FİLTRELERİN KULLANIMI: ROBERT LUCANDER VE CHUCK CLOSE ÖRNEĞİ
Teknolojik gelişme olarak bilgisayarın ortaya çıkması, elbette sanatçıların dünyayla olan ilişkilerinde ve genel olarak tasvir biçimlerinde değişiklikler yaratır.Bu bağlamda gelişen dijital sanat;”genel anlamda üretilişinde bilgisayarın rol aldığı, fiziksel olmayan nesnelerin üretilmesiyle gerçekleşen sanat biçimine verilen addır…” *

piksel art alanında üretilmiş anonim bir örnek
piksel art alanında üretilmiş anonim bir örnek

Bu noktada sözü geçen bilgisayar teknolojisinin ve genç kuşakla ilerleyen dijital sanatın görsel algımıza etki etmesi kuşkusuz bir gerçektir.Üretimlerin sanat olup olmadığı tartışıladursun, bir görselin dijital teknolojilerle üretilip üretilmediğini artık hızla kavrıyoruz. Bu anlamda, görsel üzerinden hangi dönemde üretildiğine ilişkin zamansal bir okuma da gerçekleştirebiliyoruz.Görsellerde karşımıza çıkan o dur ki, geleneksel anlamda resim yapma inancını yitirmemiş ve bu sürekliliği devam ettirme inancında olan bir kitle de hala klasik anlamda resim yapmaya devam etmektedir.Aşağıda karşılaşacağımız örneklerde şunu görürüz ki; fotoğrafla ilişki içinde ilerleyen resim, kendi içine yeni bir alanı da dahil eder. Ve onun estetiğinden yararlanır. Diğer yandan kendi geleneksel malzemesinden de feragat etmek durumunda kalmaz.

piksel estetinden faydalanarak üretilmiş bir duvar resmi
piksel estetinden faydalanarak üretilmiş bir duvar resmi

Robert Lucander ve Chuck Close örneğinde karşımıza çıkan yapı budur.
Robert Lucander photoshop ve türevi programcılık dilinin bize sunduğu çeşitli filtrelerin önerdiği estetikten faydalanır.

Robert Lucander
Robert Lucander

Chuck Close ise benday dots adı verilen renkleri sadece ışık renkleri ve çakışmalarından faydalanarak oluşturulan ara renklerin üretilmesi mantığından hareket eden renk ayrıştırma tekniğinden faydalanır.

Chuck Close, tual üstüne akrilik
Chuck Close, tual üstüne akrilik