Bu yaz taşınma,yerleşme telaşından dolayı hiçbir yere gidemedim, herkes gitti kızım bile tatile gitti geldi ben gidemedim.( Bu arada Hafif üyelerinden Gülsey İzmir’de tatilde bebek ve tatil yüzünden iyice ayrı kaldı buradan)Bende 15 yaşından beri tuttuğum günlükleri okumaya başladım bu bir kaç günümü alacak dün üç tanesini okudum , sıralamalı olarak değilde rastgele okudugum için daha eğlenceli oluyor.
1996 ağustosunda yani tam 13 yıl önce yazdıgım sayfalardı dün denk gelen, 9 gün sonra 13 yaşını dolduracak kızım için” kapkara saçlı bir kızım oldu, çok tatlı” yazmışım hatta adını şöyle ,böyle koymayı düşünüyorum bile yazıyor, neden onlardan birini koymadıgımı ise hatırlamıyorum.Günlük tutmak çok güzel bir şey, çocuklarımızı bu yönce teşvik edelim yıllar sonra onların değerini anlıyor insan bazen aman nasılmışım diye şükrederken bazen de yaşlanmışız diye hüzünleniyor insan. Hayatta olmayanları anıyor, göremediği sevdiklerini özlüyor, yıllar öncesinin hallerine bakıp gülüyor. (İnsan Neden Günlük Tutmak İster Ki ?)1995 yılında Çorum’un bir köyüne yapılan bir ziyarette, köy evinde odalarda bulunan taş bir bölüme olan şaşkınlığımı yazmışım. Kare şeklindeki taş bölüm köy evlerinde banyo yapmak için kullanılıyordu, genellikle kayınvalidelerle oturuldugu için evin oğlu ve gelininin odasında bu taşlıktan yapılırmış. Günümüz ebeveyn banyosu ne kadar eski bir olay aslında .Keşke daha küçükken başlasaydım yazmaya, eşimi ilk gördüğümde neler hissettiğimi yazdıgım zamandan da önce, hani Perihan Abla izleyip Modern Talking dinlediğim zamanları. Thomas Anders’e olan aşkımıyazsaydım, şimdi ne kadar gülerdim kimbilir. Onun için gay dediklerinde nasıl ağladığımı, para biriktirip kaçıp onu tavlama planlarımı kağıda dökseydim, ilk okulda elleri sürekli terleyen Sedat için sürekli kırmızı çizmelerimi parlattıgımı yazsaydım.Öyle ya küçükken yada yeni yetişirken ne kadar komik şeyler yapıyoruz, nelere takılıyoruz. Ben kilo alma korkusuyla her yemekten sonra sanki zayıflama ilacıymış gibi soda içerdim hemde içine tuz ve limon sıkarak, ortaokulda beğendiğim çocuktan çekindiğim için tuvalete gidememiş altıma işemiştim. (Ey günlük)Çocukluğunun günlük yada seper sepet yumurta içerikli hatıra defterlerini bu aralar okusun okumayanlar çok başka dünyalara dalacaklarına eminim. O zamanlar gözgöze geldiginiz aptal görünüşlü kişinin aslında ne kadar komik oldugunu, kızdıgınız insanın şimdi ne kadar değerli oldugunu anladıgınızı, bir yıl öncesinin düşüncelerinin bile şimdikiyle aynı olmadıgını göreceksiniz. Nelere üzülmüşüz vay be diye şaşıracaksınız, şu an gülüp geçilecek o kadar şey için üzülüp ağlamışız, uykusuz kalmışızdır ki insan kahkalarla gülmek istiyor.( günlük tutmanın başarıya etkisi )
Günlüksevgili günlükbir memnuniyetsizlik var adındasevgililerin günlük değiştiği bu zamandaErkan Kaner
Aleksandr Puşkin Anadolu’da savaşan Rus ordusunu gözlemleyerek tuttugu günlüklerle ortaya çok güzel eserler bırakmıştır, Bizanslı Prokopius tuttugu günlükleri ölümünden sonra yayınlanmasını şart koşmuştur ve bunlar çok değerli tarihi belgeler olarak değer görmüştür.Stefan Zweig öldükten sonra yazdığı günlükler o kadar ilgi görmüştür ki insanların günlük olumaya ne kadar meraklı oldugu edebiyatçıları şaşırtmıştır. Kanlısırt Günlüğü Mehmed Fasih Bey tarafından tutulmasaydı oradaki askerlerin neler yaşadıgını kimse bilemeyecekti. Dünya üzerinde yayınlanmış 20 bin kadar günlük mevcuttur.Veba salgınlarının, savaşların, aşkların, ölümlerin,entrikaların, kudretli görünenlerin zayıflıgının , ayrıntılarının bilinmesi günlükler sayesindedir.Günlük yazmak ne kadar eskidir bilinemiyor , Japon Hanedanlığı Han döneminde kadınlar tarafından tutulan defterler bugüne kadar saklanabilmiştir ve bu bilinen en eski günlüklerden biridir.Yine bugüne kadar kalmış en eski günlükler arasında Li Ao‘nunkisi gösterilebilir.(10.yy) Günlükler Rönesans dönemi sonlarına doğru edebi değer kazanmaya başlamıştır, Fanny Burney isimli yazar aynı zamanda İngiltere Kraliçesi’nin nedimesiydi ve saray dedikodularını yazdıgı günlükleriyle edebiyat dünyasına damgasını vurmuştu.(günlük tarihsel gelişimi)Bunların dışında bilinen ünlü günlükleri Defterler-İsmet İnönü, Moskova Günlüğü-Walter Benjamin, Günler-Cemal Süreyya, Mahrem Günlük-Paul Gaugin, Günlük-Andre Gide olarak yazabiliriz. Andre Gide tarafından yazılan günlükler tam kırk yılı kapsar. ( Günlükleriyle edebiyat tarihine geçen ünlüler Kafka, Cesare Pavese, Albert Camus,Anne Frank , Sartre)
yorumlar
yahu daha yerleşemedin mi?bu arada günlük yazımı taaa Hititlere dayanır. Analler denilen günlüklerdir.hatta objektif tarih yazıcılığınında başlangıcı sayılır.Tanrılarına her gün bu günlüklerle hesap verdiklerini düşündüklerinden doğruyu yazarlarmış.
Günlük tutmaya karşıyım.
mucizemsin aslına bakarsan yerleştik ama hala süregelen aksilikler var mesela aldıktan 3 hafta sonra teslim edilen masamın üstü çizik çıktı geri götürdüler yenisi agustos 20 de gelcek bunun gibi örnekler işte zaman alan şeyler
kolay gessin.zor işler bilirim.hele de ilden ile taşınmak.
ilden ile taşınan akrabalardan dolayı iyice korktum ben hiç deme:) bir kere ilden ile taşındım eşyalar zebil oldu
bende 3 ay önce başka bir kente yerleştim.ama taşınmadım.gittim hepsini yeni aldım.daha ucuza mal oldu:)
bi haftada koca malikaneye yerleştim ben yahu. hızlan nazo.
haklısın en iyisini yapmışsın 😀 bende buraya taşınmadan bayag bir şeyleri elden çıkardım yeni ev yeni eşyalar gerektiriyor tabi bu olanaklara bağlı hiç bir şey yapmada yakımı bozulmuş bardakları yenilese insan yine de heyecanlanıyor
yerleşmeye yerleştim ama geciken eşyalar falan anca zamanımı aldı yoksa yerleştim tabi bu arada seninde yeni mekanın hayırlı olsun kuzum. birde ev hediyelerini açmak zaman alıyor tabe:D anca geldikçe açıyorum 🙂
oturma odanızdan televizyon seyredememeniz gibi şeyler de olabilir , sonra elinde matkaplarla adamlar gelip orayı burayı deliyorlar…
yapmasa takımı bozulmuş:D
bana tefal clipso düdüklü tencere geldi ötesi yok bence.
Günlük, insanın kendiyle dertleşmesine sebep olur, çocukların oynamaya, arkadaşlarıyla konuşmaya ihtiyaçları var..İçine kapanık çocuk yetiştirmeye hayır, diyorum..Çocuklar daha küçük yaşlarda sosyal olmaya başlamalı..
bana da 82 ekran LG TV. ötesi varmış ki.
bana ise mutfağa 12 kişilik cam masa geldi ve ayrıca yine mutfak için 48 ekran lcd tv geldi.yalnız o lcd yi kim üretiyor? biz. orası da ayrı bir konu tabii.
bana elektirik süpürgesi, halı ve tost makinesi ve nevresim geldi onlarda yenilenecek diye duyuru yaptıgım için:D aldılar . ama keşke diğer yeniledigim büyükbaş eşyaları da çaktırmadan duyursaydım
taşın yollarız ama lcd tv degil:D
clipso diyorum hala bana lg tv, tost makinesi, masa diyolar yahu.
aa unuttumkaracadan bilmem kaç parçalık yemek takımı da geldi.ama ben de duyuruyorum bulaşık makinesini ve buzdolabını inox yapmak istiyoruz
yahu clipso da neki.ondan var zaten bizde yıllardır.
clipso clipso ben de masa diyorum işte. aaa:)
harita bu markalardan neden hiçbiri bana tanıdık gelmiyor, güm gibi türk markaları var mesela:)
:DD haritametot taşınmayana hediye yok okadar hehe
zaten ben almam ki o markaları hediye :)ayrıca taşınmayana hediye yok ama ben çifte hediye istiyorum hem ev hediyesi hem bana.
harita harman kardon ya da bose istersen aliim. başka markaysa pisti arkadaşlara bıta
ben kaç tane istiyim 9 gün sonra kızımında dogumgünü 3 tane olsun o zaman:D
bırakıyoruuuummmmmm. düşer
kızınla aynı burçtan mıyız nazo? biraz zor oluyordur senin işin sanki:)
ayhh burç demeyin. yeter.
yok ben kendi kafama göre başka bir şey alayım. çünkü ben hediye olarak elektronik almayı sevmiyorum. ama sen önce taşın.
:DD esas beni zorlayan babasıyla aynı burçtan olan oğlum ikiside aynı şeyin soyu gibi birde aynı burç oldular üsttelik özelliklerini taşıyorlar:D
ben kafama göre alırım yollarım seçme şansı bırakmam
günlük yazmak okullarda da teşvik ediliyormuş
ödev olarak veriliyor ama öğretmenler okuyor mu onları bilmem.
öğretmenler dönem ödevlerini bile okumaz ki! umarım yazılı kağıtları okunuyordur.
günlük özeldir neden okunsun ki sadece teşvik ediliyordur:)
bu arada bşr taşınma haberide gulsey’den o da bu ay içi taşınacak 😀
Unutmak kötü. Hatırlamak daha kötü.Diye düşündüğümden hiç günlük yazmadım. Hatta birinci sınıfta verilen günlük ödevini bile yapmadım. Benimki de ne irade be.
😀
günlüğüm olsun isterdim..
Günlük yerine macera yaşa, sonra da yaşadıklarını anlat Akoni..
@pbk, pişmanlığım maceralarımı yazmadığımdandır
Ben de yazmadım ama yazabiliyorum isteyince..
@pbk, senin yazılarına hayranım zaten..Bende yaşlılıktan unutkanlık başladı:))
Ciddi misin, ne zamandan beri..Henüz, 50 yaş için erken bu durum, Akoni..
unutmak istediklerimizi unutabiliyorsak, unutkanlık güzeldir:))
unutabiliyorsanız ne mutlu
@metoddefteri, unutmak mümkün değildir ki derseniz, unutabilmeniz mümkün değildir.
ben günlük tutmayı istemiş ama hiç bir zaman sonunu başaramamış bir insanımdır o kadar yazdığım halde iş günlüğe gelince incecik bir defter olsa bile bitmez o defter, bitmiyor.hayır, hırs yapıyorum ona rağmen günlük olarak bitmiş olan tek bir defterim bile yok.unutma meselesine gelince, yıllar boyunca en küçük ayrıntıları bile unutmayan bir hafızam vardı ama en yakın arkadaşım ise 3sn aklında tutabiliyordu her şeyi…onunla dalga geçe geçe o kıvama geldim. mutluyum:)
..