ve kendi cehennemimde yanarken vicdanımbeynim, düşüncelerim erirken anlamsızlıkların potasındaben öylesine durağan ve durdurulmuşgeçmişe dair an’ları yeniden yaşamak çabasıyla bugünü, yarını elimde bir silgialdığım nefesleri silmeye çalışırkenherkese ibret bir delilik hali sayarken uzaktan izleyen yabancı gözlerin esaretindeben kendimi,ben kendimdenolduğumdan uzak, olmak istediğimden ve senden uzakkendime el olmuşluğumla, yüreksizliğimleterk ediyorum bu şehri sana veda etmeye, seni son kez görmeyecesaret edememişliğimle, sana söyleyemediğim hislerimlegönülde özenle büyüttüğüm fakat o kadar çok kurgulamama rağmen karşına çıkıp dillendiremediğimo kırık, o narin ve o söylenememiş tek kişilik yaşanmaya bağımlanmış ama bir türlü alışılamamışbir sana dair; gizli gizli sevmek içimde hoyratça, asice, bildiğimce, hudutsuzca sevmekbir sana adanmış, bir sana ait, bir tek sen diyen sevmekve sana bunu gizli gizli, suskuncagözlerine her baktığımda her seferinde çekingen ve ürkekçe bir tutkuyla anlamanı dileyerektanrıdan, ağaçtan, ormandan, aldığın nefesten, yerdeki çiçekten, ondan bundan sebeple..fakat kelimelere dökmeden sana söyleyemeden seni sevmekbelki bencilce, belki de çocukça, belki de.. belki de;korkulardır bana suskunluk duvarlarını ördürensenden adımlar beklerken gözlerim ve naif yürekteki sevdalık, tutku, hasretbelki gizli saklı seni sevmek istemek ve dahi sürekli bile bile acıların en beterini hissetmekseni kaybetmekten korktuğumdandır belki de;bu hodbinlik, bu anlamsız tecrit,gözlerimdeki sevmek çoşkusunu saklambaç oynarmışcasına gözlerinden kaçırmaya çalışmambelki de senin benden kaçıyor olmanın sebebidir benim tüm hatalarımseni kaybetmemek uğrunda çektiğim acıya direnmem ve susmalarımdırçünkü sen benden daha çok susuyorsun ve ben biliyorum kisen bana anlattıklarından daha fazlasısın, anlatacağın kısım anlattıklarından çok daha fazlasısenin suskunlukların, anlamayışların, gizemlerin, anlatmadıklarını bilmemi bekleyişinyorgunluğumun senden değil hayattan olduğunu kabullenmeyişinçekip gitmelerin ansızın anlamsız şeylere anlam katıp uzun uzun küsmecelerinbunlar değilseni benden uzaklaştırantamam diyorum her seferindeanlatacaklarım bir kaç kelime, biraz daha varsa o anda cesaretim belki bir kaç cümleondan sonra bir ses derinden ya sonrası, ya sonrasında “ne olacak”?işte bu his, bu düşünce senden kaçmak istememinsana dair, sana ait sevmeyi dillendiremeyeşim, suskunluğum ve bir çok şeyinnedeni, sebebi, anası, kaynağıkorkularımı besleyen nefsimi yenemiyorumnefisle her savaş, bir mağlubiyet yeni bir yenilgi yenidenve korkular esir almaya başlarken beynimicanavarlar, zebaniler kuşkularla, düşüncelerle tırmalarken yüreğimipes etmemek için direniyorumherşeye, herkese karşıve seni seviyorum sessizce, efendiceta ki ya sen susmalarımın nedenini anlayana ve bu suskunluğu bozmaya cesaret edene dek..ya da ben seni kaymetmek korkusundan korkmaktan korkmadığımda..ya da tesadüfler silsilesi kaderimin bir oyunun ansız perdesi indiğinde..ya da mezarımın taşındaebediyet yolunun nihayetinde bir son cümle nefeslerim tükenirken yaşamakta..veyabu şiirin son satırındazamansızca tükenirken nefes ve sevmek daha da büyürken içimde, gizli saklısuskun, dilsiz, ama vazgeçmeden; senden bile gizli saklı”seni seviyorum”