Kapıldı isen bir rüzgarın gürültüsüne, hadi durma;Tepeden tırnağa delik deşik et kevgire döndür bedenimi…Batır üzerimdeki güneşi.Bir daha doğmamak üzere batır.Kurtulacaksan acılardankurtul kurtulabildiğin kadar..kızıl esmere boyanmış çehrenle,Maviye övgüler yağdıran kaleminleBildiğim, bilmediğim yüzünle,Lal ve gül renginle düş peşime vur..Vur vurabildiğin kadar..İçinde yuva kurmuş nefretinle vurİki dünyaya ayrılan hayat adınaİki parçaya ayrılan dünya adınaSoluğun kesilinceye kadar vur…Yagdır lanetlerini Dante gibi Ovidius gibiYağdır yağdırabildiğin kadar..Ama sen sonkez, gel beni dinle;Eğil de bak henüz görmediklerine.Meleklerin şarkısıyla yerde secde et düşün…O gün geldiğinde,Güneş dürüldüğü yıldızlar söndüğü zamanŞeytanın sözünün bittiği,Dağlar yürüyüp hayale dönüştüğü zamanO fırtına yığını içinde,Koklaşan bülbüller sustuğu zamanbil ki,Versen bile canını alan bulunmaz…