İlk nefes aldığın anı düşün, ne kadar da güzeldir. Karanlık bir yerde bekledikten sonra önce beyazı, sarıyı, yeşili… Hayatı… Keşfediyorsun… Peki sonra?Ne kadar oldu bu keşif biteli? Ne kadar oldu hayat sadece bir oyun olalı?Ve inan bana öyle bir an gelecek ki, içinden bir ses haykıracak sana “NEDEN” diye…Bahanen ne olabilir ki? Sebebin ne olursa olsun; Doğduğun ülkenin siyasi politikaları, geçim derdi, belki ailevi meseleler, belki de çocuklara adanmış bir hayat… Hiçbiri o An’ın gelmesini engellemeyecek. Ama sen farkında olmadan girdiğin bu çıkmazdan çıkabilirsin…Çık dışarı ve her şeyi bir kenara bırakıp, alına gelen ilk şeyi yap, mesela çocukken kurduğun hayaller çok güzel bir başlangıç olabilir. Kaybedecek neyin olabilir ki? Mesela, her şeyi bırakıp dünyanın bir ucuna sadece canın istedi diye gidebilmek nasıl olur düşündün mü hiç?Dün, hayatında olan şeyler şuan geçmişte ve sen Hint fakirleriyle birlikte fillerin dallarından meyve yediği ağaçtan sadece 150 metre ötesinde bir çınarın dibinde, kendi demlediğiniz çayınızı içiyorsun ve sadece tebessüm ediyorsun…Tabi ki, bu kişiden kişiye değişebilir… Herkes sürekli bir yerlere gitmek istemeyebilir. Ama bahsettiğim yalnızca hayatı yaşamak için bir perspektifti. Daha milyonlarca şey bulabilirsiniz elbette… (Bir bal yerken bile; Binlerce arıyı çiçek toplarken hayal edip, o balı her seferinde ilk yiyişiniz gibi yapabilirsiniz…)Hüseyin Ekiz