İzledikten sonra hiç bir etki bırakmayan, Simon Pegg iticiliği uyandırmış bu film için söylenecek pek bir şey yok. Eğlenebileceğimi düşündüğümden umutla izlemeye başlamıştım ancak sevdiğim romantik komedi formatlı filmlerden çok daha farklı olduğunu görmek yıkıcı bir etki bıraktı. Simon Pegg başrol için kötü bir tercih olmuş. Zorla komik olmaya çalışan, kötü dans eden başka birini bulmaları çok zor olmuş olsa gerek ki Simon Pegg’i tercih etmişler, ayrıca Kirsten Dunst ile fazla kötü bir çift olmuşlar yoksa onun yanında örümcek adamdan başka birini görmek istemediğimden mi böyle düşünüyorum? Filmi daha izlemeden sadece afişine bakarak bir hikaye uydurmanız istense filmin konusuyla ancak bu kadar aynı olabilir. Her şeye rağmen Jeff Bridges‘ı ve tekrar görmek güzeldi. En azından filmin kalitesini artırmış. Filmin anlatıcak pek bir konusu yok ama kısaca şöyle: komik adam ünlü olmaya çalışır, bu yolda tüm fedakarlıkları almaya razıdır, hırslıdır, şanslıdır da, hatta o şans ona ünlü olmak için yeterlidir. Güzeller güzeli oyuncu Sophie Maes‘ e aşıktır. Film Sidney’nin Sophie’yi elde etme yolunca gerçek aşkını bulma öyküsünü kendi çapında yaşadığı mizah anlayışıyla anlatır.