Sevgili günlük. Dün gece 11:30 gibi döndüm İstanbul’a Kıbrıs’tan. Üç gün boyunca Lefkoşa, Gazi Mağusa, Girne, dolaştım. Hafif ahalisinin sorularını bi’tamam, eksiksiz sordum Kıbrıs insanına.Umuyorum bu akşam yazacağım dört kısım tekmili birden izlenimlerimi. Serdar Denktaş mı dersiniz, Mehmet Ali Talat mı dersiniz, kahvedeki adam, bakanlık müstahdemi, taksi şöförü, krupiye kız, kumarhanedeki Rum, Besim Tibuk; bir sürü adamla konuştum.Ama var ya, nihai olarak kararım şudur: Siyasi ve askeri önemi olmasa Kıbrıs’tan cacık olmaz. Bitmiş yani orası.Neyse günlük, iyi bakasın kendine.“De te Fabula Narratur”