resim: www.argun.org
8 Mart Dünya Kadınlar günümüz, hafta başı itibari ile kutlu olsun. Bu sözüm 8 Mart Dünya Kadınlar gününe gelsin…”Bir çok şey söylendi Kadın için. Dövün, sövün dediler; yeri geldi, birzacıkta sevin dediler. Pardon söyleyenler, biz size inanmıyoruz; bu dünyaya çiçek açtıran varlıklarız, var mı daha ötesi?”
yorumlar
şebnem ferahın ilk albümü süperdi ya
her şarkısı güzeldir şebnemin
şimdiye kadar yazdığınız en manasız söz. içerik çok yazıf.
ben öyle bir gün tanımıyorum. egemen güçler bana gün tayin etmesinler bizahmet.
o yüzden kutlamanızı kabul edemedim, kusura bakmayın.haklarımı istiyorum,güllü, karanfilli bir gün değil.
Türkiye’de kadına yönelik şiddete ilişkin şimdiye değin yapılmış en kapsamlı araştırma yakınlarda yayınlandı. Bu araştırma Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Yeşim Arat ile Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Ayşe Gül Altınay’ın tam 18 ay süren özverili çalışmalarının ürünü. Anlaşılan o ki eşinden en az bir kez dayak yemiş kadınların oranı % 35’i buluyor. Bu oran Doğu örnekleminde % 40. Her üç kadından biri aile içinde şiddete uğruyor. Bir başka çarpıcı bulgu da kadınların yalnızlıklarının tescillenmiş olması. Dayak yiyen kadın kendini yapayalnız hissediyor. Kadınların % 49’u (Doğu örnekleminde ise bu oran % 63’e fırlıyor) dayak yediklerinden kimseye bahsetmediklerini itiraf ediyorlar.Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez dayak yediğini söyleyenlerin oranı % 43 iken yükseköğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran % 12. Ne var ki Arat ve Altınay şu önemli noktanın altını çiziyorlar: Unutmayalım ki “eğitim düzeyi ve sosyoekonomik statü arttıkça kadınların şiddet yaşadıklarını itiraf etmeleri zorlaşmaktadır”. Yani eğitimsiz kadın belki daha çok şiddet görüyor evinde ama bu durumu daha kolay anlatabiliyor başkalarına. Daha kolay şikayet edip yardım isteyebiliyor. Eğitimli kadınlar arasında ise dayak oranı görece düşük olmasına rağmen bu durum daha büyük bir utanç kaynağı. Daha derin bir sır. Evine temizliğe gelen kadına canla başla yardım ederken aslında kendisinin de tıpkı onun gibi kocasından dayak yediğini itiraf edemeyen kim bilir ne kadar kadın var. Kocaları işadamı profesör doktor…. Kendileri yüksek mevkilerde. Yaşananlar kapalı kapılar çekili perdeler ardında. İşte tüm bunları sanatçılar edebiyatçılar ne kadar anlıyor ne kadar anlatıyor? Ve daha beter bir soru: Ne kadarını yaşıyorlar? “Kim bilir belki bir gün yazarım kocasından hep dayak yiyen bir kadının hikâyesini” diyorum orta yaşlı kadın okura. Sonra bir sırdaşlık hissiyle ekliyorum: “Ama belki de bunu en iyi yapacak olan bizzat o kadının kendisidir. O yazmalı kendi hikâyesini.” Gözleri doluyor. “Mümkün mü?” diye mırıldanıyor. Başkaca konuşmadan vedalaşıyoruz öylece…elif şafak
önce doğurduğumuz yada doğuracağımız çocukla mı başlamak bilmem. emeğe insana ve insan onuruna saygızı olan bie insanoğlu bunu ypmamalı.
Erkekler komplekslerini yenmeden dayak bitmez Bukletim.Kadına el kaldıran erkek değildir .Fekat, bu tip içi boş günler işe yaramaz bence vesselam diyorum Harlem olarak yane!!!Genede umudun umudumdur.
:)))
Türk erkeği türk kadını neden döver?Bu sorunun cevabı çoktur.(erkeğe göre)Peki;Türk kadını cocuğunu neden döver?(her kadın)Bu sorunun cevabını bulamadım.Mutlaka cevabım var.Mantıklı bir cevap yok.Sonuç olarak dayakla bir yere varılmaz.
mucizemsin, düşüncelerimin sözcüsü olmuşsun.bence, her kadının bir erkeği öldürme hakkı olmalı. yasalaştırılmalı. ömrü hayatının herhangi bir evresinde, istediği yöntemlerle, hiçbir kısıtlama olmalı. :)hoş, yakında kadın hakları diye bişi kalmayacak. topluca kurtulacaz. taşlamasalar bari. ip daha iyidir diorum.
peki..umutlanır gibi oldum sanki.silah da olur.
bukletim, sana hayran olmamak akıl işi değil.bana iyimserliğinin binde birini gönder, yeter.çabuk öldüren bir zehir de olur. 🙂
ben kimseyi öldürememki!
mucizemsin, senin hakkını bana versinler.bukletim, şöle bol köpüklü bol şekerli olsun o zaman.:)
hürppp. ellerin dert görmesin, yüzün hep gülsün senin. muzipsiz dilekte bulundum falla.ben en iyisi şöle biraz kitaplara dalam. 🙂
Bence, Braun-satinstyler le yapmış..
Raspberry koy da bukletçim, ne olursa olsun, sıcak olsa iyi olur, mersi..
<blockquote>Bu arada nazo pazar günün kutlu olsun…Tüm dünya kadınlarının ve hafif sitesindeki tüm hemcinslerimin günü kutlu, mutlu, huylu, soylu, süslü, dolu, sevimli, sağlıklı, eğlenceli, bereketli, eşli, duyarlı, aşklı, sevgiyle KUTLU olsun…</blockquote>teşekkür ederim canım. Kadınların her günü kutlanasıdır aslında ama anlayana
Buyur burdan yak Buklet bebeşim!!<a href=”http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11132897.asp?gid=229″>………………..</a>
Ha!! yukardaki yorumlarla ilgili fikrim de aynen şudur;Dayak cennetten felan çıkma değildir,çocuğunu döven kadınları heç sevmirem.
Efenim bir insan ,aşağılık duygusu ile büyürse vs vs …………………….ailesinden şiddet görmüş ise..potansiyel piskopat olduğundan ,bu tip cinnet halleri ve katliyamlar normal.Hele ülkemizde akraba evliliği bolluğundan oluşmuş hasta beyinler gurubu ………şizoid haller ……ne sen sor ,ne ben söyleyim…….Önce USA sonra Türkiye bu tip olaylara süper gebe……Malesef…………………………………!
<a href=”http://www.iuforum.net/showthread.php/ilklere_imza_atan_turk_kadinlari-9267.html?s=ba82bd6478a003be393632a07ee6ca40&”>İlklere İmza Atan Türk Kadınları</a>