Gezegenuzun cümlelerle kafa yapmıştım,hepsinin girişi farklı, zaten çıkışı yok!en sonunda ben de;evde beslenen köpeklerden daha değersiz bir şekilde doğdum.günahlarımı poşete koymayı sana bıraktım,tabi yaşamayı öğrenecektim,önce öğreteceklerdi sonra yaşayacaktım!kuralları vardı herşeyin,onları yaşatabileceğim şekilde belirlenmiş kuralları.yavaş yavaş statüm olacaktı sahnede.ne kadar gazete okursam o kadar göze girecektim.ya da diğer bedenler gibi köşeye itilecektim,yardım paketleri gelecekti,bunun reklamını yapıp ön plana çıkacaklardı hepsi.poşetteki bebeklerle veyakürsüye çıkardıkları yüzlerle, dalgalarını geçeceklerdi!tüm kültürel bayrakların ve yaratılanların adına biri,başkasının buyruğuyla konuşacaktı.denizlerdeki tüm balıkların soluduğu gazlarve bizlerin içtigi su,fabrikalarla kaynağında kirletildikten sonra,yavaşça tekrar fabrikaya girip,önümüze kusursuzca çıkacaktı.arada yaptıkları dönüşümün faturasınıdoğmamış koyunlara keseceklerdi!işi tekrar yeşillere döküp,organları korumaya alacaklardı.ve yine onlar kazanacaktı!bölge bölge kışkırtacaklardı vücutları,birbirine kıskandırıp,tek kalıba sokacaklardı hepsini.önce bizleri makineye bağlı yapacaklardı.biraz da makineleştireceklerdi aslında!ellerinde bulunan piyasanın ürünleriniplazma bir karede bize satacaklardı!ses çıkaracakları ya sindireceklerdiya susturacaklardı ya da suçlayacaklardı!kendi besledikleri terörizmle kendilerini yıkayıp,istediklerini kötüleyeceklerdi.bunun adına paktlar kuracaklardı veistediklerini dışlayıp ambargo uygulayacaklardı.uyanları da uyutup sömüreceklerdi.markete gireceklerdi gün geçtikçe,raflarda o pek muhterem fabrikalarından çıkmakimyasal bitkileri yetiştireceklerdi.kasada sıra bekleyip kampanyaların kuklası olacaktık.haplarla uyuyup, kolalarla susuzluğumuzu giderecektik.aklımız gibi herşey küçülecekti.ev, işyerimiz, dolaplar, arabalar,yediklerimiz, içtiklerimiz…….herşey birkaç haneli sayılara sığacaktı.o kadar basitleşecektik!görüntümüzün mükemmelliğini unutup,onu da tescilli markalarla bağımlı hale sokacaktık!ilgi alanımız kayacaktı başka şeylere,komşumuzun öldüğünü altyazılardan öğrenecektik.sınır komşumuza uranyumlu zarflar atılırken,biz evde reklam izleyecektik.bir gün uyandığımızdagökyüzünün mavisi de gitmiş olacaktı.kim bilir belki onu da markette satacaklardı!kendi dünyamızda astronot gibi dolaşacaktık birgün,yeşiller kahverengi, mavilerde siyaha dönecekti.suyu petrol gibi arayacaktık artık.güneş, ay gibi doğacaktı sabahları,cılız bir sıcaklık olacaktı.ya da geceleri -30 derecede uyuyacaktık.kabuğu kırılmış bir dünyada ölmek için can atarken;yaşamak için başkalarını öldürebilecektik!kuşlar turuncu bir semada uçacaktı belkisonra yere doğru intihar uçağı gibi çakılacaktı.bu felaketin sebebini araştırırken,bu günleri anımsayacaktık ve pişman olacaktık.O an ya Nuh gibi bir gemi yapıp kaçacaktık,ya da uçan kuşlar gibi kalmışsa bir uçurumdanatlayacaktık!(fonda massive attack-butterfly caught bu şarkının hakkını yiyemem!)