Mazi, geçmiş, hatıra, anı, bellek, di li geçmişler diyarına yolculuk yapan ben hancı; geçirdiğim di leri destanlaştıran ben yolcu, ‘flashback’ lerle senarist kıvamında yönetmene eşlik eden oyuncu. Velhasıl-ı kelâm sözcüğünü çok seven, evrende bir ivme yaratan benlik. Ne dersin böyle mi geçmeliydi zaman? Zamanın içine eden ben, zamanla oynaşan ben, (Hey sen de olabilirsin o ben.) zifr-i karanlığımın bilmecesi sen. Hoyratça savrulan di li geçmişlerimi anan ben. Yalnız ben miyim, sen olan bu diyarlardan hatrı sayılır adımlarını sayan?Bulunduğun anın içine ederken di li geçmişler; hoş tutarsın kelâmlarını bir bir beyin zarına işlediğin o, o evet, o’larını.”Boştu” dersin. Boştu, arkası tıka basa dolu penceremin önü. Baktım! Zamanın bana boş bıraktığı satırlara. Aldım kalemimi, yazdım boşluğa. Ben sana yetişemiyorum, ey zamanların di li geçmişi. İki kelime ile daha girişteyken ben, sen geliştirdin ve sonladın her anımın satırlarını.Dönmedolap hızı ile beni döndürdün. Salladın bazen. Dur dememe aldırmadın. Dön dön dön. Tutamıyorum. (Kim tutmuş ki?)Bir yakalasaydım, tüm benliğimi ortaya koyardım. Yapardım inan.Her tadı yaşadığımızı sanmazdım o zaman. Halbuki tadında yaşansaydı zaman, yazmazdım bu harf-i boşluk cümlelerini.Oysa, sen, o, ben ve kimler yazdı destanlarını bir hiçlik çukuruna. Sallanırken dar ağacından ipler, asıldı; di li geçmişlerimizin gölgesinde yaşananlar.Bir ok fırladı yaydan, tam isabet diyemediklerimizi yazdığımız zamanlardan.Herkesin geçeceği dar ağacını; gürgen, meşe, palamut sen bunu unut!…Unutsan bile di li geçmişlerini, korkma! eklersin di li geçeceklerini…Kemâle erdiğinde düşünme, şimdi düşün yazdıracaklarını. Arzuhalciye mi? Güldürme beni, sen yazacaksın.”Peki” dedi, öteki yolcu ve “Zaman mı seni götüren, yoksa sen mi zamanı götüren?”Güldüm!”Çöz” dedi.Bir daha güldüm!”Çözsem ne olacak, aynı iki ucu ….. … “”Beraber yürüdük bu sahillerde.”
yorumlar
Bu yaşamda tek karşu konmaz gerçek(lik) zaman.
doğrusun cicim.
haklı valla
çok haklı.bütün geçmiş zamanlara içeceğim bu akşam.
dğnyada geçem 4 saatlik bir zaman dilimi paralel evrende yaklaşık olarak 1 dakkaya tekabül ediyor
Herzaman a içelim, modernleşelim acık :)Yazıyı çok beğendim..
çok teşekkür. şu di li geçmişler var ya hıkk. işte özellikle ona içiyorum bu akşam.latinoo o zaman dilimlerini 4 e bölsek sonra 0 çıksa sonra o sıfırın üstüne sadece 1 eklesek ve keşke her saatimiz 1 1 1 ilerlese hatta daha küçük bölmelere bölsek o biri ve yok saçmalamasak ta saklasak zamanlarımızı istediğimiz zamanları her istediğimizde tekrarlasak falan. (dolce çok içme cicim.)
pratikte tamam da teoride tutmaz
ya tutarsa:))
ustad latinooo, bence tutar ama realitede deil dediğinden, ama rüyalarda tutar be ustad. ben geçenlerde eskiden yaşadığım bir olayın değişik versiyonunu yaşadım rüyamda, aaaa oldum ve dedimki eh be dolce keşke böyle yaşasaydım ya… neyseVelhasılı kelam yaşnmaz di li geçmişler tekrarından rüyalardan başka:)
usb portu varsa tutabilir, sanal belleğin de yeterli olması lazım
olm bu sankrişce mü higtec mü?
yok yok usb portuna gerek yok, sanal belleğim benim maşallah(akıllara ziyan). ben çok çabuk senaryo üretirim, siz deyin uydurmasyon ben diyeyim senaryo.
metin yazarlığına adaylığımı koydum o tutar mı üstadlarım sizce.(bak doğru söyleyin rezil olmayayım, çekeyim hemen adaylığımı)
rüyalar bi nevi paralel evrendir, gördüklerimiz bir nevi yaşanmış hissi verir, hatta bazen öyle gerçekçi olur ki etraf batar
olm siz ne içtiniz bögün ?
<em>”Hani aynada aksini görür, gerçek sanır; vurur yumruğu ayna kırılır elin kanar.”</em>ben öyle oldum işte cicim bugön.
owww çok edebi bir hal zaar!
valla gerçek sandım bazı şeyleri uzun zamandır, aha da gerçek bu, her şey bu olabilir mi dedim kendi kendime, baktım yavaş yavaş kanıyormuş elim, anladım ki gerçek buymuş. pembe deilmiş kırmızı!
dolce kaçar!!!
dolce doğum günümde okumam gereken bir yazıydı bu sanırım…teşekkürler
bunu gerçekten okumak istemezsiniz
salt sizin için deyil ama diğer okuyucular adına
belesprit doğru söylüyor latinoo, ben de okumak isterim şahsen.
hakkımda değişik fikirlere kapılabilirsiniz için bunu yazmaktan imtina ediyorum,şurda latino olarak saygın bir duruşumuz var bunun sarsılmasını istemem
kapılmayız ustad:) sen anlat ustad.
Ellllllla doğum gününü bilmiyorum ama geçmişse de geçmemişse de kutlu olsun. ben teşekkür ederim.
teşekkür ederim:)
evet valla iyi yazı. iyi de geldi.
Teşekkürler arkadaşlar.sayın hayta evet aslında dediğiniz çok doğru, ama ben de öyle alışmışım.Çok severim ben bu sözcüğü, şimdi dediğiniz şekillerini de kullanacağım sözcük dağarcığımda, teşekkür.
güldürdünüz beni sayın ustadım.bir iki çıngarlığını görmüştüm ben bu yazarımız dolce hanımın.ama genel manada dediğinz gibi uysaldır galiba.şimdi bana kükrer mi acaba?
BIIRRR:) yok yok korkmayın sence niye kükreyeyim ki sonuçta fikirinizi söylediniz.Evet, zaman zaman di li geçmiş zamanlarda sizin deyiminizle çıngarlık yapmış olabilirim, ama bazen insan içindeki bırrlamalarıda ifade edebilmeli gerektiği zaman.
çok korkmadım:)
Korkma! dedim ya dönme arkanı,Önün açık, açık denizler kaçık.Sevmek zamanı safkanlığı.üç renk aldım rehinciden, gerisi sahte.siyah, beyaz ve gri!Dolce den morfik’e bir beşlik:)Ortaaam çok geçmiş olsun, bu sessizliğin arkasını gerçekten merak ettmiştim. Dün öğrendim çok çook geçmiş olsun, bir an önce bekleyen projelerimize sağlıkla döneriz inşallah.Ama sen onları düşünme, önemli olan önce sağlık.
😀
🙂
harita, askerlik anılarına askerlik bitmeden başladı:)))
kahve pişirmekten kolay ne var, uykularımız kaçmış:) ben kahveyi ateşe koydum, sen anlatmaya başlaa
süre ilerlerse işkembeciye gidelim derim haberin olsun:)))
ben şimdi kahve kaynattım ve içtim. siz o saatten sonra uyudu iseniz, sabah kahvesine yetişemezsiniz tabi:)
<strong>Kahve kaynatmak, </strong>bunu da ilk defa duydum..”Pişirmek” ya da ”yapmak” ı kullanırdım hep..
yok ben kahvenin bol bol kaynatılmışını severim, bu yüzden kahve kaynatmak bana daha uygun.
Dolce Magico, aç kapıyı ben geldim:)) umarım kahveye yetişmişimdir..
ooo akonim daha kahve kokusu geçmedi, hemen kaynatırım senin için gel gel. valla bravo sana bak uyanmışsın.
ne kadar geç yatarsam yatayım, aynı saatte uyanırım.. senin kahve pişirmeyeceğini düşünerek ben iki fincan kahve pişirdim.. biri annem, biri de benim içim:)))
afiyet olsun akoni. ama aynı şehirde olsaydık inan pişirirdim sana emin ol cicim.
biliyorum dolce, sağol bi tanem pişirmiş kadar oldun
pişirmiş kadar oldun nasıl bi duygudur histir moddur durumdur ?
his tir bence latino.
işte tamam nasılını sordum
hissiyatı insanın kalbindedir. his edilir samimiyet duyulur. bunun nasılı sorgulanmaz bence.
hem sizde biliyorsunuzdur, latife attınız bize deil mi
mascal her şeyi bilir ki bence. saygılar efenim.
herşeyi harlem bilir
ben de öyle biliyorum.
hepimizin ondan öğrebneceği çok şey var, bize eğitim versin, sunum yapsın
yapsın
ona sorsan okuma yazma bilmez!
insanoğlu tekerleği bulduğuında da okuma yazma bilmiyodu
evet, ateşi bulduğunda da bilmiyordu.
demekki okuma yazma bilmek bir ölçü deyil
deil
herkes çoban olsa, hayat bayram olsa
öyleyse neyi tartışıyoruz, konu kapanmıştır
kapandı:)
basta .
o ne ki acep
başla başka konuya dedi sanırsam:)
italyan bi arkadaşıma ileti yazıyordum da yanlışlıkla burda çıkmış, scuza mi.
iyi ki ‘bastardo’ demedin, ug olurdum valla:))
vays di’ li geçmiş zamanlar dili olsa da konuşsa offff…