“Siyahlı Adam çölge kaçıyordu. Silahşör de peşindeydi.” İşte böyle başlar Orta Dünya’daki son silahşör Roland Deschain’in destansı yol öyküsü ve böyle biter.Stephen King, 2000 sayfadan fazla ve toplam 7 kitaptan oluşan bu öyküyle sizi o fantastik ve inanılmaz dünyasına alıverir.

Stephen King’in kariyerinin baş yapıtı olarak gösterdiği Kara Kule serisi büyük önem taşıyan bir başyapıttır.King’in, Robert Browning’in “Childe Roland Kara Kule’ye Geldi” adlı şiirinden, J.R.R Tolkien’in ve C.S. Lewis’in epik ve fantastik hikayelerinden, Sergio Leone’nin ünlü vahşi batı filmlerinden esinlenerek yaptığı bu eseri tamamlaması yaklaşık 34 yılını aldı.Bu süreçte King, sadece hikayeyi anlatmadı Kara Kule yazarın diğer eserlerine de sıçrayarak Stephen King hikayelerinin merkezine oturdu.

Kara Kule serisi, dünya ile paralellik gösteren farklı bir dünyada, düzeni sağlayan silahşörlerden sonuncusu olan Rolan Deschain’in öyküsünü konu alır.Zaman beklenmedik şekilde hızlanıp yavaşlayan ve yavaş yavaş yok olmaya başlayan bu dünyada Bir gece on yıl sürebilirken, öğle saatlerinde hava kararabilirdi.Herşeyin dağılmaya başladı bu dünyanın tam merkezinde Kara Kule bulunur.Stephen King’e göre Kara Kule, zamanın köküne dikilen ve sihirden güç alan ayrıca ışınlar tarafından desteklenen bir yapıdadır ve tüm evrenleri paralel olarak birbirine bağlar.Kara Kuleyi 4 ışın korur ve bu 4 ışının birleştiği noktada bulunanan Kara Kuleye sadece ışın yollarından gidilebilir.İnsanlar, sihrin devamlılığına inanmadığından yerine teknolojiyi getirmiştir ancak teknoloji de bir gün son bulabilir.

Roland’ın, henüz ergenlik çağıda bile bir vizyonu vardır ve Kara Kule’nin varlığının sonuna geldiğini anlar.Eğer Kara Kule yıkılırsa, buna bağlı olarak tüm dünyalar yıkılacak ve geriye sadece kaos hüküm sürecektir.Kara Kule’nin yıkılmasının ardından oluşacak Kaos’a yön vermek isteyen Kızıl Kıral ise ışınları kırmaya çalışmış ve bu yüzden çeşitli evrenlerden birçok psişik insan kaçırıp onları ışınları kırmak için kullanmaktadır.Roland’ın görevi ise Kara Kule’ye ulaşarak bu durumu düzeltmek için seçilmiştir.(Kader yani hikayeye göre ka)Roland ve arkadaşlarının (hikayeye göre bu gruba katet deniyor) Kara Kule’ye ulaşmasını sağlamak, Stephen King’in hayatının büyük bir kısmını kaplayan bir süreç halini aldı.Hikayenin ilk kitabı 1970 yılında yazılırken King, son sayfayı 2004 yılında kaleme aldı.Bu dönemde King’i en çok etkileyen ve en sancılı dönem ise yazarın yazmayı bırakacak derecede yıpratan 1999’da ki trafik kazasıydı.Bu ağır trafik kazası ve uyuşturuyucuyu bırakmasıyla, Kara Kule’yi tamamlayacak olan son üç kitabı diğer kitaplara göre oldukça kısa sürede tamamladı.

Bu 7 ciltik roman serisinin isimleri ve temsil ettiği başlıklar ;1. Silahşör : Yeniden Başlama2. Üçün Çekilişi : Yenilenme3. Çorak Topraklar : Kefaret4. Büyücü ve Cam Küre :Hürmet/Saygı/Bakış5. Calla’nın Kurtları : Direniş6. Susannah’ın Şarkısı : Çoğalma7. Kara Kule : Yeniden Başlamaİlk kitap olan Silahşör’de King bizi son kalan silahşör olan Roland ile tanıştırır.Siyahlı adamı kovalayan silahör dünyamıza çok benzeyen fakat bizdan daha gelişmiş bir dünyada bir çölde yol almaktadır.Kara Kule’ye gidebilmesi için Siyahlı adamı yakalaması gerekmektedir.Bu yolculuk sırasında Roland, bizim dünyamızdan bu dünyaya geçen bir çocuk olan John (Jake) ile karşılaşır ve onu da yolculuğuna alır.İkinci roman Üçün Çekilişi, ilk romanın bitişinden 6-7 saat gibi bir süre sonra başlar ve silahşör bir sahilde bilinçsiz bir şekilde uyuyakalmıştır.Uyanan Roland, sahilde eşsiz üç kapı bulur ve bu üç kapı dünyamıza açılarak ona bu yolculukta yardım edebileceği üç kişiyi (Eddie Dean, Odetta Holmes) tanır.Üçüncü kişiyi ise yanına almaz diğer dünyada bırakır.Roland’ın çağırdığı bu üç kişi onun ka-tet’ine katılırlar.(ka-tet : çoktan oluşan tek)

Üçüncü Roman Çorak Topraklar’da ise Rolan’ın ka-tet’ine iki üye daha katıılır.Bunlardan biri ilk romanda karşımıza çıkan Jake ve Roland’ın dünyasında bulunan farklı bir hayvan olan Oy.Grup ışın yolunu takip ederek Lud şehrine ulaşırlar.Lud şehrinden büyük ve yıkıcı bir savaş yaşanmış bu yüzden yüksek teknoloji ile donatılan bu şehir harabe olumuştur.Şehirde ka-tet üyelerini birçok süpriz ve tehlike beklemektedir.Fakat Kara Kule’ye ulaşmak için ka-tet üyeleri Lud şehrinden yola çıkarak Çorak Toprakları aşmaları gerekmektedir.Çorak toprakları aşmanın tek yolu ise yapay zekalı tek raylı tren olan Blaine’dir.Fakat sistemindeki bozukluk nedeniyle Blaine çıldırmıştır.Büyücü ve Cam Küre’de ise Rolan ve ka-tet’i büyük tehlikeleri atlatarak yollarına devam etmektedir.”Oz Büyücüsü” ile paralellikler gösteren bu kitapta Roland, gençliğini içeren birçok olay anlatır ve kendinizi Roland’ın gençliğinde ve Orta Dünya’nın henüz yıkılmaya yeni başladığı dönemde buluruz.

Beşinci roman olan Calla’nın Kurtları’nda ise Clla Bryn Sturgis adlı bir kasabaya gelen Roland ve ka-tet’i yardıma muhtaç olan bu kasaba insanına yardım etmeye karar verir.Kasabada yaşayanlar, yaklaşmakta olan bir Kurt saldırısına karşı Roland ve ka-tet’inden yardım isterler.Silahşörlerin Calla halkı dışında düşneceği ve çok önemli olan başka bir şey daha vardır : Bir gül…Altıncı romanda yani Susannah’ın Şarkısı, hemen hemen tamamen bizim dünyamızda geçer.Kısa bir zaman dilimini ele alan kitap ka-tet üyeleri ve Roland’ın birbirinden ayrılarak farklı sorunlar ile yüzleşmek zorunda olduklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını konu alır.

Son kitap olan Kara Kule ise altıncı romanın bıraktığı yerden devam eder.Dünyamızın farklı zamanlarında ve farklı mekanlarda bulunan kahramanlarımız, birçok olay ile yüzleşmek zorunda kalır.Hikaye’nin devamında Stephen King, farklı hikayelerden tanıdığımız karakterleri içeri sokarak farklı tehlikeler ve farklı bir atmosfer yakalar.Kitanın sonuna doğru King, Bulunmuş (Son Söz) adlı bölüm girişinde okuyucuları uyararak hikayenin mutlu son ile bittiğini varsayarak kitabı kapatmalarını ister.”Mutlu son yoktur ve sonlar acımasızdır” diyen King, okuyucuya devam etmemeleri için bir uyarıda bulunur.