Geçenlerde bi mağazada alışveriş yapıyordum. Çıkarken kapıda alarm mekanizması öttü. Sonra sistemin ötme sebebinin defterin üzerindeki bir etiket olduğunu farkettik. Şuydu buydu derken eve gittim. Ama o etiketin nasıl öttüğünü merak etmiştim bir kere 🙂 Ben de bu konuyu araştırdım ve sizlerle de paylaşayım istedim.
Defterdeki etiket bir rfid etiketiydi. Rfid etiketleri pasif ve aktif olarak ikiye ayrılıyor ama bizim konumuz pasif olanlar. Bu sistemi size anlatırken okuyucu ve etiket olarak iki başlıkta anlatacağım.Etiket
Rfid etiketleri bir bobin sistemine sahip (yukarıdaki resim) ve bobinin iki ucu bir mikroçiple birleşiyor. Bu mikroçip etiketin kullanıldığı yere göre bir seri numarası barındırıyor ve bu etiket okuyucunun kapsamı alanına girdiğinde seri numarasını okuyucuya gönderiyor. Veriyi gönderirken kullanacağı enerjiyi de okuyucunun yaydığı radyo dalgalarından alıyor. İşin can alıcı kısmı ise bu etiketlerin maliyetinin 1 sente kadar inmiş olması.Okuyucu
Okuyucu kısmı etiketi kapsama alanına girdiğinde seri numarayı okuyup sisteme gönderen kısım oluyor. Yaydığı radyo dalgaları bir etikete rastlayınca etiket seri numarasını radyo dalgalarına gömüyor okuyucuya geri yolluyor. Daha sonra sistem seri numarayı karşılaştırıyor ve eğer ürün satılmamışsa alarmı çalıştırıyor. Okuyucuların kapsama alanlarına göre çeşitleri bulunuyor (0.33 m, 3 m ve 100+ m gibi).Sonuç olarak ben böyle teknolojilerin bu kadar ucuz ve yaygın bir biçimde kullanılabilmesine şaşırdım. Eskiden radyo dalga teknolojisini kullanan alet sayısı bir elin parmağını geçmezken şu an bu teknoloji sudan ucuz bir şekilde halkın kullanımına sunuluyor. Bundan on sene sonrasını hayal bile edemiyorum.
yorumlar
En nefret ettiğim şeydir, alarmın ötmesi..
benim alarmım bozuktu önceki gece. ve sabaha kadar kulağımı az çınlatmadılar. alarm değil, çevre sakinleri ve uykusu bozulan küfürbaz komşularım. pazar günü de sanayici esnafı tükanlarını kapalı tuttuğu içün tamir ettiremeyip çareyi akünün fişini çekmekte buldum.
Bir gün canım sıkkın Zara da geziniyorum, bir kaç birşey almışım, parasını da ödemişim..İşini iyi yapamayan tezgahtar giyeceğin etiketini pasifleştirmeyi becerememiş..Bangır bangır alam öttü, kapıdaki 2 dev zenci çevirdi beni..Kimbilir kasa fişini nereye attım..O panikle bulamadım..Sonra buldum..Ama kendimi kötü hissedip giyeceği geri verdim..Hiç unutmam..
Öyle sinirlendim ki, o sırada yanımda Anthro olsa, onu geri verirdim yani, o derece..
en az bir bustiyer kadar kıymetim var yani gözünde..? anlaşıldı Pillimelek…
Başıma hiç gelmedi ama haksız yere alarm çalması herhalde çok sinir bozucu olur. O sinirle herhalde ben de aldıklarımı iade ederim ve bir daha da oraya uğramam.
Bu yoruma gülmekten telefonda konuşamadım..Olur mu hiç, yani insana yapılan hırsızlık muamelesinin ne kadar incitici olduğunu anlatmaya çalıştım..