Saat 00,30Şimdiye kadar çoktan yatmış olmam gerekiyordu. Halbuki ayaktayım ve yarın sabaha kadar bitirmem gereken işler var. Beni oyalayaıp zaman kaybetmeme neden olacağını bile bile internete bağlanıyorum şu iğrenç cızırtılı modem sesiyle. Maksadım, lazer yazıcısı olan birini bulup yaptığım programın lazer yazıcıdaki çıktısını denemek.Saat 01.00Hayır henüz uykusuzluktan buzdolabı ile tuvaleti karıştıracak kadar kendimi kaybetmedim ama lanet olası programı önce lazer yazıcıda denedim yazdı, daha sonra nokta vuruşlu yazıcıda su koyuverdi. Şimdi lazer yazıcıda tekrar denemem gerekiyor. Bunu içinde ICQ yada MSN de online bir lazer yazıcı sahibini bulmam gerekiyor.Birini buldum galiba. Ne ? Ofisteymiş bilgisayarları göçmüş. Bunu eleyelim derdi başından aşkın. Ahanda bi tane bulduk galiba. Lazer yazıcı diğer pc demi ? İnternet kafemi açtın olm eve diyorum. Bir evde iki pc fazla. Ben bir tanesine zor yetiyorum. Ne, diğer pc internete bağlı değil mi ? dotnet temi kurulu değil. Pöfff..Saat 02.00Gözkapaklarım ağırlaşıyor. Bir sigara yakıyorum açılırım diye, daha beter oluyorum. Yüzümü yıkıyorum. Balkona çıkyorum. Kola içiyorum. Fayda etmiyor. Uyku artık gözlerimden değil, burun deliklerimden akıyor.Saat 03.00Son 10 dakikadır hiç bir hareket yapmadan ekrana baktığımı farkediyorum. Bu arada gözlerim açıkken kısa bir uyku uyudummu, kendimden geçtimmi bilmiyorum. Ekran koruyucusunun devreye girmesiyile irkiliyorum. Gözlerimin içine iğneler batıyor. Başım ağrıyor. Kendimi kanepeye atıyorum. Elime geçirdiğim battaniyeyi yüzüme doğru tuttum. Bir beş on dakika daha kalakaldım öylece. Bir yandan kafamdaki algoritmayı çözüyorum, uygulamaya geçirmem için son bir gayret ediyorum. 10 dakika aralıklarla bilgisayar ve kanepe arasında gidip geliyorum. Halbuki 1 saat yeterde artardı bile. Yalnızca 1 saat, artık o enerjiyi bünyedeki proteinden mi, yağlardan mı karşılarsın bilemem son bir gayret..ett…Saat 06,30Bir gök gürültüsü duyuyorum, kocaman bir şey üzerime geliyor. Düşecek mi ne ? Sallanıyorum. “Hani altıda kalkatacaktın” diye gürleyerek gelen annem. bir insanoğlunu normalde çıkarması imkansız seslerden bir kaçını çıkararak uyanıyorum. battaniye fırlatır fırlatmaz. 3 saat önce bıraktığım sandalyaye oturuyorum. Yüzümü yıkamadan kaldığım yerden devam ediyorm, ağzımın kenarında pıhtılaşmış bir şeyler hissederek, Evden çıkmak için 30 dakikam var.Saat 07,00Şu dakika randevu yerinde olmam gerekiyor ama ben hüze yeni çıktım evden.Olsun.. Bitti ya!..Oh be !