En acı haberleri bile magazin şeklinde verebilmeyi başarabilen çok izlenen kanallarımızın haber bültenlerinde son günlerinde gördüğümüz bir kötü haber de fındıkla ilgili. Fındık deyince akla “aganigi“nin geldiğinin farkındayım. Diyeceğim o ki fındık üreticisinin şu günlerdeki durumu da pek bir “naganigi” olduğunu yazayım istedim. Peki bunun neresi keşif? Şu rakam 1.874.495.771. Amerikan doları cinsinden ülkemizden yapılan 2005 yılı ihracat miktarı. Bu adrestende görülebileceği gibi son üç yıl yapılan ihracat miktarı ondan önceki 10 yıla bedel. İGEMEnin raporu için de buradan yararlanabilirsiniz.2004-2005 sezonunda fındık ihracatı %80 artarak tüm rekorları alt üst etmiş.
Bu bu 1.874.495.771 rakamı türkiyedeki bütün tarım ürünleri ihracatı olan 3.221.500.000 rakamının % 58 ine denk geliyor.
Yani büyük harflerle yazmak gerekirse fındık ihracatı, bütün tarım ürünleri ihracatının yarısından fazla.
Eee diyeceksiniz bunun neresi kötü haber.
Kötü haber olan artık fındık fiyatının 7 ytlden 2.3 ytlye düşmesi. Ve bu fiyatın ihracata da aynen yansıyacağı. Yani bu sene ülkemizi ihracatının fındık fiyatları yüzünden 1 milyar dolar kadar daha az olması demektir. Ha birde eylem yapan fındık üreticisinin samsun ordu yolunun kesilmesiyle, yolda kalan 80km lik kuyruk bekleyenlerin kızgınlığı var. E fındık üreticisinin kızgınlığını yazmıyorum bile çünkü, fındık birliğinin bu sene alım yapmayacağını açıklaması fiyatların zaten maliyetlerin altında kalması 8 ay önce fındıkla iftihar eden hükümetin ise zoru görünce topu fiskobirliğe atması onları hayli kızdırmış olacağı ortada.Aldığı fındığın parasını ödemeye para bulamayan fiskobirlik ancak bankalardan kredi alma taleplerini hükümetin baskısı ile geri çevrildiğini bildiriyorlar. E hükümette bunu yaklaşık 8 aydır yalanlamıyor. Bir de ülkenin en büyük fındık tüccarı Sn Zapsu’da başbakanın baş danışmanı olunca…Biri seçim mi dedi? Ne zaman o? Bana da Karadenizden sordular da.
yorumlar
keşke herşey bu anlatılanlar kadar basit ve yüzeysel olabilse… maalesef değil…
E madem yüzeysel buldunuz, derinsel copy paste yapayım size. şunu verelim o zaman:
merak etme bu kadarda değil 😉 almanya ve italyanın yaptığı çirkeflerde bu işin yatağını hazırladı… uyanık olunulmadı ya da olundurtulmadı… örnek vermek gerekirse; italya türkiyeden gelen fındıkta zehirli madde tespit edildiğini açıkladı ve bu italya,brezilya ve orlando(abd)(oralardada fındığımsı birşeyler yetişiyor) dekinden daha fazla olduğunu öne sürdü ki külliyen yalandı… bizde ki tespitlerde böyle bir durum söz konusu değildi… aynı günlerde birkaç özel tv kanalında bolca fındıktan zehirlenme haberleri yayınlanmaya başladı ( sanki fındığın içinde ki var olduğu öne sürülen etken zehirli madde yüzündenmiş gibi,oysa depolarda çürütülen fındıktandı) böylelikle halkıta fındıktan ümidi kesen bir bilinç altı oluşturulmaya çabalandı…italya brezilya ve orlando fındığına gelince ki bu fındıklar hem fındık denemeyecek bir şekilde kaliteleri (besin değeri ve yağ oranları)düşük hemde ancak, makyaj malzemesi ya da küspe gibi şeyler yapılabilecek değerde yani çok ucuz… türkiye fındığı gibi birinci sınıf bir ürünü ucuza almanın yolu da bok atmaktır herhalde ki bunu dahili ve harici bedbahtlar sayesindede başardılar… kendi boktan fındıklarını 1.sınıf fındık fiyatına yükseltim,az satıp çok kazandılar bizim 1.sınıf fındığımızı boktan fiyatlara çok alıp çok kazandılar… bu sadece fındık üzerine oynan oyunlardan biri belki de en hafifi… şimdi besin değeri yüksek ilaç gibi fındığımızı geçende bir millet vekilimiz çıkıp “makyaj malzemesi ypacaz” diye mathaf birşeymiş gibi ballandıra ballandıra anlatıyor… avrupaya amerikaya peşkeş öektiler,çin’e fındığı satamadılar/satmadılar ki denetimsiz bıraktıkları fiskobirliği de inşaatlar yapan mütehayyit bir firmaya dönüştürdüler… olay öyle kolay değil 😉
Şimdi ben merak ediyorum, aha seçim yaklaştı. Bu senede fındıktan ümit yok. Düzenlemeler yapılsa bile artık halk hükümetin yapmaya çalıştığı ayak oyunlarını iyice öğrendi. Seçim geldiğinde, iktidar partisi, gelip orduda giresunda miting yapabilecek mi onu merak ediyorum. Hani şu protestocu 100.000 (yüzbin) kişi gelip başbakanı dövmeye kalkarsa ne olacak. (kimse alınmasın öküzlere not: halk başbakanı dövsün demedim, döverse ne olacak diye tahayyül ettim.)
Güngör uras bu konuya değinmeye başladı. Herhalde bir yazı dizisi oluyor.şurdan, burdan okuyabilirsiniz. İlk söyleminden bir parça dönmüş
ben bi karadenizli olarak sunu diye bilirim artık fındımızı dısarı satıyorus sonra orda işlenip bize geri satıyolar=)
Yukarıda olundurtulamadı gibi müthiş bir fiil kullanılmış. @emsvizyon’u kutluyorum ve fiilinin çatısını çözümlüyorum:ol fiil kökü ol-u-n-dur-t-u-l-a-ma-dın fiilden fiil yapma ekidur ettirgen ek, fiilden fiil yapmat katmerli faktitif fiilden fiil yapmal pasiflik ya da meçhul ekia muktedirlik fiilden fiil yapma ekima olumsuzluk fiilden fiil yapma ekidi fiil çekim eki, görülen geçmiş zamanCümle içinde 2 örnek:Fiskobirlik, tarihinde hiç böyle olundurtulmamıştı.halkı uyanık olundurtalımdurtalımdürtelimdürtdüt!karadenizli dürtülecek, dürt
Fiskobirlik seçim kararı almış. Merak ediyorum diyelim ki şimdi AKPnin istediği yönetim geldi. Ne yani kredi aramayacak mı? Hemen bulabilecekmi. Kaldıki şimdiki yönetim dubaiye bile gittiklerini ama biz gitmeden hükümetten uyarıların gittiğini söylediler. Neyse siz yine de
Sabahtan bunu, milliyettenşunu ya da bunu veya onu, hatta ötekini okuyabilirsiniz. Birde Güngör Uras beyin yazılarını okumak iyi gelir. 1 2 3 4.
Peki piyasa fiyatları nedir?2003-> 2.5ytl2004-> 5 ytl2005-> 6.5 ytl
Peki şimdi ne kadar? 2.2 ytl.Bu sene bu fiyatlarla olabilecek ihracat ne kadar?400.000.000 dolar. Yani son senenin yalnızca 1/4 ü.Peki fiyatın yükelebilmesi için gerekli olan KREDİ ne kadar? 100.000.000 dolar. Başka sorusu olan?
gojnalek… niyetiniz pek anlamadım, iyimi kötümü pek bir fikir edinebilmiş değilim… ama konunun biraz dışında sanki 😉 konumuz dilbilgisi değil, işletme ya da işletememe… ayrıca çözümlediğiniz gibi bir dürtme ya da dürtülme söz konusu… karadenizin yıllardır bırakıldığı yalnızlık, cehalet, ilgisizlik vs gibi… insanı en savunmasız anında dürtmek ve korkutmak gibi…not: amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil…
Şimdi dilbilgisi işini hallettikten sonra şu kısma girmek istiyorum. Türkiye, dünya fındık üretiminde tekel. Bir tekelin belirlediği fiyatları dünya piyasasına dikte edememesi için, siyasal/uluslararası bazı mekanizmalar ve gruplaşmalar gereklidir. Siyasal iktidarın bu işin içinde olması gerekir. Benim anladığım, sorun ekonomik değil siyasal bir sorun. Ve tercih, çözülmemesi yönünde yani çiftçiyi felce uğratmak yönünde yapılmış durumda. Bir takım komisyonlar kurmak, bürokratik adımlar vb. adımlar atmak, meseleyi geciktirip günü kurtarmaya yönelik olacak, bana öyle geliyor.Bir nokta daha var, gördüğüm kadarıyla, tüccarlar, ara kademede bulunan alıcı-satıcılar durumdan rahatsız olmuş değil. Sadece hasat yapan çiftçiler ve dolayısıyla fiskobirlik feryat ediyor. Birileri kazanıyor ki bağırmıyor, demek ki birileri bu nedenle dürtülmüyor,düşük fiyattan kar eden Türkiye’den kimseler var mı? Sesini çıkarmayan ve fındıktan para kazanan kimseler kimler. Bunları konuşsak daha iyi olurdu. Ama bu da iyi oldu; rakamlar ve temel göstergeler ortaya kondu. Gayet iyi.Ordulu, Rizeli, Artvinli bütün doğu karadenizliler şu anki partiyi iktidara getirmedi mi,oy vermedi mi? Baştacı etmedi mi?(Oy oranlarına bakınız) Şimdi seçim olsa aynı şeyi yapmayacaklar mı? Acaba halkı halktan çok sevme olayını abartmıyor muyuz? Fındık destek fiyatı yüksek açıklanırsa, ya da şu an ad hoc bir çözüm bulunursa, çiftçi seçmenler 2007’de yine aynı kararı verirler. Burası Türkiye çünkü deve dikeni sever.
öyle olsun, var demekki bir bildiğin 😉 devam et… kim tutar… bu arada giresunluyum ve hiç oy kullanmadım 😉
@emsvizyon bende giresunluyum seni gorunce bende yazmadan edemedim =)
dünyanin en basta gelen findik üreticisiyiz ve her yerden oldugu gibi burdan da türkiye’ye comak sokuluyor, yeter ki türkiye herhangi bir konuda ilerde olmasin, olamasin. findik sadece bir örnek, daha bunun terörü var, ab’si var, dünya kupasi var, amerikasi var, varoglu var…
fındık bilindiği gibi genellikle dağlık ve engebeli arazilerde üretiliyor. ülkemizin fındık arzı çok büyük, bunun da en büyük sebebi üreticilerin fındığın üretilmesini diğer tarım mahsüllerine göre daha kolay bulmasıdır. sadece 3 aylık dönemde fındık arazisine bakım yapılıyor (otlardan arındırma) daha sonra fındık toplanıyor ve harmana seriliyor ondan sonra da satılıyor. fındık sadece dağlık arazilerde yetiştirilmediği için, çiftçilerin bulduğu her alana getirisi fazla diye fındık ağacı diktiği için bu kadar fazla fındık arzı var. sonra hükümet ne yapsın? fiskobirlik ne yapsın? şu an geçen seneden kalan 80000 ton arz fazlası varmış fındığın. 200000 bin ton da bu seneden fazlalık oluşacakmış. üreticilere hak veriyorum benim de üretici arkadaşlarım var, çok mağdur durumdalar ama bunun önüne geçilmesi çok zor. fiskobirlik hükümetten kredi bekliyor, hükümet kredi verirse fındığın fiyatı artabilir ve üreticiler de sattığı fındıklardan gelir elde edebilirler fakat bu nereye kadar sürecek. dünyada fındık çoğunlukla çikolata üretiminde kullanıldığı için sanıldığımızdan daha az tüketiliyor. fındık o kadar da kıt mal değil yani. en iyisi arazilerinde başka mahsul ekebilen çiftçilerin fındığı bırakıp onlara yönelmesi. az üretin, fındığın fiyatı yükselsin, yine çok kazanın.
Fındık üreticileri ülkeler Türkiye toplanacakmış. Sanki problemler çözülmüş gibi Fındık gündemden düşmüştü sanki. Bakalım ne olacak.
Ya fındık içini satıyozda, kabuğunu yakmak dışında değerlendirebilecek çıktımı acaba; malum beton gibi serttir kendileri 🙂
Kabuğunun kıymeti çoktur. En kıymetli yakacaklardan biridir. Hele şu sıra fındık satılmadığı için kabuğu da hayli kıymetlenmiş fındığın içi ile yarışır hale gelmiştir. Onun dışında kullanım alanı bildiğim kadarı ile yok.
Önemli olan malınızın alıcının gözündeki algılanan değeridir. Yani uygun bir tanıtım kampanyası ile bütün dünyada fındık tüketimi ve fındığın faydalarına karşı bilinç artırılabilir ki bu da doğrudan fındık fiyatlarının artması demektir. Çözüm, istedikten sonra kolay. Zor olan Türkiye için, Kendi halkı için birşeyler yapmaya niyetli idareler bulmakta.Ayrıca fiyatın artması sonucu fındıktan kaçış olacağını iddia edenler bir de satılan fındık miktarına baksalar:(ikuzgundan alıntılıyorum)Dönem Miktar (ton/iç)2000-2001 204.2532001-2002 255.8932002-2003 255.9182003-2004 223.3632004-2005 194.5942005-2006 230.034Peki piyasa fiyatları nedir?2003-> 2.5ytl2004-> 5 ytl2005-> 6.5 ytlgörüleceği üzere fiyatın yaklaşık 2,5-3 kat artması (2,5 ytl –> 6,5 ytl) satılan miktarda sadece %25 civarı bir (255k –> 194k) düşmeye neden olmuş yukarıda ikuzgun arkadaşın verdiği ayrıntılı tablodan da zaten aradaki kazanç farkı görülüyor.Ama tabi buradaki sorun fındığı neredeyse bedavaya piyasadan toplayan zapsu gibilerin bu kazançlı tablodan kendilerine sömürü çıkaramamalarıdır.
Fiskobirlik Bankalardan Kredi almayı başarmış.Madem bankalar kredi vermeyecekti şimdi neden veriyor?Şimdi veriyorsa fındığın değeri azalmadan önce neden vermiyordu?Bu kredi verme işinde fiskobirliğin yönetiminin değişmesi etkili olmuş mudur?Yoksa fındık fiyatı yüksek iken kar eden fiskobirliğe, fiyat düşünce – yani zarar edince kredi verilmesi akıl ve mantıkla nasıl izah edilebilir.Hükümetin konuya dahli nedir?
Hmm, evet vakti kerahet geldi. Bir teşaşür eylemek lazım.Yurt dışına fazla fındık satıp 500 milyon dolar zarar edilmiş, çiftçi perişan hale getirilmiştir.Şimdi daha önce hiç görülmemiş şekilde temmuz ayından fındık fiyatı açıklamak, seçim yatırımı değil de ne?İlgili deyimler: “öldürmez sürürdürür”, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek”, “arefeyi gösterip, bayramı göstermemek”.
arkadaşlar fındık bakımı yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi sadece ağaçların dibindeki otları yolmak demek değildir. bunun gübresi vardır ilacı vardır. öte yandan karadenizin vahşi doğasında ağaçların dibinde bitip fındık toplamayı güçleştirdiği için yolunması gereken bitkiler de ot denemeyecek kadar saldırgandır( ısırgan ve diken gibi). fındık zamanı işçi bulmanın zorluklarından bahsetmek bile istemiyorum. kısacası fındık üreticiliği diğer tüm tarım ürünleri üreticiliği kadar zor ve zahmetli bir iştir. buna karşılık geçen sene hükümetin verdiği 2.2-3.5 ytl arasındaki fiyat çoğu üreticinin maliyetini kurtarmamış ya da ancak kurtarmıştır. bence hükümet küçük üreticileri ortadan kaldırarak bu işi büyüklerin eline bırakmak ve bu şekilde rant kazanmak istiyor olabilir. anlatacak çok şey var ama hem zaman yok hem de bir anlamı yok, değiştiremeyeceğin şeyleri kabullenmek zorundasın ne yapalım.