Zaman akıp giderken avuçlarımdan, ben yalnızca seni düşündüm, geniş zamanlarda. Oysaki evvel zaman içinde, kalbur saman içinde yaşamıştık aşkımızı. Masallar âleminde savaşmıştım durdurabilmek için zamanı. Gel zaman git zaman; büyücüler, hain kurtlar, avcılar girdi rüyamıza. Şimdiki zaman coğrafyasında, geçmiş zaman kipiyle anılır oldu aşkımız. Zaman zaman yâd etsek de çikolatadan evimizi, o da yenik düştü zamana, eriyen aşkımız gibi. Herkesin icadını beklediği zaman makinesiyle, en büyük kazamı dün yaptım kendi içimde. Hurdasına baktıkça kanayan yaramın, bu masala ait olmadığımı anladım, zamansızca…