Akşamları işten eve döndüğümde oğlumla ilgileniyorum. Ve malesef eşimin izlediği yerli dizilere maruz kalıyoruz. Hemen hemen hepsini öğrendim, hatta senaryolar hakkında fikir yürütüp, dalgamı geçip eğleniyorum. Çoğu zaman bir sonraki bölümün özetini verip haklı çıkmak büyük keyif veriyor (eşimi deli etsede..). Neyse konu bu değil, konu bu dizilerin müzikleri.Yıllarca pop müzik, reklam müziği, film müziği hep birilerinin tekelinde oldu. Bu geçmişte olduğu gibi günümüzde de böyle. Geçmişte çok iyi işler yapan saygıdeğer müzisyenlerimize laf etmiş olmamak için isimlerini vermiyorum. Gerçekten bir çoğu değerli müzisyenlerdi, yaşayanları da öyleler. Ve fakat yeni jenerasyon “dizi müzikçileri” beni hasta ediyor. Bunları açıkça yazmakta sakınca görmüyorum. Biri Kıraç, diğeri Gökhan Kırdar (Loopus).Kıraç çıkıp “ben müziklerini yapmasam dizi tutmazdı” gibi beyanatlarda bulunmuyormu hasta ediyor beni. Gerçi dizilerin dandik fiks konuları ve bayık senaryolarını düşününce müziklerinde aynı türde olması doğal. Abicim bu bir dizi, film değil. Bir tema bulup evirip çevirip 100 bölüm dinletmemelisin yaaa!… Binbir gece için Bolero ve benzer tayfayı kopyalayıp benzer temalarla adamı bayma yani. Ha, konu masala ve masal kahramanları üzerine kurulu ya hemen bu tip bişi kullanmak akıllıca olur demiştir kendince (veya yapımcı “ben masal müziği gibi bişi istiyom. mesela bolero çok uygun” demiştir).Hele Gökhan Kırdar tam arıza. Sanırım Acid ve Cubase üzerine kurulu ve -hazır- loop’lar kaynayan bir homestudio’su var. Diziyi alıp, altına loop’ları dayıyor amca. Eski parçalarını tekrar çalıyor en babası. Zaten açıkca “loopus” demiş adam.Arkadaşlarım, sayın müzik emektarları, sayın dizi müziği uzmanları; biraz silkelenin biraz emek harcayında aldığınız parayı hakedin bari. Yurt dışından biraz dizi izleyinde örnek alın mesela (dikkat! kopya çekin demiyorum, örnek alın diyorum). Yaptığınız iş 100 bölüm dinlenen bişi. Evir çevir aynı müziğini kullanamazsınız! Film müziği olsa 120 dakika bu olur ama kırkbeşer dakikalık 100 bölümde aynı şeyi yaparsanız ayıp olur.Mesela çoğumuzun hastalığı Lost dizisinin müzikleri Michael Giacchino tarafından yapılırken n’apılmış? Her bölüm için ayrı müzik yapılmış. Hatta soundtrack olarak yayınlanan cd‘de 27 parça var. Müzikler diziyle o kadar içiçe ki sanki senaryoyla beraber yazılmış, sanki görüntüye yapışmış şekilde farkedemiyorsunuz. Aldığı tüm parayı fazlasıyla haketmiş herif, helal olsun. Ellerinden öpüyorum abi, saygılar.Hadi geçtik Lost gibi hayvanlama bir prodüksüyonu, benim hastalıklarımdan biri Snoppy (Charlie Brown) çizgi dizisinde Vince Guaraldi abimiz tarafından yapılmış her bölümde ayrı müzik vardır. Bari bunu örnek alın!Asıl bir numaralı hastalığım Bugsbunny’dir. Looney Tunes çizgi dizilerilerinin müzikleri 1 numaradır benim için. Hele ki eskiden bu ve bunun gibi filmlere canlı müzik yapıldığını düşününce (konuyla ilgili bir belgesel vardı bi aralar) ayrı saygı duyuyorum.Yani bu işler loop’la, iki tane temayı evirip çevirip sokmakla olmaz. Diziler bayıcı zaten. Takip etmesemde, dizi mağduru olarak bari müziklerini dinleyim adam gibi diyorum. Ha bu arada güzel dizi müzikleri yok mu? Var, olmamı! Selena, acemi cadı, sihirli annem ohooo… say say bitmez. Anladın sen onu…