çoktandır görmediğim bir aile dostumuzdur bedri amca. sağolsun eğitim hayatım boyunca çok yardımını gördüm..göztepe, özgürlük parkında karşılaştım bedri amcayla; tanımadı beni.. seksenli yaşları sürüyor, normaldir dedim.“bedri amca selam”
“yahu, daha az önce şuracıkta utanmadan çimlerin üstünde şarap içen sen değil misin? bir de şikayet ettim ne de çabuk salmışlar hayret!!”
dilim tutuldu, elini öpmekten vazgeçtim..tam o sırada park bekçilerinden biri yanımıza geldi.. adam bana göz kırptı, bedri amcanın koluna girdi. konuşarak yürüdüler onu bir banka oturttu.. benim yanıma geldi.. “kusuruna bakmayın bey amcanın”
” yahu, iyi de ben kendisini tanırım, selam verdim beni tanımadı.. anlamadım ki! “
hakikaten de ne diyeceğimi kestiremiyordum. yoksa, ben mi bunadım diye düşünmedim değil.. bekçi mal bulmuş magribi gibi boynuma sarıldı..” aman abi, bunun kimi kimsesi yokmu? herkese sataşıyor, millet huzursuz..”
aklıma, bedri amcanın eşi geldi.. adamın evi yakın ama tırsıyorum, kalk gidelim desem adam rezil edecek beni.. kalkıp evine gittim. seniha teyzeye durumu anlattım.. kadıncağız kocasının durumunu anlatınca içim burkuldu..” amcan iki yıldır böyle yavrum alzemır mı ne işte ondan olmuş; sorma neler çekiyorum.. sabahın köründe kalkıp,
“hanım bizim oğlan niye evlenmiyor? eşek kadar oldu deyuz”
” yahu bizim oğlumuz yok bedri diyorum”
hem yürüyoruz hem seniha teyze anlatıyor” evde yalnız olduğu bir gün temizlikçi kadına emanet edip, yarım saatliğine evden ayrıldım… geldiğimde bir de ne göriyim; seniha hırsızı yakaladım diye ter ter tepiniyo bedri amcan. meğer, temizlikçi kadını hırsız sanıp, kaçmasın diye banyoya kilitlemiş.. benim gelmemi bekliyormuş..kadın bir daha tövbe etti bize gelmedi..”
“yahu evladım bak daha bu sabah oldu; kalkmış sabahın yedisi ..”
” seniha, ben kirayı ödemeye gidiyorum demez mi?”
“yahu ne kirası be adam zıbar yat artık bu ev bizim kiracı değiliz..”
gülsem ayıp olacak.. baktım seniha teyze de gülüyor rahatladım biraz..bedri amca, istanbul teknik üniversitesinde kürsüsü olan bir fizik profesörü idi.. osmanlıca ve farsça bilir, evindeki eski eser elyazması kitaplar dahil, binlerce ciltlik bir kütüphaneye sahipti.. emeklilik döneminde hat sanatına merak salmış, evinin duvarlarını kendi eserleri ile donatmıştı.. İnsan bazen böyle durumlarda ne yapacağını şaşırıyor..şaşkındım; hayatın yaşandığını sandığı anlarda, aslında hiçbir şey yaşanmadığını anlayabiliyor..bedri amca kendi ile çoktan vedalaşmıştı..gerçekten, hayat üzücü ve kırıcı olmakla kalmayıp vurdu mu da çok fena vuruyordu..