let’s get it out of the way and…demişti. ve delicesine birbirlerine sarılıp dudakları ürperten serin sularda kaybolup dilleri olası tüm keşiflerde bedenleri yek hazzın doruğunda cennet bahçesinden firar günahların doruğunda havalarının bahşettiği onulmaz insanlıklarının derin bedellerinde ıpıslak tek vücutta tarifsiz doyumun doyumsuzluğunu yaşamadılar.“let’s get it out of the way and be done with the rest”demişti o biri. noktanın sessizliğinde nefes almayı bilerek. sadece sarılıp koynuna bir birinin gecede.sonunda susarak uykuyu dinlediler.“benden hoşnut değil misin?” soran olmadı soru sunu.nice hazlar yaşandı ve nice sözler söylenmedi yataklarında. inleri belliydi de.dünyanın hayatını Arafta yaşamadılar.ara uzuuun ara.son bir çıkış vardı taa başta…
yorumlar
kıymetli ahkamın ve bununla başa düşürdüklerini yazayım thing. (öncelikle teşekkür ederim)yazı şiir yazıyorum çeşitli hallerde. gördüğüm görmediğim dünya nesne için ise yahut sine sine…indi!inden çıkan leş çıkmak beleş. kafiyeli bir deyiş düştü yine başa. ister ter anlamı ola ister olmaya.güzelliğe bir sevinç anı için anlam devşiren ve anlamı sıfırlayan kimse!ne kadar sualsiz ve ne kadar cevapsızdır…ortada olmayan ne ve ne ki paylaşılmayan öksüzlerin dünyasında.selam benden selamet Fikret Sadık’tan olsun:“ana ana dilindedanışmırsa egergünahkar sayılmasın(mama) diyen körpeler”birikir durur yazılar yaşananlar misali. yorumsuz bırakmayı kabul de ederim red de. birini desem kafi. yazdıklarımın hepsi yorum. adları başka başka bir sürü çocuk koşturur durur. kah ilerideyim de kah geri de. ortada hissederim ve yaşarım evimin ortasında. bizim semt pek tekin bir yer de değildir. yine de severim.çıkışı en başta görebilen var mıdır. bilmiyorum. başı sonu var mıdır onu da bilmiyorum demeliyim. güzel soruya güzelce cevap vardır. cevap yoksa sor sorabildiğince düşün dur.bir kış boyu inlerinden çıkmayan ayılar az armut toplamamıştır.(üff amma gevrek sinir bozucu bir ifade burayı sansürlüyorum okumayınız kale almayınız)fazlaca alan teşkili gibi görünse de bu ahkam altında yazdıklarım birkaç satır şiirimi serpiştirivermek istiyorum buraya.“korkarsan kork üzülme”düşmanım varsayhakkını say gör kızımsev ki sen öğrenesensen ki onur bilensensavaş ani olandaiçinden geç git kızımşüphesiz öleceksenonca da öldüreceksenbelki keskin bir yürekiz bırak çek git kızımyiğit ile savaştabeyler ile duruştahakkın rahmet sorandases ver hayır duadakor can yakarkörpe kızım.şimdi bir tane daha benden olsun, sonrayine Fikret Sadık’tan yazayım:uyumak sarılıp sevgilinin koynundayeni öğrendiğin seninve artık benim unuttuğumson nefese sabredipseviyorum diyensen giderkendoğrusu ben artık sevmiyorumbin kere sevdimbir seferde öldümdilek tut yineöleyim…“dünyada yaşamak içinher ezaba dönmüşemağaç olmak istireminsan olmaktan bezmişem.”söz para? peh! tozun topraktan kaçtığı güneşin sisi aydınlattığı denizin kumu suyun tuzu bol içtim hepsinden içime kaçtı hepsi birden.döneceğim ne ise bir gün belki bir an.zamandan muaf sevinçegeleceğin eskisi eylül yeniden yok bütünleme.iflas değerlendi geçer herşey akçe kalmadı.insan usulce alışverişte.ilk olmasa da son söz sahibinindir.
dilek tut:)
ilk paragrafı tek solukta okudum, bravo bana 🙂
kelebeklerözgürdür, uyku sözü dinlemeden bi bakiim dedim ne artmış ne eksilmiş hafiften. ahkamınızı okudum. bi an afalladım. döndüm ilk paragrafı aradım!sonra bir tebessüm yerleşti yüzüme.Allah iyiliğinizi versin, bravo vallahi:)