Hasibe’nin GözlüğüEyy hafif ahalisi, kimseler kalmamış ne olmuş buralara böyle.. Bende gelemiyorum ne zamandır, evde baskı görüyorum biliyorsunuz, dışarı çıkmam çok zor oluyor eee gavur icadı diye internette yok bizim evde:)Neyse ki gazete ve televizyon var. Bu aralar izdivaç programı ile eğleniyorum.Tecavüz haberleri var hergün gazetelerde. Toplumun bir gerçeği bu dünyanın neresinde olursak olalım bu tür vakalar var malesef.. Kızına tecavüz eden baba, 14 yaşında ki kız ile 70 lik dede, sonra italyan barış elçisi gelin ve kimselerin bilmediği daha niceleri. Geçen sene bu zamanlarda da 14 aylık bebeği konuşuyorduk..Selahattin Duman da diyor ki;“Bir kadının tecavüze uğraması, o gece başka bir kadının kafayı dinleyeceği anlamına gelir..”Güleyim mi ben şimdi bu adama ki genelde severim yazılarını…Evlilik programına çıkan adamlar, oyum var buyum var diyerek kendilerine güvence arayan kadınlarla neden evlenmek istiyorlar, herşeyin sonucu seks mi? Tüm bunlar evlilik adı altında kendine partner arayan insanlara milyonların önünde pezevenklik yapmak değil de nedir?Ya oraya giden kadınlar, ilk soruları evin var mı oluyor? Bir eve mi satacaksın ruhunu? Temel ihtiyaçlarını karşılamak yetmez mi sana, nedir bu sonu var mı? Evi var diye bir adama hem hizmetçilik yapacaksın hemde töbee töbee. Vayy anam vayyy….Paranın önemi yok, önemli olan miktarı diyordu bugün bana gelen bir mailde:) Gülüp geçtim ama insanlık hali değil mi? Kendimizi güvenceye almak en temel ihtiyacımız değil de nedir? Bugün çalışan da ruhunu satıyor, sevmediği patronuna yalakalık yapıyor, gıcık olduğu iş arkadaşı terfi alınca onu tebrik ediyor. Tek yaptığımız rol yapmak. Bir yerde okumuştum insanlar kendilerinden daha varlıklı ve mutlu insanların yanında mutsuz oluyorlarmış diye.. Herşey benim olsun, en iyi durumda ben olayım durumu, sonra aptal mailler dolaşıyor ortalarda; eğer sabah erken kalmak zorundaysan işin var diye sevin, cart curt diye..Ayaklar baş olursa demiş pek kıymetli o bıyıklarını tek tek yolmak isteğiyle yanıp tutuştuğum baş.. O ayaklar sana öyle bir tepik atacak kii… Offf yaa kaymayayım ev kızı çizgimden yahu…Nasıl bir koca istediğime de karar verdim ben, Burhan Altıntop’u istiyorum. Yaaa o nasıl bir kendini kaptırıp oynamadır. Aynı ben, gözlerini kapatıp kıvırıyor yaa ayyy bayıldımmm bayıldımm.. Müziğin ritmine kendini bırakan bir insan görürseniz ondan korkun onun kadar ihtraslı, onun kadar hayatı iliğine kadar hisseden biri yoktur benden söylemesii..Can sıkıcı konuları bir kenara bırakıp size geçen gün yaptığım Nişantaşı gezme kaçamağımdan bahsedeyim. Benim pek kadim ama bir o kadar da safsalak kankam Zülfiye ile o bende ben onda yalanını sallayıp, soluğu Nişantaşında aldık. Önce alışveriş merkezinin tuvaletinde üst baş değişikliğimizi yaptık ki ortama uyum sağlayalım:) Zaten altı kaval üstü şişhane kıyafetlerimiz nedeniyle bu değişiklik sadece saçlarımızı özgürlüğe kavuşturmamızla hop şıkınadak oluverdi.. Önce şu pek meşhur City i gezdik mağazalardan girmeye hatta vitrinine bakmaya korktuk çünkü öyle bir havalılar ki, yaklaşmayın, girmeyin diye bağırıyorlar sanki.Neyse hadi dedim zülficim sokaklara atalım kendimizi, tam city nin önünde kimi göreyim Ata Demirerallahım olmuş çocukcağız ufacıcık.. Ben kendimi tutamadım önünde duruverdim Ataaa Atacımmm diye, sandıki ben onun çokk yakın bir arkadaşıyımda uzun zamandır görmemişim de, öyle bir durum yani.. Duruverdi o da , birşey demesine fırsat vermeden, yavrum ne oldu sana böyle deyiverdim. O hala şaşkın, Atacımm aalar terk etmiş seni t kalmış birtek tıı gibi olmuşsun dedim, ( bu arada kendime de şaşıyordum tamam biraz tahtalarım eksik ama bu kadar da cereyan yaptığından haberim yoktu valla) hala şaşkın şebelek bana bakan Ata ya dur dedim, çok özlemişim seni diyip yanaklarına da iki öpücük konduruverdim, o hala beni nerden tanıdığını çıkartmaya çalışıyordu. Aşkolsun dedim tanımadın dimi, oysa ne güzel saatler geçirdik seninle ben çok eğlenmiştim diyince beti benzi attı garibimin, offf Ata dedim hani o geceyi nasıl unutursun? Ne kadar çok zevk almıştım oysa ben diyince alı al moru mor olan Ata kem küm ederken, ben kendimi kaptırmış anın zevkini çıkarıyordum. Hani dedim BKM de en ön sırada seni izliyordum, beni gülmekten öldürmüştün dediğimde derin bir ohh çekiyordu Ata….Ben olsam onun yerinde yaaa kızım sen nerden çıktın manyak mısın derdim:)Ama o bana sarıldı ve allah iyiliğini versin emi dedi.. Kızmadınız dimi dedim.. yok ama dedi beni fena faka bastırdın.. Sonra ne mi oldu, bize birşeyler ısmarladı, konuştuk sohbet ettik, oyununa davet etti vallahaa.. Nasıl mutlu mesut oldum size anlatamam, anlatıyorum yaa işte, amann bazen böyle garip kelimeler cümleler oluyor dimi. Mesela satınalma bölümü, aslında satın al olması gerekmiyor mu? Birgün düşün düşün boktur işin olacağım ama ne zaman bilmiyorum…Tekrar yazarmıyım bilmiyorum bu linet hatunundan fırsat bulursam yine geleceğim hafifçiler…Şimdilik Hoş Kalın:)