İnsan gençken hayatının hep daha iyiye doğru gelişeceğini düşünür değil mi? Belki de bu umuttur yaşatan insanı, geleceğin şimdiden daha iyi olacağı umudu. Ama çoğu insan için yıllar sonra geldiği nokta hayal kırıklığı olur. Yaşıtlarını daha iyi yerlerde, daha iyi imkanlara sahip olarak görür. Pelki ama bir insanın değerini belirleyen şeylere ölçüt olarak mesleğini, parasını, kocasını/karısını almak ne kadar doğrudur? Şimdi size bahsetmek istediğim film, bu soruya cevap veriyor bana göre.Sunsine Cleaning, Türkçe mealiyle Günışığı Temizleme Şirketi, Christine Jeffs‘in yönettiği, baş rollerde Amy Adams, Emily Blunt, Alan Arkin‘in yer aldığı 2008 yılı yapımı, oldukça hoş, izlemesi keyifli bir film.

Rose, bir temizlik şirketinde çalışan bekar bir annedir. Bir yandan emlakçılık sertifikası almaya çalışmakta, diğer yandan okulda sorunlar yaşayan bir oğul, kafası dumanlı, ne yapacağına karar verememiş bir kız kardeş ve girişimci ruhundan ödün vermeksizin habire iş batıran bir baba üçgenini idare etmekte, öte yandan da liseden beri sevdiği ama evli bir adam olan Mac ile ilişkisini yürütmektedir. Evlere temizlik yaparak gün yüzüne çıkamayacağını anlayan Rose, polis olan sevgilisinin önerisiyle cinayet/intihar mahallerini temizleme işine girer. Yeni işi Rose’un başlarda kendi ayakları üzerinde daha sağlam basmasını sağlar; ama olaylar umduğu gibi gelişmez. Tıpkı lisede popüler bir kızken yıllar sonra çocuklu, bekar bir anne olarak zorlu bir hayat mücadelesi vereceğini ummadığı gibi.

Günışığı Temizleme Şirketi, heyecandan hop hop hoplatan ya da gerim gerim geren bir film değil elbette, her ne kadar içinde cinayet, intihar öğeleri olsa da. Hani kendi halinde, karakterlerinin hayattan olduğu, hoşluğunun diyaloglarda, oyunculukta görüldüğü, hem acı hem tatlı filmler vardır ya, işte öyle bir film Sunshine Cleaning.