Bazı hastalıklar insanları üzmekle kalmayıp şaşırtmakta, hatta şoke etmektedir.Kurt Adam Sendromu (Hypertrichosis)Aşırı kıllanma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığa yakalanan çocukların yüzlerinde ve diğer bölgelerinde uzun siyah kıllar çıkmaktadır. Hastalar kurtlara benzediklerinden, söz konusu hastalık, kurt adam sendromu olarak adlandırılmıştır.Hypertrichosis, vücudun farklı bölgelerinde (kıllanmanın olmaması gereken bölgelerde bile) gözlemlenen aşırı kıllanma hastalığıdır. Hastalık, herhangi bir onkolojik hastalığınbelirtisi olabildiği gibi, beyin damarlarındaki hasarlar, sinirsel hastalıklar, beyin sarsıntısı sonucunda da ortaya çıkabilmektedir.Bazı durumlarda uzun süre alçı taşıma sonucunda, yanıklardan, farklı aşılardan, bazı böceklerin ısırmasından, damar yetmezliğinden de aşırı kıllanma ortaya çıkabilmektedir.

4 yaşındaki Abys DeJesus da Kurt Adam hastalığına yakalanmıştır.
4 yaşındaki Abys DeJesus da Kurt Adam hastalığına yakalanmıştır.

Fil Hastalığı (Elephantiasis)Bu hastalıkta vücudun farklı bölgelerinin anormal büyümesi söz konusudur. Bilim adamları, bu hastalığa filarioidea asalak solucanların yumurtalarının neden olduğunu açıklamışlardır. Genelde bu yumurtalar ren geyiğinde bulunmakta, ancak bazı durumlarda insan vücudunda da olabilmekteler. Daha çok tropik bölgelerde (Afrika’nın batı kıyısı, Orta Amerika, Doğu Hint adaları vs.) ortaya çıkan fil hastalığı, enfeksiyonlu sineğin ısırması ile vücuda yerleşen larvalarla yayılmaktadır. Solucanın yumurtası, lenf bezlerini tıkayarak normal boyutundan birçok kez fazla büyümesine neden olmaktadır. Tüm dünyada bu hastalığa yakalananların sayısı 120 milyon civarındadır.Fil hastalığı daha çok baldırda görülmekte, sürekli şişip inme sonucunda birkaç sene sonrasında baldırın silindirik bir şekilde şişmesi ve kalınlaşmış bir tabanın ortaya çıkması gözlemlenmektedir. Tabanla baldır arasındaki oyum düzleştiğinden, bacak fil ayağına benzemektedir.Hastalık hayati bir tehlike oluşturmamakla birlikte, yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkilemektedir. Hastalar, sosyal adaptasyon, eş bulma, hareket etme zorluklarını çekmekteler. Ameliyat ise hastanın hayatı için bir tehlike oluşturmaktadır.Son zamanlarda bilim adamları, hastalığı önlemeye yönelik çaba sarf etmekteler. Örneğin, Mısır’da senede bir kere alınan dietilkarbamazin ve albendazol gibi iki ucuz antibiyotik, fil hastalığını önemli bir oranda azaltmıştır.Mavi Cilt Sendromu (“Mavi İnsanlar”) (Argyria)

Paul Karason
Paul Karason

Hastalığın temel belirtisi, cildin mavi ya da erik renginde olmasıdır. 1960’lı yıllara kadar Kentucky’de “mavi insanlar” olarak bilinen büyük bir aile yaşamıştır.

Mavi Fugates ailesi
Mavi Fugates ailesi

Bu hastalık dışında ciddi hastalıkları olmayan bu aile üyelerinin çoğu 80 yıldan fazla yaşamışlardır.Argyria, yüz, boyun, kasık vs. bölgelerde cildin mavi renk alması şeklinde gözlemlenen bir hastalıktır. Bu hastalık, hem genetik olarak, hem de farklı düzensizlikler (obezite, ilaç (uyuşturucu) kullanımı) sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Bazen de kötü huylu kanser tümörü ile ilgili de meydana gelmektedir.Araştırmacılar, mavi cilt sendromunun vücudun insüline karşı gösterdiği biyolojik tepkisinin bozulmasının yansıması olabileceğini de belirtmişlerdir. İnsülin, pankreas hormonu olup, kandaki glikoz oranını dengelemekte, yani enerji üretimi için glikozun hücrelere, enerjinin korunması için de karaciğer ve yağ hücrelerine hareketini gerçekleştirmektedir (glikoz, vücuttaki temel enerji kaynağıdır). Vücudun insüline gösterdiği tepkinin bozulması, obezite, insüline bağımlı olmayan diyabet (Tip 2) vs. gibi düzensizliklerle koşullandırılmıştır. Tip 2 diyabetli insanlarda da pankreas insülin üretmekte, ancak vücutları, insuline karşı bağışıklık geliştirdiklerinden, glikozun emilimi bozulmakta, glikozun kandaki ve idrardaki oranı anormal seviyeye çıkmaktadır. Bunun sonucunda farklı düzensizlikler, poliüri (sık idrar yapma), polidipsi (sürekli ve şiddetli susuzluk) vs. görülebilmektedir.Sıçrayan Fransız Sendromu (Jumping Frenchman)Bu rahatsızlığın temel belirtisi, herşeye karşı aşırı tepkidir. Tepki çoğunlukla irkilme, korkma şeklinde olmakta, hasta yerinden zıplamakta, bağırmaya başlamakta, kollarını şiddetli şekilde sallamakta, kelimeleri tekrarlamakta, düşmekte, yerlerde sürünmekte ve uzun bir süre sakinleşememektedir.

Sıçrayan Fransız sendromu, ilk kez XIX. yüzyılda ABD’de bir Fransız’da bulunmuş olup, hastalığın adı da, bu durumdan kaynaklanmaktadır.Blaschko Çizgileri
Hastalık, tüm vücuda yayılan garip çizgiler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Çok nadir görülen ve insan anatomisinin fenomeni olarak nitelendirilen bu hastalık, 1901 yılında Alman deri hastalıkları uzmanı Alfred Blaschko tarafından tespit edilmiştir. Blaschko Çizgileri, insan DNA’sında gizlenen görülmez resimdir. Cilt ve mukoza hastalıklarının çoğu, DNA enformasyonu ile koşullandırılmıştır. Bu sendromun temel belirtisi, insan vücudunda asimetrik çizgilerin oluşumudur.Çizgiler en çok omurganın üstünde “V” şeklinde ve göğsün, karnın üstünde “S” şeklinde görülmektedir.Söz konusu durumun kesin tıbbi bir açıklaması yapılamamaktadır. Bu çizgilerin insan DNA’sında çok eski zamanlardan beri bulunduğuna ve genetik olarak geçtiğine dair varsayımlar bulunmaktadır.Pika (allotriophagia, cissa, cittosis)Yenmeyecek türden maddelerle beslenme eğilimini ifade etmektedir. Bu hastalığa maruz kalanlar, sürekli olarak gıda yerine çamur, yapıştırıcı vs. gibi maddeler kullanmak istemekteler.Bu hastalığın da ne gerçek nedeni, ne de tedavi yöntemi bulunmuştur.Çin’in güneybatı eyaleti Çongçing’de yaşayan ve mürekkep, tuvalet suyu, duş jeli vb. ilginç sıvılar tüketen 9 yaşındaki “Yang Yang” da pika hastalığına yakalanan çocuklardandır.

Yang Yang mürekkep içiyor...
Yang Yang mürekkep içiyor…

Alice Harikalar Diyarında Sendromu (makropsi ve mikropsi)

Bu hastalığa yakalananlar, zaman, boşluk ve vücut görüntüsünü algılamada sorun yaşamaktalar. Öyle ki, Alice harikalar diyarında hastaları, binaları, nesneleri, insanları, hayvanları çok küçük (mikropsi) ya da çok büyük (makropsi) boyutlarda görmekteler. Örneğin, etrafında bulunan nesneler, hastaya oyuncak gibi gözükebilmektedirler.

En garip olanı, hastaların gözlerinde hiçbir sorun olmayıp, durumun görsel imajların psikolojik algılanması ile ilgili olduğudur. Bazı varsayımlara göre, söz konusu hastalık, klasik migren, kısmi epilepsi ve psikolojiye etki eden bazı uyuşturucu hapların etkisi sonucunda ortaya çıkabilmektedir.Morgellons HastalığıBu hastalık çok yakın zamanda ortaya çıkmıştır. Belirtileri, daha çok bilimkurgu filmi sahnelerindeki görüntüleri andırmaktadır. Bu esrarengiz hastalığa yakalananlar, derilerinin altında böcek veya solucanların gezindiğini hissetmekteler.Bir süre sonra bu yerlerde yaralar açılmaktadır.Hatta bazı hastalar açılan yara yerlerinden siyah kabloların çıktığını da söylemekteler.Tıp uzmanları, “hareketli böcekleri”, sıradan bir sinir bozukluğu ile, siyah kabloları ise hastaların halüsinasyonları şeklinde değerlendirmişlerdir. Ta ki, o kabloları kendileri görene kadar. Ancak bu kabloların ve Morgellons hastalığının nedenlerini ortaya koyamamışlardır.Yürüyen Ceset Sendromu (Kotard Sendromu)Bu sendroma yakalananlar, kendilerinin öldüklerine inanmaktalar. Bu tür insanlar her zaman depresyonda ve sürekli intihar eğilimindedirler. Hastalık ilerlediğinde, hasta çürüyen vücut halüsinasyonlarını görmeye başlamakta. Hatta çürüyen vücudunu görmekle kalmayıp, çürük kokusunu bile almaktadır.

Garip hastalıkların listesi vampir hastalığı (porfiria), progeria, ağaç adam hastalığı, dans vebası (dancing plague), Van Der Hoeve De Kleyn Sendromu vs. gibi hastalıklarla devam ettirilebilmektedir.