Karanlıklardan artık korkulmadığını düşünsenize…Güpegündüz aydınlık sokaklardan geçerken,herşeyin tersini düşünmeye bayılan ben,bu sefer gündüz herkesin içeri,gece de dışarı aktığını düşündüm. Eğlenceli oldu…:) Geceyarısı,rengarenk ışıklara eşlik eden insanlar,ellerinde çocuklarıyla anneler,aydınlatılmış sokaklarda top koşturan çocuklar,herkesin herkesi bulmasının nasıl da zorlaştığı saklambaçın en zevkli hale geldiği saatler,gene geceyarısı tıkalı trafik ve trafik lambalarının ışıklarının en çok gece işe yaramasının verdiği çok daha fazla işlevsellik,kendini belli etmek için mecburiyetten giyilen rengarenk fosforlu giysiler,ellerden düşmeyen cep telefonlarının yaydığı renkli ışıkların geceye renk eklemesi,sinema salonlarında yer bulunamayan gece matineleri,ya da kadınların asıl gece vardiyalarında çalıştırılması,vapur seferlerinin durmadan işlediği karanlık gökyüzünün karanlık suları,üstünde yıldızlar ve yakamoz da cabası,hele ki önünden geçen bir ateş böceğinin selamı…Esas gündüz kilitlenen kapılar ve gündüz kapalı olan perdeler,bir yazarın ilhamını gündüzlerin verdiği sessizlikten alması…Değişiklik gösteren yaz saati uygulamaları,gündüzleri kısaltma,geceleri uzatma çabaları,ve gözardı edilen elektrik faturaları:D Sonraaa…Ne bileyim,kenarlarına yanar söner ışıkların takıldığı gece uçurtmaları; tüm ışıklı oyuncakların oynandığı karanlık sokaklar,tüm ışıkların anlam kazanığı zamanlar…Gece gidilen okullar,kurslar,üniversiteler,2. Öğretimlerin başladığı sabah saatleri,taksilerin daha ucuza açtığı gece tarifeleri ve telekomun ucuza bindirdiği gündüz konuşmaları…Herkes uyurken edinilen gece hayatı lüksünün gündüze kayması,gündüz içilip coşulması,kaybolan benlikler,kanatlanıp uçmalar…Ve tüm gündüzlerin sahiplendiği rüyalar,çok korkulup da uyanıldığında parlayan güneşle karşılanan kabuslar,her kabus umutla biter mesajı… Güneşi doğdurup,sokakları,kimsesizleri,kendini bi köşede gecelerde bulmuş herkesi herşeyi ışıklara emanet edip öyle uyumak yani..Tüm pisliklerin ortaya çıkmasında,herşeyin gün ışığına çıkması deyimini tam,gerçek anlamıyla yerine getiren güneşin oynaması gereken rolü artık oynaması, kapkaçların,cinayetlerin günün en tenha zamanları olan gündüz vakitleri yapılması,’karanlıktı,yüzünü seçemedim’ talihsizliklerinin kendini yok edivermesi… Geçmişten bugüne bir indirgeme de yaparsak eğer,sürekli karanlık için bir dakika aydınlık olması…Ve daha yapılabilecek milyonlarca uyarlama… Düşünmesi cidden zevkli,ve düşünmenin yetmediği yerde de bir araç olarak kullanmak adına çok güzel bir boykot yöntemi de bence…Pek çok ama pek çok şeyi protesto etmek için çok etkili bir yöntem olabilirdi halkın bir günlüğüne-belki de iki-uyku düzenini bozup,gündüzleri uyuması,ne işe gidip ne alışveriş etmesi,ama geceleri bayram etmesi…Haliyle bundan daha önce haberdar olan tükanlar,piyasalar,şunlar bunlar bilmem gün doğumuna kadar açık tutarlar mı kendilerini ama(24 saat açık yerler ne de bayram yapar,ya da Amerika ile eş zamanlı hareket ediyor olduklarını düşünen bazı Amerikancılar:d),olan biraz onlara da olacak olsa, sadece bir gün için birşeyleri feda etmekse konu, bir gün aç kalmak da olmalı işin sonu…Yani pek de eğlenceli olabilir gündüzlerin boykotu…