I. BÖLÜM

Mışıl mışıl uyuyordu Zerrin.Yanında eşi ve beşikte bebeği vardı.Bir odanın içinde öylesine huzurlu uykuya dalmıştı ki…

Gece saat üçe geliyordu ve aniden uyandı.Lavaboya kalkmayı düşündü ama cesaret edemedi.Uzun zamandır içini böyle bir korku kaplamamıştı.Tekrardan uyumaya çalıştı ama birbirine karışan sesler duyuyordu.Masa saatinin çıkardığı ses gittikçe artıyor gibi geldi.Bir ses geliyordu derinlerden, birileri konuşuyor gibi geldi ama bir türlü sesin kaynağını anlayamıyordu.Kapıya arkasını dönmüş ve iyice yorganın içine doğru saklanmıştı.Perdeden içeriye süzülen sokak lambasının ışığı içine biraz ferahlık getirdi ama yine de oldukça huzursuzdu.Bir ara kocasını uyandırmayı düşündü ama ses çıkarmaya cesaret edemedi.Gözlerini sımsıkı kapattı ama olmuyordu işte,bir türlü uykuya dalamıyordu.Birden aklına çocukluğunda dinlediği cin hikayeleri geldi,ürperdi.Daha sonra cin dediği için tedirgin oldu,üç harfli demek gerekti,öyle anlatmışlardı kendisine.Ya burda da varsa,ya ben adını söyledim diye geldiyse, diye düşündü,korkusu gittikçe arttı.Bana ne oluyor diye içinden geçiriyordu ama korkusuna engel olamıyordu.Bildiği duaları,sureleri okumaya başladı hızlı hızlı… Kalbi öyle hızlı atıyordu ki adeta yerinden fırlayacaktı.Ya şimdi kapı açılırda içeriye garip bir yaratık girerse diye bir düşünce sardı içini.Düşündükçe korkuyordu ve düşünmekten de kendini alamıyordu…

Kendi kendisini teselli etmeye çalışırken kapıya bir bakış attı.Aman Allah’ım kapının altından bir ışık sızıyordu,”geliyor” dedi içinden ve titremeye başladı.Geliyordu,o her neyse geliyordu. Önce beş aylık oğlu için endişe duydu ve ardından kocası için…Kafasını yorganın içine gömmüştü ve bir türlü çıkaramıyordu dışarıya.Bir ara belki gitmiştir diye düşündü ve kapıya dogru baktı,ışık kesik kesik içeriye vurmaya devam ediyordu,kapının anahtar deliğine gözü takıldı ve ordan birinin ya da bir şeyin baktığını düşündü,kalbi duracak gibi oldu ve soğuk soğuk terlemeye başladı.Daha fazla dayanamadı ve eşini uyandırmaya karar verdi.-Harun!dedi titrek sesiyle ama eşi onu duymamıştı.Bu sefer sarsarak uyandırmayı denedi ve sonunda uyandırmayı başardı.Uykulu gözlerle Zerrin’e; ”ne oldu?” der gibi bakıyordu Harun.-Çok korkuyorum ,kapının altından garip bir ışık geliyor,dedi.

Kapıya doğru baktı Harun ve yavaş yavaş yataktan çıktı.Kapıyı açtı,hiçbir şey söylemeden evin içine doğru gitti,giderken kapıyı hafif aralıklı bıraktı.-Aman Allah’ım bir kaç dakika oldu ama Harun hala dönmedi,üstelik hala ışık sızıyordu içeriye…Kalbi çarpmaya başladı tekrar; yoksa,yoksa Harun’a bir şey mi olmuştu?-Neden hala gelmedi,şimdi ne yapacağım?Korka korka yataktan çıktı ve kapıdan kafasını uzattı,ışık oturma odasından geliyordu ve Harun hala ortada yoktu.Yavaş yavaş yürüdü ve ”korkunun ecele faydası yok” sözünü hatırladı.Oturma odasına tam vardı ki bir de ne görsün?

II. BÖLÜM

Harun kanlar içinde yerde yatmaktadır.Bayılacak hale gelen Zerrin, ağlamaklı bir ses tonuyla ve oldukça sessiz ”Harun” dedi.Harun’dan hiçbir ses ve hareket yoktu.Yanına yaklaşıp yüzünü kendisine çevirdiği zaman aklını yitirecek hale gelir.Bembeyaz olmuştu yüzü Harun’un ve dişleri yoktu.Ağzı kanlar içinde ancak etrafta dişlerden bir tane bile yoktu.Harun’un avuçları kömürleşmiş gibi simsiyahtı.Neydi ellerini böyle yakan,dişlerini söken ve oldukça sessiz bir şekilde Harun’u kanlar içinde bırakan?Zerrin, Harun’un yanıbaşında kalakalmıştı ve hiçbir şey düşünemiyordu.Ağlıyordu sessiz sessiz…Birden bebek ağlaması duydu ve aklına oğlu geldi.Yerleri tırnaklarcasına kalktı ve oğluna koştu.

Odaya yaklaştığında kapıdan gördüğü parıltının bu sefer yatak odasından geldiğini farketti.Oğlunun akıbeti düşüncesi ve korkusu birbirine karışmıştı.Odaya girdi ve oğlunun havada durduğunu gördü.Bebeğin hemen arkasında bir parıltı vardı ve ne olduğunu çözemiyordu.Daha önce ne gerçek hayatta ne de filmlerde böyle bir şey görmüştü.Parıltının içinden aniden bir çift göz parladı.Başından ayaklarına kadar titriyordu Zerrin.Ne yapacağını bilmiyordu,şaşırmış kalmıştı korku içinde.Parıltı kendisine doğru yaklaşmaya başladı.Uzun boylu,siyahlar içinde ve sadece başının olduğu kısım parlıyordu.Vücudunun gözlerinden başka hiçbir uzvu görünmüyordu.Keskin bakışları ile korku saçıyordu…

Ölümü kabullenmekten başka çare göremeyen Zerrin,olduğu yere diz çökmüştü.Karartı kendisine iyice yaklaştı. Zerrin gözlerini kapadı ve dua okumaya başladı.Uzun bir sessizlik oldu ve aniden bebek tekrar ağlamaya başladı…Gözlerini açtığında saat gecenin tam üçüydü.Hızla kalktı ve yanında Harun’un uyuduğunu gördü.Şaşırdı…-Aman Allah’ım,aman Allah’ım!Kalbi hala çok hızlı çarpıyordu.Sevgi dolu bir bakışla önce uyuyan kocasına sonra da bebeğine doğru baktı.Bebeği uyanmıştı ve ağlıyordu.Kalktı ve bebeğini ilk defa görüyor gibi kucağına aldı.Kokladı,sarıldı,öptü ve ”şükürler olsun” dedi.

——————-SON——————