle karmaydı , evet eden bulur ! Dahası da var , hastanede asansöre bindiğimizde karşılaştık bu arkadaşla , nasıl bir bakış attıysam , çok sinirlendi. Asansörün düğmelerine yumruklarcasına bastı ve indi. Ama herşeye değdi. O yüzündeki ifade çok mutluluk vericiydi. Şimdi ne yapıyoruz pilli okuyucuları ; insanları dış görünüşlerine , dinlerine , saçlarına , başörtülerine göre ayırmıyormuşuz. Önemli olan iyilikmiş, iyi niyetmiş …