Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan‘ın yönettiği İki Dil Bir Bavul, izlediğimiz filmlerden epey farklı, belgesel özelliklerin teğet geçtiği ilginç bir film.Bir ilkokul öğretmeninin, doğunun bir köyüne atanmasından sonra yaşadıklarını anlatan film; öğretmenin annesiyle konuşurken ağzından dökülen ve çoğumuzun “oralar” hakkında genel kanısını yansıtan bir cümleyle başlar: “Buralarda hiçbir şey yok ya, hiçbir şey…” Evinde suyu akmayan, elektriği habire kesilen öğretmenin tek sorunu bu olsa hadi neyse, okuma yazma öğretmesi gereken öğrencileri de tek kelime Türkçe bilmemektedir. Birleştirilmiş (yani bütün şubelerin bir arada olduğu) bir sınıfta, her öğretmenin makus derdi olan müfredatı yetiştirmek şöyle dursun, basit bir diyalog için bile dakikalarını harcayan öğretmenimiz için günler kolay geçmez. Öte yandan öğrenciler için de aynı şey geçerlidir, karşılarında saygı duyup ondan bir şeyler öğrenmek istedikleri öğretmenleri vardır ama söylediği tek kelimeyi bile anlamamaktadırlar.

Okulundan yeni mezun olmuş Emre Aydın adındaki çiçeği burnunda ilkokul öğretmeninin, Urfa’nın Demirci Köyü’nde yaşadığı bir eğitim-öğrretim yılını anlatan İki Dil Bir Bavul‘da hiç bir oyuncu rol almıyor. Yani fimde yer alan herkes oldukları gibi davranan sıradan insanlar.Yaşanan dil sorunlarının yanında bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik yönden batıdan çooook farklı olduğunu da bir kez daha gözler önüne seren film, aksiyon sevenlere sıkıcı gelecektir elbette. Ama sabırlı bünyeler için; dili, yaşadığı yer nasıl olursa olsun çocuğun hep çocuk olduğunun ispatları öğrencileri görmek için bile bu bol ödüllü ilginç filmi izlemeye değer.