EN İYİ İLAÇLARDAN BİRİ: KARANLIK
Karanlıktan korkmayın. Karanlıkta yatın. Sevdikleriniz de karanlıkta yatsın. Bütün ışıkları kapatın. Özellikle de çocuklarınız uyurken ışığı kapatın. Gerçekten çok ciddiyim. Bu bilimsel bir gerçek. En sevdiklerim kanser ile imtihan olunurken öğrenmiştim bu gerçeği.İşte çarpıcı bir araştırma sonucu: Görme Özürlülerin kansere yakalanma riski çok düşük. Bu araştırma sonucunu dikkate alan uzmanlar tavsiyede bulunuyor: Kanserden korunmak için karanlıkta uyuyun.Bir düşünün lütfen, bir asır öncesine kadar niçin kanser vakaları bu kadar fazla değildi? Hastalıkların artmasının bir çok sebebi sayılabilir ancak teknolojinin ilerlemesi, bu sebeplerin başında geliyor diye düşünüyorum.Konumuzun içeriği gereği sözü ev ve ofis aydınlatmalarına getireceğim. Gün boyu elektrik ışığı altında yaşıyoruz. Gecemiz zaten ışıl ışıl. Artık çoğunlukla pc başındayız. Radyasyon, radyo ,tv ve cep telefonu frekansları, elektrik vb bir çok etken bedenimizin etrafında dolaşıyor.Kentler büyüdükçe bu tahribat artıyor. Köylerde hastalık vakaları neden az, zannediyorsunuz?Sadece kansere karşı mı hayır, karanlıkta uyumayı tercih etmeniz için başka sebepler de var.Konunun özü şu: Beynimizde Melatonin denilen bir hormon var. Bu hormon beynimizde sadece 23:00 ile 05:00 saatleri arasında salgılanıyor. Büyüklerin deyimiyle; erken yatıp erken kalkmak bu açıdan çok önemli…
Hormonun temel görevi bedeni güçlendirmek… Uzmanlara göre bu hormon kanserli hücrelere karşı koruma sağlıyor.Bu hormon etkin olduğu sürece beden daha genç ve dinç kalıyor. Bunun anlamı şudur: Melatonin hormonu yaşlanmayı geciktiriyor. Daha uzun süre genç kalmak istiyorsanız karanlıkta uyuyun. Özellikle de 23:00 ile 05:00 saatleri arasını uykuda geçirin.İki şey: karanlık ve uyku, beyindeki melatonin hormonunun salgılanmasını tetikliyor.Bu araştırma sonucu şu anlama da geliyor: Sürekli gece çalışıp uyanık kalanlar büyük risk altında.. Örneğin gece çalışan kadınların daha çok meme kanserine yakalanıyor olması bir tesadüf değil..En çok dikkat çeken noktalardan biri de: hormonun çocuklar üzerinde daha etkin olması.. Bu horman çocuklarda kanser ve çeşitlerine karşı en önemli ilaç niteliğinde.
Hormonun ışığa karşı bir zaafı var. Hormonumuz ışığa karşı çok duyarlı. Adeta ışığı sevmiyor. Işık arttığında hormon zayıflayıp azalıyor. Bu sebeple yatarken ışıkları kapatın.
Karanlıkta uyumayı ,ihmal etmeyin olur mu? Unutmayın: Karanlık; uykumuz ve bedenimiz için en güzel ilaçtır.
yorumlar
Teşekkür ederim BUKLET… 🙂
Karanlıkta, biri dokunsun, 3,5
Hala karanlıktan korkarım.Öcülerden sen anlarsın,konuş onlarla..
Öcü ne..
3,5 , BU ÜÇ BUÇUK NEDİR Kİ? :))
“Küçük çocukları korkutmak için yine çocuk dilinde uydurulmuş hayalî yaratık, umacı olarak tanımlanabilecek olan öcü, Türk halkının genellikle çocuklarını bazı tehlike ve davranışlardan sakındırmak için sıklıkla başvurduğu bir memorattır.”Öcüüüü..
Yani, korkarak ter v.b. gibi sıvı çıkarmak vücuttan..İleri safhaları da var tabi..
3,5′ çuğun hangi anlamda kullanıldığını biliyorum yaramaz!Takıldığım konu şu: neden 3 veya 4 değil de 3,5?
Pilli Pati burada olsa şimdi;”Korku ve gerilim, üretiminin kalp atış hızının anüste yarattığı saniyede üç buçukluk çarpım hızını , ifade eden deyim.. derdi..
:))
efendim konunun uzmanı biri olarak sizlere karartma perdesi denen blackout perdeleri tavsiye ederim. ben migrenden mütevellit sürekli göz bandı ile uyumama rağmen ışıktan rahatsız olduğumdan bu keşfi zamanında sevgili sahindenn sayesinde yapmıştımperdelerin içinde özel bir film tabakası var ve ışığı isterseniz filtreliyor isterseniz tamamen bloke ediyor. sunscreenlerle kombine olarak da kullanılıyor.inanılmaz rahat ve yatak odanız sürekli gece modunda.herkese tavsiye ederim.
MANSONILIZED, nerelerdesiniz bakalım siz? Özlettiniz yorumlarınızı… :))
eyvallah kerem ciğerim.
gitti ciğerimin biri :)))MANSONILIZED’e feda olsun..