New york’taki barlara giden insanların genel bir özelliği var. Sesleri müziği bastırıyor. Bastıramazsa avazı çıktığı kadar bağırıyor. İstanbul’da gidilecek mekan genelde çalan müzik esas alınarak seçildiğinden olsa gerek barlarda fazla bir gürültü olmuyor.Konuşacak lafı olan başka yerlere gittiği için gelen adamın “konuşuyorsam bar da bile dediklerim dinlemeli” gibi bir kaygısı olmuyor. O yüzden bizim barlar gözümde tütüyor. karizma bir duruş ile barın köşesinde soteye yatmak güzel bir tavır..Ama tavıra blog alemimizde rastlamak mümkün değil. Bir kaygı var. Öyle bir kaygı ki blogkardeşliği.com‘un kurulmasına yol açmış. Siteden öğrenebildiğimiz üzere amaç; “blog okuyucuları ve yazarları arasında bir bağ kurmak”mış..Hemen hatırlamak istiyorum. Nedir bu blog diyorum. Şuradaki yazı imdadıma yetişiyor. Diyor ki; internette büyük sitelere baktığımız zaman adeta her şeyin bir merkezden çıkmışcasına üretilmiş olduğunu fark ediliyoruz. oysa günlük yaşama dair duygu ve düşünceler, ilginç web sitesine verilen bağlantılar, beğenilen şarkı sözleri, fotograflar gibi içeriğe sahip bloglar tıpkı yazarı gibi kendine has fikir ve görüntülerden oluşuyor ve bu tekdüzeliği yıkıyor..hazır blog paketlerinin sayısı iki elin parmaklarını geçmezken nasıl olurda blog dediğimiz şey aynı tezgahtan çıkmış gibi görünmez? içerik desen sabah yenilen poaçalarla gazetede çıkan günün haberine yapılan birbirinin aynı yorumlar.ahşabın gözünü yiyeyim. Ustası vardı zanaatkarı vardı. plastik bulundu mertlik bozuldu. Bir kalıpla aynı üründen on bin tane üretiliyor. Ürünleri farklı bir renge boyayan herkes ben orijinalim diye bas bas bağırıyor. Belli ki New York barlarının müdavimleri gibi bağırmazsa fark edilmemekten korkuyor.Ama maalesef naylon leğenler boya tutmuyor.Unutmadan, Bloglardaki potansiyeli asıl yonja gibi, myspace gibi muhabbet tellalı siteler farketti. Artık her üyenin bir blogu var.web sayfalarında önce özelliklerinin görünmesini isteyenler oralara, önce yazdıklarının okunmasını isteyenler buralara üye oluyor.”Blogger en asil duygunun insanıdır”