Dünya Kupası ‘nda heyecan ve eğlence dolu bir gece daha beni bekliyor.. İçim kıpır kıpır … Tüm günlük işlerimi halledip , kafamda hiç bir pürüz bırakmadan , hayatın tüm gereksiz hay huylarından arınmış bir şekilde , keyfin ve lezzetin Nirvanasına varmak üzere oturacağım püfür püfür klimalı locamın başına… Başlığımdan da anlaşıldığı üzere bu gece taraf olmak için kafam biraz karışık…
Las Fallas Karnavalı ‘ nın dev heykelleri
Ruhumda İspanyolların Las Fallas Karnaval ateşini mi yaksam , yoksa Almanların Fasching ateşini mi ?.. Bin bir türlü karar veremiyorum… Bir kaç gündür soruyorum bunu kendime.. Her ikisi için de geçerli sebeplerim var..Bir kere Las Fallas , ister televizyondan olsun ister basından yada internetten , her sene takip etmeyi en sevdiğim İspanya karnavalı.. Gelecek yazılarımdan birinde mutlaka İspanyolların bütün karnavallarını ya tek tek yada bir tek yazı altında paylaşmaya çalışacağım sizlerle , o bir köşede dursun… Ama Las Fallas ın yeri apayrı… İzninizle tek geçiyorum…çünkü aradığınız herşey ama herşey var.. devasa heykeller ve oyuncaklar , inanılmaz orjinallikte ve ilginçlikte karnaval giysileri , dünyanın en gösterişil en cafcaflı havai fişek gösterileri , insanları kendinden geçiren enerjik müzikler eşliğinde saatlerce süren sokak gösterileri ve danslarla süslü yürüyüşleri ve en inanılmazı da tabiki finali..Son gün , haftalarca kimbilir belki de aylarca emek verip heykeltraşların ressamların yani her çeşit güzel sanatlar ustasının yarattığı o devasa 3-5 metre yüksekliği bulan heykelleri karnaval fişeği tadında ateşe veriyorlar ve keyifle , kahkahalar içinde seyre dalıyorlar… Bu umarsız dertten tasadan uzak hava ruhuma o kadar aşina ve sıcak geliyor ki… Aklım hemen İspanyollara kayıyor..
Alman Fasching ‘ inden enstantaneler
Tammmm ikna oluyorum gibi derkeeeeen , aklıma Faschingin çılgın , pervasız ve sınır tanımayan eğlence anlayışı geliyor…. her zaman 11. ayın 11 inde saat 11 de yapılan törenle başlıyor.. bu başlangıç bile bir ayinin girişini andırıyor…Yine Las Fallas ı andıracak sokak çılgınlıkları , sıradışı kıyafetler içinde saatlerce süren sokak yürüyüşleri , sabahlara kadar bitmek bilmeyen , alkolün su gibi tüketildiği binbir çeşit danslarla süslenen balolar , sonlara doğru geceyi aralarcasına ateşe verilen devasa kuklalar… Birden Alman takımını tutmak da pek cazip görünmeye başlıyor..Herşey bir yana sorumu , bütün maçlarında inanılmaz bir pas yüzdesiyle oynayan ve rakip takımların kafasını karıştıran top canbazı İspanyollar mı , yoksa takımın beyni ortaha sahası ile , hücumu süper işlemcili bir bilgisayarın kusursuzluğu içinde yöneten , durmadan koşan körük ciğerli Almanlar mı diye sormalıyım aslında…Ben bu beyin fırtınasından İspanyolların tarafına oturarak ayrılıyorum , kararı siz spor sevdalısı arkadaşlarıma bırakıyorum .. Keyifli seyirler dileğimle… FIRAT ÖÇAL
