benim halim işte böyle, söyle bana ne oluyorşarkılar da zaten öyle kolay kolay gelmiyor…kitaplar bir yanda, çalış çalış, toparla, parçala, bütünle. hep biryerlere varsın diye. varanlara bakıyoruz, doçent falan olmuşlar, bunamışlar, bıkmışlar.enstrümanlar gözümün içine bakıyor, kızıyorlar, azarlıyorlar beni. bas gitar küfrediyor; ulan yine aynı minör üçlüden çalacaksan dokunma bana. gitar ha keza… trompet kafa şişirme bari, nasılsa birşey çıkaramayacaksın diyor. davullar ise zamanın başından beri aynı şeyi çalıyor.içinin boşaldığını hissettin mi hiç… duygu yok.. hissetmiyorum hiçbirşey. haftalardır içkiyi bıraktım sayılır. içtiğim 3-5 seferde de hep eski sevgilimin evinde uyandım. duygu yok, kimsenin suçu değil. hissetmiyorum hiçbirşey.ne yapayım diye sağıma soluma bakınırken evimde, bilgisayar kalıyor bir tek geriye. internete giriyorum. biraz duygu verin bana… ho hoo google mı istersin, worldwideseks mi? 16 yaşımdan beri porno izlemedim. kendimi mi kandırıyorum, gerçekten mi sıkılıyorum? son durağımız hafif. ‘günlük’ diye bir yeri var ya sağolsun. yoksa sağa sola sataşmayı da bilirdim. forumlara gir, şuraya bir makale koy. en çok kimin sinirine ne dokunur… ona göre yaz, cevap versinler. en azından cevap versinler! yumrukla duvarları, ellerin kanasın ki yaşadığını anla. şu mücadele mi bir tek yaşamı anlamlı kılan bana birşeyler hissettiren? birşeyler yanlış olmalı.suçlanacak birileri olmalıydı. kim ne diyor bakalım:Ankara bok gibi şehir abi.. orada yaşanmaz. Hah, al bununla uğraş işte, kendine gelirsin.pankçı forumlarına girelim: pank bir yaşam tarzıdır abi, işçi sınıfıyız biz de… sözler politik olmalıdır… ohh bundan en az 3 haftalık, 10 çığlık atmalık tartışma çıkar.böyle mi olmak zorunda? insanın doğası mı bu yani? böyle olmamalı, birşey yanlış olmalı… o zaman.. kısırlığımdan, can sıkıntımdan, hissizliğimden… hmm.. evet dünya suçlu!kula kulluk edene, rekabet isteyene, ağlatıp da gülene, bir de beni dövene YAZIKLAR OLSUN.