Efendim tekrar merhabalar;Sizlerle paylaşmak istediğim konu hafifleme; ama hafifleme dediysem hemen çevirmeyin başınızı efendim, konuyu gayet bilimsel ve de kilimsel olarak incelemek niyetindeyim.Dilerseniz önce hafiflemenin ne olduğu ile başlayalım. Yaygın bilimsel kanının aksine hafiflemenin kilo ile bir alakası olmadığını, bilahare kilo vererek hafifleyenlerin bir müddet sonra bu kiloları geri alarak ağırlaştıkları ve çoğu zaman televizyondan gördüğümz üzere “Ağır Ağbi” oldukları görülmüştür. Zaten konunun bu kısmı konumuzun dışında kalıyor, o yüzden bu kısmı politikacılara bırakarak, Bizi asıl ilgilendiren kısma gelelim.Hafifleme demek; bir şekilde üstümüzde bulunan duygusal zırhımızdaki delikten içeri girebilmiş olan gereksiz, hatta ve hatta zararlı duygucuklardan kurtulmanın verdiği rahatlamadır efendim. Bazı bilimsel çevrelere göre; bunun ne olduğu hala bilinmediği için bilimsel olarak bir değerinin olmadığı, yazının bulunuşundan beri tartışılmaktadır.Ama diğer yandan dini otoritelere göre bu; yani hafifleme, gayet doğal karşılanmakta hatta bir gereklilik olarak görülmektedir. İşin bu kısmını da uzmanlara bırakarak biz, hafiflemenin çeşitlerine bakalım. Zira bir kısım okuyucular kaçmaya başladılar.Hafifleme çeşitleri:1) Bir türlü sevdiği kıza açılamayan delikanlının, kızın onu sevdiğini öğrenmesi,2) Uzun süre tutulmuş bir şeyin bırakılması (Bunu hayalgücünüze bırakıyorum efendim)3) Dolu mideden gelen gazların dışarıya bırakılması,4) Orgazm durumu (bunu arkadaş önerdi yoksa zinhar geçirmem aklımdan efendim, saygılarımı şeyettiririm sayın büyüğüm),5) Delinin kuyuya taş atması ( bunun gündemle hiç mi hiç alaksı yok efendim kim söylüyor onu)6) Oh be nihayet sıra bizde diyebilmek (bunun iktidarı kapmakla bir ilgisi yok sayın büyüğüm),7) Zam almış memurun zamdan sonraki hali ( yok yok sanırım bu buraya uymadı ama kalsın gene de),8) Varolmanın Dayanılmaz hafifliği (Milan Kundera’nın kulaklarını çınlatmadan olmaz tabii),9) Bir türlü boşanamayan eşlerin boşanınca hissetikleri,10) Uysa da uymasa da diyen oduncunun, fırıncıyla ilgili sözleri,11) Yazıya başlayıp da bitiremeyen hafif yazarının, yazı bitince hissettiği şeyler,12) Kpss’yi bir türlü kazanamayan gencin torpille işe girdiğinde hissettikleri (Ya sayın büyüğüm niye vuruyon ki)13) Öfkenin de bir hitabet sanatı olması gerektiğinin öğrenilmesi,14) Birine kapak yapılması,15) Futbolcunun kendisine yapılan faulden sonra yaptığı ilk faulde hissettikleri,16) Birinin ebesi ile ilgilenmek,17) Oh olsun demek,18) Nedensiz yere dayak yiyen birinin, bu dayağın sebebini öğrenmesi ve rövanşı alması19) Ortalığı ayağa kaldırdıktan sonra, kenara çekilip bakılmasının verdiği his,20) Bu yazıyı okumanın getirdiği acıdan kurtulmanın verdiği hafiflik.Efendim ben kendimce (yok sayın büyüğüm sizi unutur muyum hiç, siz var ya siz, ah siiiiiz) bunları çıkarabildim. Daha da bulabilirdim ama, kalanını da siz bulun artık.Saygılar efendim, haa sayın büyüğümü görecek olrsanız selamımı iletmeyi unutmayın. Az daya… pardon ekmeğini yemedik…
yorumlar
11) Yazıya başlayıp da bitiremeyen hafif yazarının, yazı bitince hissettiği şeyleren güzeli bu bence
bir de hafifte tek başına dolanıyor olmanın verdiği hafiflik var. insana hafif’i parselledim dedirtecek cinsten.
Akp` den kurtulursak (!) hafifliyecez elhamdülliah!
doğrusun harlem.
büyüksün harlem.
çok büyüksün harlem
triple max’sın harlem..
pek bir anlam veremedim ana neyse.
extra large maxımum sun harlem.
harlem korkutuyorsun beni.
maniaksınız ha ha ha ……
it is a maniak gibi bişey mi?
tam olarak öyle cicim.
hani bak kibarlığınız da yakıştı harlemciciğim.
arada kontrol edemiyim kendimi kibar oluveriyom,bir travma gabi?
olur böle cicimiko bu travmalar gelir geçer, önemli olan tranway lardır:)(üf ya bende geyiklerimi kontrol edemiyorum bazen)
ya valla eğlendirici olduğu kadar maddeler son derece doğru katıldım hepsine
DTP kapatuldu !!!!!!!! oh be………………
Anaysa bşk ….savol var ol. ayy harika bir Cuma bugön……
DTP’nin kapatılması ile ilgili gereği düşünüldü.SONUNDAAAAAAAAAAAAAA
Bu ülkede Allahtan anayasa mahkemesi var.HAMD OLSUN.
migrenin bittiği andır. ama bunu yazarken yeni başlıyor olduğunu bilmek çok pis asab bozar.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç DTP’nin kapatma kararı ile ilgili kararda bazı DTP’lilerin siyasi yasak getirildiğini açıkladı.İşte Kılıç’ın açıklaması:- Beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olan Abdulkadir Fırat, Abdullah İsnaç, Ahmet Ay, Ahmet Ertak, Ahmet Türk, Ali Bozan, Ayhan Ayaz Aydın Budak, Ayhan Karabulut, Aysel Tuğluk, Bedri Fırat, Cemal Kuhak, Deniz Yeşilyurt,i Ferhan Türk, Fettah Dadaş, Hacı Üzen, Halit Kahraman, Hatice Adıbelli, Hüseyin Bektaşoğlu, Hüseyin Kalkan, İzzet Belge, Kemal Aktaş, Leyla Zana, Mehmet Veysi Dilekçi, Metin Tekçe, Murat Avcı, Murat Taş, Musa Farisoğlulları, Necdet Atalayı, Nurettin Demirtaş ve Selim Sadak’ın Anayasa’nın 69. maddesinin 9. fıkrası gereğinde, gerekçeli kararın Remi5 yıl süreyle, bir başka partinişn kurucusu, yönetici denetçisi olamayacaklarına.– Beyan ve eylemlerle partinin kapatılmasına neden olan Mardin Mile Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin, gerekçeli kararın resmi gazete’de yayınlanmasından sonra, sona ermesine. Parti tüzel kişiliğinin kapatma kararı verildiği tarihte son verilmesine gereğinin yerine getirilmesi için karar örneğinin Başbakanlığa ve Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir.“şahsım ve ailem adına teşekkür ediyorum”
bu kapatılmadan mütevellit günahsız insanlardan intikam almaz inşallah dağdaki kudurmuş köpekler…
güzel müzikte hafifletir insanı… buyurun (im khorodig yar), kötuyse kötü deyin; ben bayıldım bu uçlüye.
amanin coşmuş millet :))21) hafifte yazılan yazıların okunduğunu gören hafif yazarının hissttiklerini de ekleme gereği hissettim :))herkese teşekkürler
aha burayu,
aha burayu
aha bide burayu pek duttum.
son duttuğunu ben de tuttum.
ezginin sözleri şöyle;
DTP kapatıldı. Şaşıran varmı?Bence yok. DTP de, PKK dakapatılmak için ellerinden geleni artlarına koymadılar. Kapanmak için ne gerekiyorsa yaptılar.AnayasaMahkemesi kapattı.Kapatmayabilirdi.Çünkü Anayasa Mahkemeleri her zaman hukuki kararlaralmazlar. Siyasi kararlar da alırlar ki, bunda eleştirilecek bir şey yoktur. Siyasi parti davalarısiyasidir.Anayasa Mahkemeleri de öyle. Kapatmasaydı “siyasi karar” almış olurdu. Kapattı “hukuki karar” almış oldu.DTP-PKK’nın başı göğe ermiştir. Çünkü istedikleri buydu.Kapanmak, sonra dönüp “Bize legal siyaset alanı kapatıldı. Bundan sonra ne yapsak mubahtır” demek, bunu koz olarak kullanmak istiyorlardı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sabrını test ediyorlardı.Şimdi layıklarını buldular. Kendilerine tavsiyem, bu testi daha fazla uzatmamaları.Çünkü bumillet Kürt’üyle, Türk’üyle sabırlıdır.Ama sabır taştımı kötü olur.Yarın öbür gün iyice tepesi atarsa döner İmralı’dakini deasıverir. Hiç kimse “Olmaz” diye güvenmesin. Nasıl ki, “Asmam” kararını alma cesaretini gösterebildiyse bu devlet, tersini de rahatlıkla yapar.Türkiye’de herkes kendisine verilen şansları iyi kullansın.Legal siyasette de, illegal olanda da!F.A
bugün bir parti hangisi olursa olsun farketmez apo’yu asacağım desin seçimlerde BİRİNCİ PARTİ olur…ekonomik, sosyal, kadro vs vs hiçbir detayına bakılmaz tek başına hükümet yapılır halk tarafından…hem de anayasayı değiştirebilecek oy çoğunluğuna sahip olacak sayı ile…
Sabah bir kanal da dinledim. Anayasa mahkemesi Emine Ayna’ya hiç bir ceza vermemiş, nedeni onunla ilgili hiç bir kanıt ellerinde yok imiş. eee sunucu haklı syn mahkeme, “ayna’ya baksaydınız ya.”