Hafif Café
Hafif.org, bu sitede takılanlar için bir nevi sanal cafe işlevi görüyor. Online olanlar, kimisi zaman zaman, kimisi ise hergün veya hatta hergün birkaç seans buraya bir göz atıp kim ne alemde, ne yapıyor veya ne demiş diye uğruyor. Pek çok insan zaman zaman söylense bile, zaman zaman üyelikte ayrılsa dahi, yine pek çoğu dönüp dolaşıp tekrar bu kürkçü cafesine geri dönüyor. Hasılı, 3-5 senede bir jenerasyon değişikliği yaşanmasına rağmen bu site pek çok insan için iş arasında kafa dağıtmak için sanal bir takılma mekanı. Hatta site sahiplerinin, üyelere katkıları oranında site gelirinden pay verdiği, bir nevi ticari hissedarı da olunan bir site.Bunları yazma gereğini neden görüyorum peki? Şundan dolayı:Her ne kadar bu tip yazıları yazmaktan hazzalmasam da, son günlerde blogların altındaki yorumlarda sıkça gördüğüm ve benim de paylaştığım eleştirilerle ilgili bir iletişim noktası mevcut olmadığını görüyorum. İnsanlar mimleri geri geliyor diye şikâyetler ediyor, alakasız mimlerde, bloglarda eleştirilerini yazıyor. Ancak moderasyon tüm yorumları okuyamadığından dolayı bu söylenmeler suya yazılmış yazılar gibi boş site duvarlarında yankılanıyor. Bu tip şikayetleri veya sıkıntıları rastgele bir yerde yazmaktansa ve suya yazı yazmaktansa, moderatörlerin okuyacağı bir blogda bu şikayetleri dillendirmenin uygun olacağını düşündüm. Madem her yorum görülemiyor, okunamıyor ve moderasyonla üyeler arasında -özel yazışmalar dışında- bir iletişim kurabilmek mümkün olmuyor. Eleştirilerin bu blog altında toplanmasını ve moderasyonun da bu sorulara buradan cevap vermelerinin uygun olacağını düşündüm.Benim ilk sorum ise şu:Son günlerde mimler konusunda bir standart değişikliğine gidildiğini anlıyoruz. Eskiden bir gün içinde beş-altı mim girerken, bugün iki günde bir mim giriyor. Fakat bu giren mimlerin de ne standarta göre seçildiği belli değil. Ve kabul edilen mimlerin de yeterince ilgi görmediğini gözlemliyorum. Bu site sahiplerinin veya moderatörlerin kendi tasarrufudur. İtirazımız yok. Ama bu konudaki koyduğunuz yeni kriter nedir?
yorumlar
aslında söylenilen bir standardı var, ama gördüğümüz mimler o standarda girmiyor, kanımca.
aslında pilli networkun içinde böyle bir yer var.ama biz napıyoruz? hafifin altında buzağı arıyoruz.
merhaba. yeni bir standart yok aslında, sadece mim tanımına uymayan gönderileri de yayına aldığımızı farkettik ve biraz daha seçici olmaya başladık. tanım şöyle biliyorsunuz:”Mim diye, birbirimize göstermekten kendimizi alamadığımız bulaşıcı fikir/olay/durum/bilgi/görüntü gibi kültürel virüslere diyoruz. Hakkında uzun uzun yazmak istemediğiniz bu tip enteresan durumların linklerini mim olarak paylaşabilirsiniz.”mim nehri bunlara ev sahibi olmaktan çıkıp gazete köşe yazısı kaynağına dönüşmüştü. biz de mim gönderirken girdiğiniz kısımdaki bilgi paragrafına şu cümleyi ekledik: “Gazete ve haber sitelerinden yapılan alıntılar mim’in tanımına uymadığı için kabul edilmeyecektir.”bu tanımlamaların yeterli olduğunu sanıyorum. günde girilen mim sayısının azalmış olması sorun değil, önemli olan daha enteresan mimlerin yayına girmesi. gelenler arasından bunları seçmeye çalışıyoruz elden geldiğince.umarım yanıt yeterli olmuştur. ve mascalzone latino’nun dediği gibi aslında bu tarz soruların torpilli’de yer bulması daha doğru olur.selamlar.
tabii ki haklısınız, biz de düşündük bunu. eğer sahiden orijinal bir haber olduğunu ve örneğinin bulunmadığını görürsek o zaman tabii ki yer veriririz. değerlendirmesini doğru yapmaya çalışıyoruz. teşekkürler sorduğunuz için.
peki, bozuk linki olan bir mimin yayınlanması hakkında ne diyeceksiniz?demek ki kontrol etmediniz diye düşünüyorum, bir açıklamanız var mı kendinizce
kontrol etmeden yayına hiçbir sitemizde hiçbir yazı almıyoruz. kusura bakmayın, insanız, arada hata yapabiliriz. yoğunluktan ötürü gözden kaçırmış olabiliriz veya link yayına alındıktan sonra bozulmuş olabilir. hangisi olduğunu söylerseniz yayından kaldıralım.
a-ha ben demiştim onlar uzaylı değil diye..
buydu ama düzeltilmişneyse de , yukarıda bahsettiğiniz kriterlere de uyan bir link değil,reklam yapmak istiyorsa arkadaşlar, sitenize ücretli reklam verebilirler,böylece site de kazanıri buraya yazı yazanlar dabunlara da dikkat ederseniz, kontrol etmeden yayınlarsanız, sanırım daha adil olur.
konrol etmeden yayınlamazsanız
size katılıyorum, bence de yanlış değerlendirilmiş. önce düzelttim ama reklam niteliği taşıdığını farkettiğim için yayından kaldırdım.
konudan alakasız olarak; yukardaki resim sürpriz oldu benim için, daha geçen gün h2000’in kaç yılında olduğunu bulmaya çalışıyorduk kafadan, iyi denk geldi.
görsel çok hoş hakikaten, ben de söylemeden edemeyeceğim.
ben kendi başıma 10³ yazabiliyorum klavyeyle, sanırım dahiyim. ama beşli yazamıyorum. beşlisini yazıp öğreten olursa pek mesut olurum.
bravo bravo. ben beşlisini yazabilecek dehaya sahip değilim maalesef.
Ben ”Labirent” yazısının neden önsayfada olduğunu soracaktım eğer öyle ise, Trafik kurallarıyla ilgili yazı yazmıştım onu da ön sayfaya alabilir miyiz..
ne trafiği ?
Karayolları trafiği..Biraz araştırmıştım yazarken..
fitiler öyküleştirsin bi de o yollasın bakalım noolcak
@pillibebekkuyuda, hangi yazınızı kastettiğinizi söylerseniz, daha iyisi linkini verirseniz cevaplamaya çalışayım.”Labirent” yazısını ön sayfaya bilerek aldık, ilginç bir hikaye olduğunu düşündüğümüz ve anlatımını başarılı bulduğumuz için. sadece bilgi içeren yazıları öne alacağız diye bir kural yok, dolayısıyla yorumlarda söylendiği gibi değişen bir kriter de yok. bu derece düzgün anlatıma sahip yazılar her zaman gelmiyor, bilgi içeren yazıları ön sayfaya göre hazırlamak sanırım daha rahat ki genellikle o tip çalışmalar gönderiliyor. dahası, onlarda bir eksiklik varsa naçizane düzeltmeye çalışıyoruz, linkler ekliyoruz, yazım hatalarını ortadan kaldırıyoruz. oysa yazarın kurguladığı hikaye tipi yazılara müdahalede bulunmak yazının tüm özelliğini ortadan kaldırabilir. bu şekilde düşünerek çalışıyoruz. anlatabildiğimi umarım.
ben dedim kimse inanmadı.
Aslında Shane ile daha önceden yaptığım bir diyalogda beni torpilli.com’a yönlendirmişti. Ancak yazıda da belirttiğim gibi, hafif kullanıcıları son günlerde bu konuları genelde rastgele bloglar altında yazmak durumunda kalıyor ve o siteye pek uğramıyor (ben dahil). Zaten o sefer baktığımda da hafifle ilgili yazılarda tanıdık pek kimseyi görememiştim. Sanırım diğer pillinetwork sitelerine karşın, bu sitenin kullanıcısı daha bir hafif.org’a özgün (ki burdaki bazı kurallar da diğerlerinden ayrı olmak zorunda kaldı -sert yaşanan tartışmalar nedeniyle sil ve değiştir butonunun kaldırılması gibi) Site sahiplerinin yada moderatörlerin de tüm sitelerde giren yazı ve yorumları da takip edebilmeleri çok güç. O nedenle torpilli.com’da yazmaktansa burda bir blogla konuyu açmayı uygun gördüm.Görsel benim de çok hoşuma gitti. Google resimlerde aratırken denk geldi. “Bir zamanlar hafif.org…”Bir zaman sonra belki de bu blog altında olan bizler de ‘bir zamanlar hafif tayfası’dan olacağız..
Peki o zaman Sayın Shane, ”bana yüzümü anlat”, böyle bir hikaye duydunuz mu, bu bir hikaye değil gerçek..Araba sevdasıBunların bir önemi yok tabii ki, ama hafif in eski halinin değiştiği bir gerçek o zaman..Teşekkürler..
ben de dedim ki.
Aslında hafif’in yapısını ne site sahipleri, ne siteye yeni gelenler belirleyemiyor. Buradaki biz yoğun kullanan tayfa sitenin düzeyini belirliyoruz. O nedenle eleştirileri iki taraflı yapmamız gerekir diye de not düşeyim.
Anthro, yaw, sen moderatör ol da, rahatla..Hafif Uyku bile böyle konuşmuyor..
pbk senin verdiğin linklerdeki amaç o hikayelerin neden ön sayfada yayınlanmadığı hususuna mı işaret etti, özür dileyerek soruyorum
Evet Manson, ”Bana yüzümü anlat” yazımın konusu Labirent ile paralel hatta daha enteresan, bu demek oluyor ki, Latino nun dediği gibi, seçime kalmış..
hikaye gerçek olabilir ama bu onu çok güzel olduğu anlamına gelmez, hikayeleri henüz okumadım, belki güzeldir.henüz bilemiyorum.
İyi de, geri dönen yazım yada mim’lerim dolayısıyla duygusal bir tepki koyacak olsam bana yada siteye faydası ne. Maksat sitedeki eleştirdiğimiz şeylerin minimize edilmesini istememiz değil mi? Duygusal şekvaların bir faydası yok o nedenle. Benim iki mim’im geri döndü, acaip de uyuz oldum. Ama belki bir izahı vardır diye efendi efendi sordum yazıda mesela. Celallenmedim. Napıyım, sitem mi edeyim hemen?
uzun zamandır linksiz, ilginç yazıları da yayına almayı düşünüyorduk ama elimiz varmıyordu bir türlü. sanırım geç gelen bir değişiklik oldu. ayrıca kısa ama ilginç konular/linkler içeren yazılar da ön sayfaya alınabilir. hoş olmaz mı?
eski zamanlardaki gibi…ben bugün bayağı bir arşive daldım da, güzel olabilir…
burda çok kritik birşey söyledin. daha enteresan. eğer kriter buysa demek ki sana enteresan gelmiş ama moderasyona değil.labirent ön sayfalık mı onu bilmem ve söz konusu hikayeleri de okumadım akşam açıp okuyacağım. önceden okuduysam da şimdi anımsamıyorum.sadece fikir yürütüyorum. her iki yazarı da yazıyı da eleştrimek gibi bir lüksüm yok şu noktada.
Heh şimdi oldu Winmaker, istediğim açıklama buydu..
bir de unuttum ama winmaker değinmiş; bence bir hikayenin ön sayfada yayınlanması hafif için iyi bir atılım belki böylece çıta yükselir, ön sayfa önemli birşey mi onu da tam anlamadım ama önemseyenler ona uygun yazmak için daha özenli olur.her şekilde sayın galanthusun devrimci fitil tabiri hoş olmuş bu anlamda.inşallah daha kaydadeğer yazılar okuma fırsatı bulmamıza sebep olur bu hadise.
Manson, bu yazımı bana ilginç geldiği için yazdığım doğru ama gelen ilgi çok fazlaydı hatta internette başka sitelere de kopyalandı, zaten anladım, Winmaker in dediği gibi yeni uygulamaymış, şimdi daha enteresan konular bulayım bakim..
ben cevaplamaya çalışana kadar söylemek istediklerim söylenmiş. teşekkürler.ve kendimce toparlayayım: yukarıda da dediğim gibi, değişen bir standart ya da kural yok, değişiklik diyebileceğimiz şey de var olan kurallar dahilinde düşündüğümüz bir şey. burası yazılıp çizilen bir yer, bizler de edebiyat eleştirmeni değiliz, sadece elimizden geldiğince siteyi mantıklı ve iyi bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. hata gördüğünüzde her zaman iletebilirsiniz. takdir edeceğinizi umarım ki her zaman yanıtlamaya çalışıyoruz.iyi akşamlar…
Herkese teşekkürler, kısırın üstüne iyi gitti bu yazı, Anthro..
Ben ayrıca eski hafif temasını istiyorum gri ve siyah tonlu olandan nefret ediyorum…
Off, yine kaçırmışım muhabbeti!
Exorien, kaçırdığın birşey yok, görüyorum ki uzun imzanla kendinle muhabbetin iyi..
iyi akşamlar shane hanım..
onnupro beni de güldürdün dicem hem tekrar olacak hem taklit!
Tam da imzamı fazla ukalaca bulup silmiştim, geç okudum yorumunu. Yok, ben kendimle muhabbetten sıkıldım artık, ondan hayıflandım yazıyı daha önce okuyup bişeyler yazamadığıma.
iyi yapmışsın..:)
:))
shane, açılmayan bir mim lütfen siler misiniz?
evet, ben de eski renkli hafif org u geri istiyorum.. bu siyah hafifi hiç sevmiyorummm
Hanimiş benim emeğe saygı resmim..
Benim 14lü ruj takımından daha havalı oldu bu.
Ben de hafif’in eski halini tercih ederim. Buna da mecburen alıştık ama değiştiği ilk zamanlarda hafif’i okuyasım bile gelmiyordu. İnsan nelere alışmıyor ki…
ben eski haline yetişemedim
hafif.org’un eski hallerini merak edenler için ufak bir sürpriz.
çok sağol pilli pati ben çok merak ediyordum.
begenmedim hiç
7 derste eski hafif.org’u tanıma:1. Hafif’te Gün
2. Hafif Devrim
Neyse, alttan, bağlantılı yazılardan kopya çektim. Ama 2 sene önceki yazılardan 7 değil 700 derslik bile numune çıkarmak mümkün. Bazen eski üyeleri özlüyoruz ama herşeye rağmen hergün birbirinin anasına bacısına küfür edenleri görmemek de daha hayırlı sanırım.
Ben bu renge alistim. Ustelik gri siyah inanilmaz ic sikici ve depresif ki ben bu tarz ic bunaltici ortamlarim hastasiyim. Kisisel gorusum bu tasarimin devami degisecekse de sitenin simsiyah olmasi yonundedir.Not. Turkce karakter mevcudiyetsizliginden kaynaklanan kelime oyunlari ve sakalar hatta imalar yapanin tekme tokat dovulmesi karari aldik bilesiniz
pardon moderatörlüğe sizi mi atadılar?terör estiriyorsunuzz. ben şahsıma dilediğim gibi kullanırım Türkçeyi sizi hiç ama hiç ilgilendirmezz. Ağamısın??
Manson Ağadır, hanımağa, ne derse olur burada..:)
değil mi pillibebek kuyuda. feodal yapının hanımağaları burayı mesken tutmuş 🙂 zor olmasa gerek..
manson muhtardır ve dediğinden nasıl böyle bir anlam çıkardınız şu saat itibariyle anlamakta zorlanıyorum.
3 mü? daha çok olabilir miydi diyip sinirleri tepeye çıkarmamalı di mi ama, yok yapmamalı. bu arada maçla ilgili hiç bişi bilmiyorumi belirteyim.
Bu günün birdeee yarını vaaar. Mutluyduk belki bugüne kadaaar. Ya sonraaa, ne yaparım senden sonraaaaaaaaaaaaaaaaaa.Kaaaaal, sevgini de aaal. Gidiyorum beeen, sen hoşça kaaaaal..
Manson acımaz, yok eder sinirlenirse, kullanılmasından hoşlanmadığı kelimeler vardır, yanlışlıkla kullanırsan bittin..Ben çok ciddiyim, burada kalıcı olmak istiyorsan olumlu eleştriler yap kendisine..Ben korkuyorum ondan şahsen..
bu yorumunuzdan sonra anladımki galantus karikatürler cuk oturmuş size
ben de bu yorumunuzdan anlıyorum ki siz haddni bilmeyen birisiniz.
manson beni pek ilgilendirmiyor açıkçası yorumu nelerden hoşlanıp nelerden hoşanmadığı hobileri vs.ama sizde korkmayın yanınızdayım pilli bebek kuyuda arkadaşım
Nasıl sevindim anlatamam, hep yalnızdım burada, çok teşekkürler ederim, nerden çıktınız karşıma..
kimseye dalkavukluk yapmadım pardon galanthus??? haddinizi bilseydiniz size yönelik olmayan bir konuda konuşma pozisyonunda bulunmazdınız
bence sizin gibi zeki biri yanlız olamaz buralarda.ama yanınızda olduğum için sevindiyseniz ne mutlu bana pilli bebek kuyudacığım
likeis miracle ne olduğunu anlamadan yırtık dondan fırlama hadisesinin nefis bir örneğini göstermişiniz.saygılar sunarım.ayrıca an itibarı ile benim zevklerimle ilgilenmemeniz konusunda feci üzgünüm. kafamı duvara vurmak suretiyle öldürecem kendimi en kısa zamanda.
yırtık dondan fırlamak deken neyi kastediyosunuz, fırlayan cisim olarak ?
katılıyorum hemde tüm hızımla
hay allah müstehakını, sen beni güldürdün..
Allah’ta onu güldürsün o halde
Gerçektende bu sitede çok ukala ve yalaka tipler var.likeis miracle, size canı gönülden katılıyorum.
en süperi benim “tuttum” imajım
ukalayım, daha yolun başındayım..
Fason şeyler daa ucuza geliomuş diye duydum ben.
aslında senden bir şarkı bekliyordum bu yorumum karşısında belesh, ama olmadı n’apalım, kısmet.
Kısmet ha…
ukalayım, daha yolun başındayım..yolun sonun. yolun başından belle.kader deyip geçme puella.atlama her atlanmayacak daldan.kısmet deyip küsme puella.
kötü şiir kadar beni irrite eden az şey vardır sayın irresistable.
ukalaya atladım.şiire de atlatım.kötü dedim yokladım.daha yolun başındayım.ah puella puella………
Kışt.
beleşışt.kışt.kışt.
failün failün mefailün
Yaratıcı ol.
şiirimi beğenmeyen sevgili puella ve beleşe ( zaten puella da şarkı istemişti değil mi)bir şarkı söyleyerek ayrılmak istiyorum.KURBAN’ danoturur ağlar aklı karışıncaadı da neydi dilimin ucundabayılıyormuş dedikoduyahürmeti yokmuş ana babayaayrılmaz hiç peşimden, neler çektim elindensöylediğine inanma, yalan düşmez dilindenağam vay paşam vay bu derdi ben çekemem vaydüşmüyor yakamdan ne çektim bu adamdanherşeyi var ama yine eli cebimdedüşmedi yakamdan ulan her an peşimdeher sözü yalan her anlattığı palavraherşeyi bilir bilidiği bir bok yok aslındayalaka yalaka sana bir çift sözüm varhiçbirşey kaçmaz benden arkamda gözüm var
Kişilik bölünmesi bence. Büssürüler.. Pist.
valla ben de ilgiyle ve hayretle takip ediyorum şu an harita. şimdi irre kardeş hele bir açık ol, yalaka dediğin kimdir, nedir yahu? ve bu yalakalar kimin yalakası? ayrıca yolladığın şarkı da gayet şahanedir, sorma hevesim de bundandır.
Yalaka benim bence. Hepsi benim onnarın.
Gerçi okumadım tam, kötü bişi mi demiş ki.. Du senin linkten dinniim bi.
Şizofrenik kişilere saygım ve sevgim sonsuzdur. Ama saklanıp fason niklerle bıdı bıdı. Cık, sevmem.
sana buradan kaşemi yolluyorum belesh, güle güle kullan.
sobe
bir goygoycu sevdiklerinde ısrar etmeli. sevmedikleri gazabı kendi bulacaklardır.
nebe?
imzanızı kaşe üzerine atınız. kaşe imzasız bir delil kuvveti taşımaz cicim puella.
İçmişim başım dönüüyor, dönüyooor.
ağlasam sesimi duyar mısın mısralarımda irre yavrum
gelir gözyaşlarını silerim puella cicim.
o vakid sen dokunabilirsin de gözyaşlarıma ellerinle. çok heyecanlı oldu şu an.
Bu yazıyı sorunları konuşabiliriz, problemleri burada seslendiririz diye yazmıştım ama.. birileri burayı da cenk meydanı yapmaya çalışıyor. Başka yeri seçseniz bu konuda. Aşağıdan verdiğim o Hafifte Gün gibi linklerde yapabilirsiniz bu cenkleri. Gruplaşmaları, güç gösterilerini..
ovv anthro’dan uyarı geldi. ben şahsen şapkamı alıp gidiyorum, başka bir blogda çıkarmak üzere. ayrıca likeis miracle’in yalaka önermesini anımsadım bir an ve dalgalandım da duruldum. saygılar.
bize hoşşikmi dedi yani bu:D
Aksi halde kendi neden olduğumuz yanlışları başkalarına atfediyoruz Puella. Gereksiz lakırtıların lüzumu yok. Saygılar..
Su irezistibilden ne bicim igrendim yav. Bir karakter her yeni nickte kendini bu denli mi daha tiksindirici yapabilir.
sizi bilmem ben biz için söylediydim
sayın anthro, bende gereksiz lakırtı yoktur. dediklerimi anlayamayan gereksizler kişiler vardır sadece.
Anthro anlaşılan klonlar ve efendileri bu yazıyı seçmiş cenk alanı olarak.
Pardon Puella, lafımı üstüne alınma lütfen. Kavga gürültü etmeye çalışanlar için yazmıştım.
bende mevzu dışına çıkmış olucam biraz ama.. maksat hır-gürleri yumuşatmak olsun. biraz nostalji yapıyodum gecenin bu vakti yutub’da.runaway train never going back,wrong way on a one way tracknırınıınım nımmm…
Al benden de o kadar.
Bu ne edepsiz bir üslup böyle. Hem de bayanmışsınız üstelik. Aile terbiyeniz bu tip bir üslupla konuşmayı size edindirmişse sizinle aşık atılamaz. Buyurun o zaman bu üslubunuzu ve irin gibi ahlakınızı kusun bu ortama.
bildiğin deyim ayol, erkeklerin üzerine mi zimmetli bayanlar kullanamıyo mu? senin mecaz diye bir şey duymamış olmanın sorumlusu da bayanlar bu durumda. ayrıca madem aşık atamayacan neden araya girip beni harca diye ağlıyorsun. çakal.böyle arada oluyo bu hadise bi çakalla yardakçıları köye iniyo. allahtan köy halkı olaya alışık. az biraz aksiyonunu yaşayıp aldırmıyolar akabinde.ne ilksin ne son.
bu yorumunuzun altına imzamı atarım bayan mansonilized.
otoriter muhtarımız basın açıklamasını yaptı..
Geçen açıklama yapacaktım, Getaway oldu, yapamadım..Manson süper espri yapar, kendisine kızan ya da gıcık olan arkadaşlar, neden şaka yaptığını düşünemiyorlar merak ediyorum..
onnupro seni 13.30da muhtarlıkta bekliyorum. seninle ufak bir operasyonun altına imza atacağız. şimdi işlerimin başına dönüyorum. daha bunun korucusu var eli silah tutan tüm yetişkinleri var…
pbk yavrum, korkarım düşünmek eyleminden tamamen yoksun olunabiliyo zaman zaman. konjenital anomali deyip geçiyoruz taam mı.
Aynı zamanda böyle de tehlikelidir..
13.30 çok geç, ikametgah il muhaberi almak için adamlarımı gönderiyorum şimdi..
Mansonilized,seninle aşık atamam demedim. senin düzeyinde aşık atmam dedim. ukalalık etme! sana haddini bildirir, çakal lafını yutturur, o bahsettiğin hafif meydanında dolandırırım bende. terbiyesiz insan. hala neyin savunmasını yaptığını sanıyorsun? terbiyeli bir erkeğin bile kullanmayacağı laflarla muhataplarını alt edeceğini sanıyorsun, edepsiz. yoksa dediğin gibi hafif’teki insanların senin rezilliklerine alışkın olmalarındanmı böyle rahat davranıyorsun? seni önceki pataklayanlar nasıldı bilemem ama ben başkalarına benzemem. düzeyini bilerek konuş benimle.
amanin !
gelme köpek var ki burda!
Pillibebekkuyuda, bahsettiğin esprileri bunlar mıydı yoksa? laf dalaşı düzeyi buysa, esprilerinin de ortaokul düzeyinde olmasına şaşmamalı.
laf dalaşı düzeyi ne lan ?
yukarıda laf yetiştirmeğe çalıştığı kişilere karşı kullandığı düzey.
ben likeis miracle ile konuştum ama bu moonlu şahıs her kimse demek yıllardır o anı bekliomuş, ben mansonu alt edecem, yerden yere vuracam demiş, sonrasını takip edemedim, çilek hasatım vardı. bi de bu şahıslar pbkyı çok seviomuş sadece ona ve bana hitaben konuşuyolar. benden de tiksiniolarmış. sonra bazı erkekler terbiyeliymiş ben onların kullanmadığı bi deyim kullanmışım. sonra fasulye ekimim vardı. yani işte ööle bişiler.
fasulyenin kilosu kaça bu aralar ?
senin içinse paranın bahi olmaz.
kendini boşuna önemseme. megalomanmışsın da, anladık. pbk’yı neden kıskandın, onu ise hiç anlamadım. ama terbiyesizlik edersen meydanı boş bulacağını da sanmaman lazım. ağlayıp sızlanma. terbiyeli ol ki, kimsede sana ağzının payını vermesin.
pomagranate ağacımın altında güneşlenmekteyim şu an..çirkin ördekle birbirimize bakıyoruz.limonatamı istiyor zannımca..
aboo deli geldi kaçın
blue moon bak pillibebek ne demiş ?neden uzatıyorsun hala ?
patates ektim iyi para var, bide karpuz, ev aldım karpuzdan gelen parayla resmen
latino gelmiş geçmiş en nefis çiftlik senin ben sööliim
insanları deli ilan etme nedenin, senin kafayı yemen olmasın?çıkmam lazım. senin için fazla bile uğraştım. fakat umarım aklını başına devşirirsin.
sayende devşirdim. bakalım neler olmuş;beni kendime getirdin. artık hayata bambaşka bir gözle bakıyorum. hatalarımdan utanç duyuyorum. küstürüp kızdırdığım insanlarla barışma yolları arıyor, kurban derimi türk hava kurumuna bağışlıyorum. her sabah güne umutla uyanıyor, günlük tutuyorum. kahvemi şekersiz içiyor, egzersilerimi aksatmıyorum.silkindim ve kendime geldim.ve artık biraz yalnız kamak istiyorum mümkünse.
çok teşekkür ederim düşes mansonilized, teveccühüz göstermişsiniz.
ene
meraba arkadaşlar aranıza yeni üye oldum:)burda baya eğlenceli sohpet varmış ama sataşmalarda var??
sohpet mi ?
da yı bitişik yazma sorunsalı
merhaba`yı meraba yazma sorunsalı..
hep aynı sorunsal…bakınız; leplepi ve pempe
“aranıza üye oldum” da biraz enteresan sanki..
sorunsal; çözümü belli olmayan. doğru olma olasılığı bulunmakla birlikte, kuşku uyandıran, kesin olmayan, problematik.
hah geldiğine geleceğine pişman oldu şimdi o diğerleri bu fırsattan itibaren bana saldırırlar.
çileklerini topla çürüyecek
Hafif cafè mü acmuş ways! Gözèlmü kèklèr barè?
enee latino saol yav
çileğim yok ki yav benim, ben de tamam dedim mal gibi
vardı sabah gördüm, çalı çırpılarını temşzlwedim tarlanda kuşları kovaladım, sen daha branch daydın o vakitlerde
yeni yine bir üyeye kavuşsek diyordum geldiler..
Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA) 7 Ekim 2009Yalova’da balkona çamaşır asmak için çıkan öğretmen Neriman Üstündağ, gökyüzünde ışık saçan ve UFO olduğunu öne sürdüğü cismi kamera ile görüntüledi.Yalova’nın Kazımkarabekir Mahallesi’ndeki Ardınç Evleri’nde oturan ve ilköğretim okulunda öğretmenlik yapan Neriman ve Ali Üstündağ çifti, 4 Ekim pazar gecesi gökyüzünde ışıklı cisim görünce komşularına heber verip kamerayla saniye saniye görüntüledi.Neriman Üstündağ, “İlk gördüğümde alev almış ve düşen bir uçak sandım. Eşimi ve komşularımı çağırarak cismi izlemeye başladık. 5 kez görünüp yok oldu. Kesinlikle uçak değildi. Her gün uçakları görüyoruz. Bu yuvarlak bir şeydi ve dönerek ilerliyordu” dedi.Ali Üstündağ ise, gördükleri cismin UFO olduğunu iddia ederek şunları söyledi:“Saat 22.00 sıralarıydı. Eşim balkona çamaşır asmak için çıkmıştı. Hemen beni çağırdı, gökyüzünde ilginç bir şey gördüğünü söyledi. Ben de balkona koştum. Bu cisim bir dakika sonra gökyüzünde kayboldu. Ardından ikincisi çıkınca biz de hemen kamerayı aldık ve cismi çekmeye başladık. Bu olay 5 defa tekrarlandı. Uzay aracına benzeyen bir şey ve hiçbir sesi de yoktu. Uçak değildi, balon ya da başka bir şey de değildi. Alt ve yan komşumuz da buna şahit oldu. Bu olay 22.00 ile 22.10 arası oldu. Bir kez olsa göz yanılması diyebiliriz ama 5 kere arka arkaya cisim önümüzde belirdi ve yok oldu.”
Görüntüyü alalım, please..
Nermin hanımdan istedim gönderecek
Hoşgelmişin Sultanım. Uzun zaman keyif yaptıktan sonra Cafémizi teşrif edebildin nihayet. Starbaks haltetmiş kekler konusunda, vücudu salıvermeyeceenden eminsen bak çeşitlerimizin dadına..
Oke..