Aşk uyumaya yüz tutmuşsa bırak uyusun…Orman gideceksin, izleyeceksin tavşanların çiftleşmesini ya da geyiklerin..İzleyeceksin ki aşkın tozunu silkelesin parlatsın onu..Biz de öyle yaptık; yüzümüzü ormana döndük. “ Bakar mısın? Şu tavşancığa, erkek olmalı ya da dişi.. Adrese bakmadan nasıl da oynaşıyorlar birbirleri ile”Bizi görünce kaçışıyorlar sağa sola “ Bakar mısın şunlara, ne kutsal saydıkları var, ne ihanetleri var ne kaprisleri ne de karşılaştırmalı hesapları!”Irmak boyunca ilerliyoruz , ne ses var ne de bir kımıltı..“Şeytan” ağlarına yakalanmış çırpınıştaki balıklar.. çete nefsinin günlük gıdası olmaya hazır!..“ Bakar mısın? Onlar da doğdular bu hayata, bir eşeğin sırtındaki yük kadar çilelidir yaşadıkları, şu pislik ağların insafsızlığından çektikleri de cabası..”Yüzümüz ormana dönük;Kavaklar tepemizde el değmemiş tabiatın kokusu..Doruklarında hür ve fiyakalı kuşlar bilgeliğin tılsımını haykırıyorlar adeta…Bir kuş tüyü kadar hafiflemiş, yeryüzünün hiç bitmeyecek, hınçlı ve hesaplı rezilliğine aldırmadan yuvamıza dönüyoruz…Ateş böcekleri ışıldarken dört bir yanımızda, “ Gönlünden ne koparsa çal bana bana güzeller güzeli çal ki unutalım zehirli günleri” diyen doyamadığım aşkıma sımsıkı sarılıyorum…