BEN
Beni bulursan sorarak bulursun. Köşedeki marketin potansiyel içiciler listesine sor. Bir ayağı çukurdakiler listesine. Aradaki sokaklara gir. Bak parklara, deniz kenarına in. Nasıl olsa…Karla karışığımdır çoğu zaman, yağmurum hiç dinmez. Söylenmiş sözlerle baş başa kaldım çünkü. Biraz… Biraz “acı”yorum… Hep doluyum. Nasıl olsa… Bilmeyeceksin ya…YAĞMUR
Güz yağmuruydu… Islanmak için aradığım. Herhangi bir yerdeki yağmur bile, ’farklı olsa” bile güzeldir değil mi? Hele hele sonbaharın sarı yaprakları üzerine şöyle bir dokunup geçti ise, daha bir güzel gelmez mi kokusuyla? Hani aynı ağlayan kadın gibi güzeldir diyeceğim ama. Biraz içimi de burkar, zor gelir… Ama yine de güzeldir. Bir de yalnızsam bu yağmurda… Yalnızlık da her zaman güzel midir?KARANLIK
Gizemli… Derin… Keşfi belki mümkün “giz”leri derinlerinde barındıran… Derinlik ve yansımışlığında saklayan. Karanlık gölge de yansıyan, karanlık yansınan… Işığın özlemcisi… Işığın kırılmış yüzünün gerçek ifadesi… Yüzünün ışıksız karanlık ifadesi… Gerçek yüzümün ışık vurmayan gölgesi. Belli belirsiz ifadeleri… İçinde atılan gizemli anlık adımları… Hiç baktın mı yüzünün gölgede yansımış görüntüsüne? Gölgedeki adımlarının sessiz yürüyüşlerini gördün mü?PALYAÇO
Yüzümü boyadım… Birazdan çıkacağım hayat sahneme. Yüzümün ortasına asılı kocaman sırıtışımı bir bebekten ödünç almıştım… Beni gören herkes mutlu olacaktı eminim. Kim bir bebeğin gülüşüne kayıtsız kalabilir ki… Çentiklerimden süzülenleri saklayacağım ama göstermeyeceğim kimselere… Bilmeyecekler, gördükleriyle eğlenecekler anca. Bende… Bende bu maskenin altında bir yüzüm olduğunu unutacağım…BOŞLUK
Şimdi… Gecedeyim. Soluğumu verdim demin içime. Nefessizim… Sessizim. Susmayı bunun için severim bir çığlık gibi. Bak. Donup kaldı sesim kendi aksinde. Anlayan, ne de duyan… Bulunmayacak… Yaşanmış yüzlerce anı, buruk bir özlem çivilerken göğsüme. Ama o boşluk, o dolmayan boşluk var ya? Yalnızca uçurumlara olan özenmişliği daha da artacak.AYDINLIK
Yaşamım… Bir kıyısından teğet geçen her ne varsa, içimde kayıp mısralar. Ve hepsinden yarım yarım kalmışsa adına aşk denilenden. Sen aklımın almadığı bir yerlerde, deniz görmemiş denizkızıyken… Ayın yalancı güneş yansımalarını aydınlıktan saydık bilerek. Şimdi ayın altında ki gecede, iki kişilik bu yalnızlık, yeter de artar bile…KURŞUN
Durma git hadi… Karış sokakların acımasız kalabalığına. Bakma sakın gözlerime… Bir kurşun, karanlık gölgen ve adımlarınla… Hadi git artık, kokun karışsın yokluğa… Hiç bir şey bırakama her şeyini al giderken. İçimdeki o boşluk… Ve yaralar… Yeter bana…