Çok şükür teknolojinin her imkanından faydalanabiliyoruz. Çalışanlar şöyle dursun ev hanımları bile yeri geliyor yakınırlar, iş bitmiyor, çok yorulduk, yemek yetişmedi, temizlik yarına sarktı vs.Bazen düşünüyorum ninelerimizin, analarımızın ne kadar hakkı yenmiş. Çünkü çay yapmak için kettle kullanan, soba yakmak nedir bilmeyen günümüz kadınları yine de yorulabiliyoruz.Düşünüyorum da şu an bizim için göze görünmeyen ufak şeyler bile aslında bize sunulmuş çok büyük nimetlerden biri olabiliyor. Örnegin ıslak mendil bebegi olanların vazgeçilmezi hatta bebegi olmayanların da elinin altından, çantasından eksik etmedigi bildigimiz ıslak mendil. Büyüklerimiz bebelerin kıçlarını gülsuyu döktükleri pamuklarla yada her alt pisletişte yıkadıkları yumuşak havlularla temizlerlerdi. Hazır bebek bezi konusuna girmiyorum bile…Eee kakalı bez yıka kaynat, çamaşırı elinde yıka, yerleri çalı süpürgesiyle süpür, soba yak, bulaşıgı elde yıka, nevresim yok yorgan kapla, paspas yok yer sil ses çıkarma.Bizde hala akşam olunca yorgunuz, hala şikayetçiyiz. Tekerlekli bavul bile bana ninelerimizi, dedelerimizi üzüntüyle anmam gerektigini hatırlatıyor. Hep elde,kolda,sırtta taşınmamış mı öteberileri?Çamaşır yıkadık, bulaşık yıkadık demeye dilimiz nasıl varıyor anlamıyorum. Bir akrabamız annesinin çamaşır günü sabahında sürekli sancılandıgını anlatırdı. 9 nüfuslu evin çamaşırı elde yıkanacak o sancılanmasın da benmi sancılanayım. O kadar çitilenecek çamaşır, kazanlar, legenler, el yakan deterjanlar insanı bekler.?Akarsu kıyısında yıkayanlar bambaşka alem zaten.

Lekelerimizi bilmemne marka deterjanlarla zınk diye çıkarırken aklımıza bile gelmez eskiden ne yapardılar diye. Daha da ince düşünüp suların musluklardan akmaya başlamadığı, elektirigin olmadıgı günlere dalarsak iyice zivanadan çıkarız gibime geliyor.Sıcak su ile banyo yapmanın eziyet oldugu dönemlerde bazen soguktan su kaynakları donar hayat felç olurmuş.Velhasıl sofraya sabunla yıkanmış beyaz elbezilerin artık konmadığı, mektuplaşmanın yok denecek kadar azaldıgı, erkeklerin ceplerine tertemiz yıkanmış, ütülenmiş büyük mendillerden koyulmadığı, çekmecelere lavanta dizmenin unutulmaya yüz tuttugu, banyo yaparken önce 2 kere kalıp sabun sonra şampuanın kullanıldıgı zamandan çok uzakta, en zenginin bile evinde olan melamin tabakların bilinmedigi birdönemdeyiz.

Hala kulagımda deterjanlar kanser yapıyormuş bilmemne markası % 100 lab lı cümleleri çınlıyor.Mintaxla canım mintaxla diye amma söylerdik o şarkıları yahu.

Bana göre bizden yıllar hatta asırlar evvel yaşamış olan kadınlar şu an içinde oldugumuz teknolojiyi bilselerdi, ya da sahip olsalardı heralde ölene kadar yaradana şükrederek yaşardılar. Bizim memnuniyetsizligimizin sebebini ise ben bile anlamıyorum.