Hotel California Albüm Kapak Resimi
İlk 50 saniye’sini sıkılarak dinlediğiniz bir şarkının, hayatınızın belki’de olmazsa olmaz parçaları arasına girdiğini söylediğinizde benim aklıma ilk gelen şarkı “Hotel California” olurdu sanırım.Çok sık dinlediğinizde boğucu (bana göre), ansızın karşınıza çıktığında ruh’unuzun merkezine inen şarkı.Öyleki internet’te şarkı’nın öyküsüne dair neler duymadikki.Bazı yerlerde şarkı’yı yazan kişinin bu Hotel’de konaklayan biri olduğunu, ve orda gördüğü bir kıza aşık olup bu şarkıyı yazdığını.Kimi zamanda Hotel’de çalışan bir işcinin orda gördüğü bir kıza aşık olduğunu, ve kıza Hotel’in kendisine ait olduğunu söylemesi ama, aslında aşık olduğu kişinin Hotel’in sahibinin kızı olduğunu öğrendiğinde utancından intahar etmesinden esinlenerek yazılması.Hatta şarkının aynı isimli otelin açılışıyla ilgili reklam müziği olarak yazılıp sonrasında çok tutmasıyla Albüm oluşunu bile okumuştum.Her şarkı’nın mutlaka bir şekilde bir öyküsü vardır diye düşünüyorum ama, bence öyküsü beni bağlamaz ben dinlerim arkadaş demek, bu tür durumların en kesin çözümü sanırım.Eagles’in 1976 yılındaki aynı isimli albüm’ünün cıkış şarkısı olan bu parça, 23 yıllık eskimeyen mazisiyle, eminim bir çok kişinin arşiv’inde ilk sıralardaki yerini hala koruyordur.
yorumlar
Harika bir şarkı..
çok severim
otelde tanışıp birbirlerini seven müşteri bazında kız ve erkek tatiller bitip de ayrılırlarken 1 yıl sonra yine tanıştıkları gün aynı otelde buluşmaya karar verirler, 1 yıl sonra erkek yola çıkar uzun bir yol, otele tam gününde varır, ama kız tedbir olsun diye bir gün önce gelmiştir, lakin o gün yangın çıkıp otel kül olmuştur, kız da tabi.bu gerçek öyküyü grup duymuş ve çok etkilenerek şarkısını yapmışlar ve ölümsüz kılmışlar…
hayır bu hikaye tamamen yanlış.adam yolda bir cüzdan bulur. cüzdanın bir otel sahibinin oldugunu tv haberlerinde görürü. derhal cuzdanı teslim etmeye o otele gitmeye karar verir.yolda rabası felan bozulur. kamyoncular derneğine üye olur. otele gelir ve cuzdanı teslim. karşılıgında otel sahıbı otelde konaklamasını ister. ve çocukluk aşkı olan kızı görür. olaylar zinciri böyle devam eder gider.sonra kız otelden ayrılır. misketleri kıza bırakır.kız misketleri görünce duygulanır.ve bu şarkıyı mırıldanmaya başlar.misketleri getiren garson hemen kagıt kalem çıkarıp not alır.
Latino doru dio.On a dark desert highway, cool wind in my hairKaranlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımdaWarm smell of colitas, rising up through the airColitaların sıcak kokusu, yükseliyor havayaUp ahead in the distance, I saw a shimmering lightİleride bir mesafede, parlak bir ışık gördümMy head grew heavy and my sight grew dimAğırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.I had to stop for the nightGece için durmalıydımThere she stood in the doorway;Orada, kapının önünde durduI heard the mission bellGörev zili duyulduAnd I was thinking to myself,Ve kendi kendime düşünüyordum ki’This could be Heaven or this could be Hell”Cennet de olabilir bu, cehennem de’Then she lit up a candle and she showed me the waySonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdiThere were voices down the corridor,Koridor boyunca sesler vardıI thought I heard them say…Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:Welcome to the Hotel CaliforniaCalifornia oteline hoşgeldinizSuch a lovely placeNe kadar hoş bir yerSuch a lovely faceNe kadar hoş bir çehrePlenty of room at the Hotel CaliforniaBir çok oda var otel california daAny time of year, you can find it hereYılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz buradaHer mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bendsAklı “Tiffany-dalgın”, “Mercedes kavisleri”She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friendsBir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığıHow they dance in the courtyard, sweet summer sweat.Sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teriSome dance to remember, some dance to forgetBazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısıSo I called up the Captain,Böylece hatırlattım kaptana’Please bring me my wine”lütfen şarabımı getirin bana’He said,’We haven’t had that spirit here since nineteen sixty nine’O dedi ki; “o ruh yoktu burda 1969 dan bu yana”And still those voices are calling from far away,Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor halaWake you up in the middle of the nightUyandırır seni gecenin ortasındaJust to hear them say…Sadece onların şunu demelerini duymaya…Welcome to the Hotel CaliforniaCalifornia oteline hoşgeldinizSuch a lovely placeNe kadar hoş bir yerSuch a lovely faceNe kadar hoş bir çehreThey livin’ it up at the Hotel CaliforniaOtel California’da yaşarlar şaşaa içindeWhat a nice surprise, bring your alibisNe kadar güzel bir sürpriz, getirir bahaneleriniziMirrors on the ceiling,Aynalar tavandaThe pink champagne on icebuzlu pembe bir şampanyaAnd she said ‘We are all just prisoners here, of our own device’Ve o dedi ki; “burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin”And in the master’s chambers,Ve ana salondaThey gathered for the feastziyafet için toplandılarThe stab it with their steely knives,Çelik bıçaklarıyla onu doğradılarBut they just can’t kill the beastFakat canavarı öldüremedilerLast thing I remember, I wasHatırladığım son şey, benimRunning for the doorKapıya koştuğumduI had to find the passage backGeçidi tekrar bulmalıydım.To the place I was beforeDaha önce bulunduğum yere açılan’Relax,’said the night man,”Rahatla” dedi karanlık adamWe are programmed to receive.Varmak için programlandıkYou can checkout any time you like,İstediğin zaman hesabını keseblirsinbut you can never leave!Ama asla ayrılamzsın !
sayısız cover’ından sıkıntı getiren parça… sanki her grup kuran, bu parçayı yorumlamak zorundaymış gibi gizli bir kural var!
Rica ederim.Umarım benim gibi aşırı haz alarak dinliyorsundur.
haklı bu kez
bir çok organizasyonda hala çalılan bşr parça hatta birçok insanın düğünlerindeilk ansları. hikaye kısmına gelince eh anlatan çok olur dinleyende 🙂
dinleye dinleye artık resmen tiksinmeye başladığım bir şarkı. ben reklam müziği olduğunu duymuştum, diğer hikayeleri bilmiyordum; ama sacre’nin yazdığı en akla yatkını gibi geldi bana.
Bu parçanın ismi; HOTEL CALIFORNIA`dır..HOTEL CALİFORNİA değil..
bumudur? budur.
Türkçe`yi yediniz, ingilizceyi de bozmayın bari..
başlıkta hiç bir şekilde noktalama olmaması gerekiyordu.
Yanee çoban ben bile bunu biliiiom.Hem yazarun dediiigi ,olayun hakkatu deil.Latino dorusunu yazmuş.Hafif ahalüsüne, yanluş bilgü veren utansun.
Eskiden olsa Malta`ya sürerdik, yanlış bilgi vermekten ötürü..Şimdi nerdee ?
aaa kuzum, şimdü imralu moda.imralu in-malta out!
imralıya eskiden balık tutmaya giderdik, şimdi yasak olduğu için hiçbir balıkçı yaklaşamıyor, o yüzden marmara`nın balığı imralı`da..Apo istemeyerek te olsa marmara denizi`nin ekolojisine katkıda bulundu.Bu iyiliğinin açılıma bir maddeyle eklenmesini saygılarımla arz ederim..
Zaten o baluklarun duasu kabul olduki zaar , katil Ceo ve bosss oldu. birde terör ağaluğundan, baruş elçiligüne terfi etti.UNO bu pezoya ödül verse şaşmam gari!
ab yakında imralıya yerleştirilmek üzere bir özgürlük heykeli hediye edebilir bize!?*..