Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan tarafından, 6 Eylülde oynanacak Türkiye-Ermenistan maçının, Erivanda birlikte izlenilmesi konusunda bir teklif yapılmış durumda. Henüz Cumhurbaşkanlığı kanadından bir cevap verilmemesine rağmen herkesin ikiye bölündüğü görülmeye başladı.Bu ziyaretle ilgili iki ana konu üzerinde duruluyor. Birincisi; olası muhtemel ziyaret Ermenistan’la şimdiye kadar kurulamamış olan ve kurulacağa da hiç benzemeyen! dostluk ilişkimizi sağlama yönünde ilk adım olabileceği, bu sayede Ermenistan ile atılacak karşılıklı ticari adımların Türkiye’ye büyük getirileri olacağı, özellikle Rusya’nın bölgede kurmuş olduğu enerji tekelini kırma yönünde büyük yarar sağlayacağı, bu sayede Türkiye bölgede büyük güç kazanacağı söylenmektedir. Ayrıca dostluk yönünde Türkiye tarafından dünyaya bir mesaj verilebileceği de dile getirilmektedir. Diğer üzerinde durulan ana konu ise; Şu biliniyor ki Ermenistan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin toprak bütünlüğünü henüz tanınamıştır ve ülkemiz toprakları üzerinde gözü vardır. Dünya konjonktürüne göre çeşitli zamanlarda önümüze olmayan bir ermeni soykırımı yalanını koymaktadır. Hatta bunu ileriye de götürmüş, ülkesinin başkentinin ortasına bu olmayan soykırımın bir de anıtını dikmiştir. Dolaylı yollardan PKK terör örgütüne yardım ettiği ve bölgede onları beslediği de bilinen bir gerçektir. Kaskaslarda tek ebedi dostumuz ve aynı zamanda soydaşımız olan Azerbaycan’ın bir bölümünü işgal etmiş ve toprak bütünlüğüne zarar vererek adeta türki devletlere bir göz dağı vermeye çalışmıştır.Hal böyle iken, Cumhurbaşkanı’nın Ermenistantan ziyaretine sıcak bakıyor gözükmesi akıl almaz, bir o kadar da yanlış bir davranıştır. Dünyaya dostluk mesajı vermek, bölgede güç gösterisi yapmak yerine, dünyada ve bölgede küçük düşmemize sebep olur.Bir düşünelim önce hiçbir önyargıya varmadan, Azerbaycan aynısını yapsaydı ne olurdu, ne düşünürdük diye? Tabi ki bölgede tek dostumuz Azerbaycan ile aramızda büyük ve kapanması çok zor olan yaralar açacak ve önce türki cumhuriyetler sonrada dünya gözünde küçülmemize sebep olacaktı. Bu bizim Ermenistan ile de aramızda ticari ve ekonomik faliyetlerin başlaması yönünde hiçbir avantaj kazandırmaz. Ne olacak yani bu dostluk gösterisinden çok etkilenen Ermenistan söylediklerini, şimdiye kadar dillendirdiklerini yok sayacak ve Türkiye’ye bağrını açacak mı dır sanıyorsunuz? Böyle düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz! Çünkü Ermenistan dillendirdiği konuları artık devlet politikası haline dönüştürmüş ve kesinlikle taviz vermeyeceğini her platformda dile getirmiştir. Durum böyle iken Türkiye’nin bu adımı atması dünyaya sadece şu mesajı verecektir: ’evet Ermenistan haklıdır,biz onlarla uzlaşmak için çeşitli tavizleri vermeye hazırız.’ Birde Ermenistan akıllılık edip ki bunlar yapabileceği siyasi manevralardır, Cumhurbaşkanı Gül’ü o yalanlar anıtı olan soykırım anıtının kenarından köşesinden geçirir ve dünyaya: ’ T.C Cumhurbaşkanı tarafından soykırım tanınma aşamasına geldi.’ mesajı verdirilmeye çalışılırsa siz görün o zaman gümbürtüyü.Şunu iyi bilmeliyiz ki hiçbir kişinin, zümrenin çıkarı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti çıkarları üzerinde olamaz. Bu şekilde atılımlar bizim çıkarlarımıza telafisi olmayan eksiklikler getirecektir. Ve şu an atılacak adımlar Türk halkı vicdanına hiç kapanmayacak ve kesinlikle unutulmayacak yaralar açacaktır. Umarım böyle bir hata yapılmaz ve gerek bölgeye gerekse dünyaya verilecek politik mesajlarımız, çıkarlarımızı ve bizi aşağılamayacak şekilde verilir.