Adam hala kapının ardında, öyle durmaktaydı, ayakta. Kapanan kapının ardından baka kalmıştı öylesine hareketsiz…Öylesine sımsıkı sarılıp sonra kaybettiği sıcaklıklarını düşünüyordu. Hareket edemedi. Kaldı öyle, kapı kapandı ve hala bir adam vardı kapının ardından bakan…Giden yolculuklarını düşünüyordu belli ki… Ya da yolculuklarının nereye varacağını… İçinde ki acıları dindirmek için acil bir kadeh şarap mı almalıydı? Neys bunları oturup düşünsem daha iyi olacak diye geçirdi aklından. Her şey yabancılaştı birden. Döndü, durdu ve, baktı eve şöyle bir.Bu evde yalnız yaşayacağını düşündü. Soludukları hava ikisinindi. Çok alışmıştı ona. Ama sadece alışkanlık değildi.Onun gerçekten kendine göre olduğunu biliyordu. Eğer böyle olmasa bu kadar içi yanmazdı. Evlerine baktı.Bu ev, aşklarını yaşadıkları ev miydi? Hep ‘Evimiz’ dedikten sonra şimdi evim demek… Kanepeler, koltuk… Yabancılaştı… ‘Bu ev benim mi?’ diye düşündü.

(www.corbis.com adresinden alınmıştır.)
Onca şey burada mı yaşandı? Bu evde mi? Ayaklarına kadar yaşadığını ve bedenini hissettiğim ev, bu duvarlar… (yutkundu her şeye öyle bir başka gözle bakarken) ‘Benim mi?’Kendisinin olan şeyleri kaybettiğini yeni duyumsuyordu. Bir yandan da istemiyordu, çünkü bunun acı vereceğini biliyordu.Olanların ise olması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden de geçiştirmeye çalıştı, daha doğrusu gerçekten düşünmemek istedi. Biliyordu kizaman, evet zamanın önüne geçmek, geçmeye çalışmak bir süre sonra çok anlamsızdı. Hem kendinle gurur da duyuyordu.Çok uzun zamandır yapmak istediği, yapmayı düşündüğü, bazen korktuğu, bazen bunu yapamayacağını sandığı bir şeyi yapmıştı.Evet, böylece birçok şeyi süpürmüştü. Bilerek yapmıştı. Bu doğruydu. Ama bir şeylerin üstü geçiştirilerek bir ilişki nasıl sürdürülebilinirdi.Tüm bu düşünceler beyninde ışık hızıyla dolanırken, o tüm bu düşüncelerle; bunları beyninde yerleştirmeğe çalışırken hala çekilip çıkılmış kapının ardında ve aslında bu düşünceleri kafasında kovamıyordu .(1-Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.2-linkler, canımı yakan türdendir. Tutup bırakmadığım, bırakılmayacak yazılara yazanlara; selamlar… )
yorumlar
”Adam hala kapının ardında, öyle durmaktaydı, ayakta. Kapanan kapının ardından baka kalmıştı öylesine hareketsiz..Hareket edemedi. Kaldı öyle, kapı kapandı ve hala bir adam vardı kapının ardından bakan…”Ard arda ilk iki paragrafta birbirlerini tekrarlayan cümlelerin sıkıcı değil mi sence..Kitabını böyle basarsan, yazma sevincin yarım kalacak, ona üzülüyorum..Bırak bu huyunu..
“ kadın evdir, erkek misafir…sen evin içindeki asıl “ev”sinya da “ev” aslında senin içinde.hem “evi”i hem içindeki “ben”i temizlemen gerek şimdi….kadın “ev” dir, büyütür erkeği memelerinde ya da kalbinde.sonra her erkek bir yere gider…sen “ev”sin ben misafir, çekip gitmek bana düşer..hem nereye gidebilir ki bir “ev” ?ancak kendi içine göçer “ …
Kelebek in bir yorumu 30 yazıdan güzel olmuş..
yazı linkleri güzel olmuş aslında. bu yazı özellikle başlık melodisini bildiğim ama sözlerini bilmediğim bir şarkıyı hatırlatıyor. sözlerini bilmiyorsun ama başlıkla bağlantısını kuruyorsun diyeceksiniz; e o da benim kusurum.
teşekkürler pbk…astral’in kalemini beğenmiyor olabilirsin ama haksızlık etme lütfen, çok güzel yazılara imza atmış kişiliktir o.nev-i şahsına münhasır…
Ben haksızlık yaptığımı düşünmüyorum..Neyse kalbini kırıp yazılarıma benim yüzümden ara verirse daha çok üzülürüm..
Yok üzülme pbk cicim, sevgili astral bir yazıyı sevenlerin olabileceği gibi sevmeyenlerin de olabileceğini bilir, kanımca. O bunun için ara vermez, başka sebebi olursa bilemem, ama gene sevenlerini düşünür ve ara vermez, tamamen kanımca tabi.
astralın yazıları bu sitede pek çok yazıdan daha iyi ne kadar çok yazıyor maşallah
Çok yazmanın bir önemi yok ki..İnsanın ne yazdığını bilmesi, farkında olması önemli..
dolce magico morfikle ortak yazı yazın da okuyak