Orgeneral Başbuğ, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları kaydetti:”Bir gazetede, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Sayın Osman Paksüt’ün 4 Mart 2008 günü, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’u ziyaret ettiğine dair bir haber yer almıştır. Haberin ziyaretin gerçekleştiğine ilişkin bölümü doğrudur.Ziyaret talebi ve ziyaretin amacı; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyine Şubat 2008’de icra ettiği harekata ilişkin kutlamaların iletilmesi ile sınırlı kalmıştır. Bunun dışındaki yorumlar gerçekle bağdaşmamaktadır.”
Başbuğ un başı ağrıyacak…Sadece başı ağrıyacak, merak etmeyin, Türkiye de kimse kanıtlanmış belgeler olsa bile bu makamdan vazgeçmez. Akşama mantıklı(!) bir açıklamasını dinleriz. Belki de dinlemeyiz, biz kimiz ki ?
fotoğraf mevzusu şaibeli. büyükanıt gelirkende sms kampanyaları filan yapılmıştı, fotoğraflarda öle dandik bişeye benziyo. türk ordusunun başına gelecek adamı ince eleyip sık dokumadan oraya oturtmazlar.tabii bütün bunlar sultanımız padişahımız borukırasi efendi hazretlerinin dediğim dedik çaldığım düdük iktidarını gölgeleyemez. gerekirse türk milleti ve bütün dünya ile ters düşerler, genede iktidarlarını korumak içün herşeyi yaparlar. idrak etmekte olduumuz mis kibin şol cuntalıdarbe sürecinin içinde 7000 senelik medeniyet kurma, akabinde yıkma masalının tadını çıkaralım:)
Bu adam bizi akpden kurtarir, tipide musait. Yargiyla da fingirlesiyormus, saglam guclu bir darbe her seyi cozer, yalniz Israille istihbarat ve k.Irak konusunda anlasmasi lazim ki yahudinin aglama duvarinda aglasiyorsa baglantilari kurmustur, haydi bakalim bismillah, pardon bismi-ataturk, onuncu yil marsiyla ezicez bu gericileri…
su ergenekon bir cozulse,devletimizde yuksek burokrat kalmaz,yarısı tutuklanır,yuksek yargı mensuplarının da en az yarısı,ve bazı komutanlar da tutuklanır,ve bazı siyasetcilerde,ama zannetmiyorum cozulecegini,bu is olumu goze almayı gerektirir,bu da kolay degil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
-(…) Mesela Başbuğ görüşmesini Hürriyet olarak biz de duyduk ve önceki gece Paksüt’e iki kez sorduk, kesin dille yalanladı.Merak ettim, neden kendisini arayan muhabire, “Paşa benim yakın dostumdur, hep görüşürüm, ne gariplik var bunda?” diyemedi de ertesi günkü imalı haberlere geçit verdi acaba?Yargıçların kararlarıyla konuşmaları esastır. Ama daha önemlisi, tam doğruyu söylemeleridir.
Hürriyetten Enisim bile soru sormaya başladıysa ne diyim artık..
Anayasa Mahkemesi de “türban değişikliğini” iptal ederken “anayasal sınırlarını” aşarak, halkın iradesini temsil eden parlamentoyu “devreden çıkartmak” istediklerini kesin bir şekilde ortaya koymuşlar.Halksız ve parlamentosuz bir yönetim biçimi istiyorlar.
şu cümleden anlayacağımız gibi birleri komplo teorileri üzerinden prim yapmaya çalışıyor.anayasa mahkemesi işinize gelen kararlar verince iyi vermeyince tü kaka.kimse tbmm’nin halkın iradesi olduğunu savunmasın. rte hazretleri ne isterse vekilleri de onu yapar. bunu hepimiz biliyoruz. kimse de rte’ye karşı duramaz. o ne derse o olur.tbmm her zaman anayasanın ilk 4 maddesine aykırı olmamak şartıyla kanun çıkarabilir, anayasa değişikliği yapabilir.bu maddelere aykırı bir karar daha çıkarırsa tekrar dava açılır anayasa mahkemesi bu konuda yine kararını verir.siz daha neyi tartışıp konuşuyorsunuz. birbirinizi yalayıp ihya etmek dışında yaptığınız bir bok yok. ahmet altan gibi komplo teorilericilerinin milyon dolarlık zarar yapmasına rağmen birileri tarafından silah olarak kullanmak amacıyla çıkarttıkları medyalardaki yayınlarına baka baka salya akıtıyorsunuz…
şura öncesi birileri birilerini karalamaya çalışır, büyükanıta da aynı şeyleri yapmaya çalışmışlardı. bunlar kişisel çekişmelerdir.bir ülkeye ziyarete gittiğinizde oranın kültürel, kutsal mekanlarını da ziyaret edersiniz bunlar gayet normal şeyler. hatta yahudi veya mason olmadığı halde ağlama duvarının önünde ağlayanlar da vardır. aynı şekilde abdullah gül de rio’ daki isa heykeline ziyarete gitmişti. buradan habere de bakabilirsiniz. yine medya aynı şekilde linç etmeye kalkmıştı.yani eşit şartlar altındaki mücadelede bir insanı yıkamadığınızda karalamaya kalkışmak aslında kaybetmekten kaynaklanan kuyruk acısıyla arkadan vurmaya çalışmaktır. filmlerde olur hani kötü adam öldü sanırsınız ama kalkar yerden iyi adama vurmaya çalışır ve sonunda iyi adam öldürücü darbeyle kötü adamı ilelebet susturur…derin devletin içinde demek ki hala bu tür karalamalarla bir yerlere varacağını sanan; müslümanları cahil, cühela ve bu işin ardındaki gerçek hesaları göremeyen insanlar sananlar var.solcu görünen ama bürokrasiyi ve halktan kopuk olmayı savunan hortumcu burjuva zihniyeti yine müslümanların duygularını kullanarak kendi kişisel meselelerine katmaya çalışıyor. malesef müslümanların içinde de bu tür karalamaları yeyip “dikkat etmek lazım” diyen tesettüre kadar demokrasi sonrası allah kerimci olanlar var. onları da allah’ a havale ediyorum. ahmet altan abileri köşe yazılarıyla gözlerini açacak gibi görünmüyor pek.ha siz illa dikkat ediyorsanız bence “atatürkü değil humeyniyi seviyorum” diyen merve kavakçı klonlarına dikkat edin. müslümanlara asıl zararı bu gibileri veriyor bence. yok siz de humeyni şıllapcısı görünen bu kadın gibi düşünüyorsanız akıl sağlığınıza dikkat edin derim…
Hocam Başbuğ meselesinin fiyasko ihtimalini zaten belirttik.
tesettüre kadar demokrasi sonrası allah kerimci
den kastını tam anlayabilmiş değilim.Alevileri eğitim ve ibadet hakları verilsin, diyanet tüm din, mezhep ve yorumları içerecek şekilde yeniden organize edilsin, Kürt halkının hakları _ şehit sayılarının tavan yaptığı, her yerin buram buram faşizm ve kafa tasçılık koktuğu zamanlarda dahi _ bitamamiye verilmeli, asker siyaseti bırakıp, güvenlikle ilgilenmeli, diyen birisi eğer tesettüre kadar demokratsa, hodri meydan sizin demokratlığınızı da görelim…Humeyni meselesine gelirsek, isteyen Humeyniyi sever, isteyen M.Kemale tapar, isteyen de Fidel hayranıdır, hiç umrumda değil. Ben sadece fikri platformda, varsa mantıksızlığını ortaya koyarım, ama adamın ne düşündüğü kendini ilgilendirir. Kolay kolay kişilerin fikir, tercih ve inançlarından dolayı da “akıl sağlığı” sorgulamasına da gitmem, çünkü demokratlık bunu gerektirir. Zaten pespaye bir genellemecilik ve tek tip düşünce mantığı vardır altında..
Humeyni meselesine gelirsek, isteyen Humeyniyi sever, isteyen M.Kemale tapar, isteyen de Fidel hayranıdır, hiç umrumda değil.
kadının konuşmasının devamında humeyniyi seviyorum ama “iranı sevmiyorum” lafı da geçiyor. humeyniyi seviyorum ama iranı sevmiyorum diyebilmek fikri ortamda tartışılacak bişey değildir. siz bir devrimi yapanı seveceksiniz ama ülkenin yönetim şeklini ve o ülkedeki müslüman olmayanların ifade özgürlüğünün önünde duran şeriatı sevmeyeceksiniz bunu ancak cahil bir insan beyan edebilir. aslına bakarsan mustafa kemalin de bu cahilin sevgisinin umrunda olduğunu sanmıyorum. adam zaten yapacağını yapmış eski kafalılarla mücadele etmiş, çağdaşlaştırmaya çalışmış. ama kadın bu kadarıyla da kalmıyor ve diyor ki beni ingilizler yönetseydi şimdi daha özgür olacaktım. malesef içten içe “ama haklı bu kadın” diyenlerin olduğunu da biliyorum. şimdi hangi insana anlatacaksın türbanı aile baskısıyla zorla takmaya itilen kızların durumunu, içinden gelmediği için cumaya gitmiyor diye “sana güvenilmez kasadan para çalarsın sen” denilip işe alınmayan adamı… hele hele bunca okur yazar oranının artmasına rağmen bunu diyenler varken bundan 80 sene öncesinde mustafa kemalin içinde yaşadığı toplumdaki yobazların ettiklerini, ingiliz ajanı şeyh saiti…ama keşke bir demokrat olarak sizin umrunuzda olsaydı. bu kadın diyor ki iranda insanlar türbanı rahat rahat takıyorlar (türbanın zaten şii-iran icadı olduğunu, rahibelerden esinlenilerek yapıldığını da bilmiyor olsa gerek) sizin bir demokrat olarak ise şu sebeple umrunuzda olmasını isterdim; mustafa kemali herkes sevmek zorunda değil elbette ama iran’ da gidip bu kadın bu verdiği beyanatın tersini iranda verseydi neler olurdu? humeyniyi sevmiyorum deseydi neler olurdu neler… biz duymazdık gerçi ama iranda rejimi değiştirmeye çalışanlara çiçek takmıyorlar. bu kadın bu ülkede böylesi özgür bir şekilde cahilliğini ortaya dökebiliyorsa mustafa kemal’ in kurduğu iran gibi olmayan devlet sayesinde edebiliyor. dediğim gibi kimse mustafa kemali sevmek zorunda değil ama işte bu kadın konuşunca bir müslüman da çıkıp olur mu öyle şey be kadın diyemiyor içten içe irancılar var diye bu ülkede baskı ve zulüm görüyor geri kalan müslümanlar.yani özetle demokrasi ise herkese demokrasi olmalı. ne cuntanın ne de cübbenin olmalı. sırf başı örtülü diye kızının diploma töreninde annesini kovduran yalaka işgüzarlardan ve sırf onun ilkelerini savunuyor diye “sen mustafa kemale tapıyorsun” diye etiketleyen cahillerden arınmış bir demokrasi…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Bu arada bir bürokratın resimlerini de kaçırmayın. Fiyasko çıkabilir ama yine de dikkat etmek gerekir.
Halkı ahmak yerine koymada son nokta.
Başbuğ un başı ağrıyacak…Sadece başı ağrıyacak, merak etmeyin, Türkiye de kimse kanıtlanmış belgeler olsa bile bu makamdan vazgeçmez. Akşama mantıklı(!) bir açıklamasını dinleriz. Belki de dinlemeyiz, biz kimiz ki ?
fotoğraf mevzusu şaibeli. büyükanıt gelirkende sms kampanyaları filan yapılmıştı, fotoğraflarda öle dandik bişeye benziyo. türk ordusunun başına gelecek adamı ince eleyip sık dokumadan oraya oturtmazlar.tabii bütün bunlar sultanımız padişahımız borukırasi efendi hazretlerinin dediğim dedik çaldığım düdük iktidarını gölgeleyemez. gerekirse türk milleti ve bütün dünya ile ters düşerler, genede iktidarlarını korumak içün herşeyi yaparlar. idrak etmekte olduumuz mis kibin şol cuntalıdarbe sürecinin içinde 7000 senelik medeniyet kurma, akabinde yıkma masalının tadını çıkaralım:)
diger resimdeki elemanla cok kankalar, kimmis acaba?
Bu adam bizi akpden kurtarir, tipide musait. Yargiyla da fingirlesiyormus, saglam guclu bir darbe her seyi cozer, yalniz Israille istihbarat ve k.Irak konusunda anlasmasi lazim ki yahudinin aglama duvarinda aglasiyorsa baglantilari kurmustur, haydi bakalim bismillah, pardon bismi-ataturk, onuncu yil marsiyla ezicez bu gericileri…
su ergenekon bir cozulse,devletimizde yuksek burokrat kalmaz,yarısı tutuklanır,yuksek yargı mensuplarının da en az yarısı,ve bazı komutanlar da tutuklanır,ve bazı siyasetcilerde,ama zannetmiyorum cozulecegini,bu is olumu goze almayı gerektirir,bu da kolay degil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Pek sayın Paksüt’ün dansöz kıvırması:
Hürriyetten Enisim bile soru sormaya başladıysa ne diyim artık..
Bu arada Ahmet’in yazısı tavsiye olunur…Adam çok iyi kitlemiş.Ahmet Hocama repler benden.++++
şu cümleden anlayacağımız gibi birleri komplo teorileri üzerinden prim yapmaya çalışıyor.anayasa mahkemesi işinize gelen kararlar verince iyi vermeyince tü kaka.kimse tbmm’nin halkın iradesi olduğunu savunmasın. rte hazretleri ne isterse vekilleri de onu yapar. bunu hepimiz biliyoruz. kimse de rte’ye karşı duramaz. o ne derse o olur.tbmm her zaman anayasanın ilk 4 maddesine aykırı olmamak şartıyla kanun çıkarabilir, anayasa değişikliği yapabilir.bu maddelere aykırı bir karar daha çıkarırsa tekrar dava açılır anayasa mahkemesi bu konuda yine kararını verir.siz daha neyi tartışıp konuşuyorsunuz. birbirinizi yalayıp ihya etmek dışında yaptığınız bir bok yok. ahmet altan gibi komplo teorilericilerinin milyon dolarlık zarar yapmasına rağmen birileri tarafından silah olarak kullanmak amacıyla çıkarttıkları medyalardaki yayınlarına baka baka salya akıtıyorsunuz…
şura öncesi birileri birilerini karalamaya çalışır, büyükanıta da aynı şeyleri yapmaya çalışmışlardı. bunlar kişisel çekişmelerdir.bir ülkeye ziyarete gittiğinizde oranın kültürel, kutsal mekanlarını da ziyaret edersiniz bunlar gayet normal şeyler. hatta yahudi veya mason olmadığı halde ağlama duvarının önünde ağlayanlar da vardır. aynı şekilde abdullah gül de rio’ daki isa heykeline ziyarete gitmişti. buradan habere de bakabilirsiniz. yine medya aynı şekilde linç etmeye kalkmıştı.yani eşit şartlar altındaki mücadelede bir insanı yıkamadığınızda karalamaya kalkışmak aslında kaybetmekten kaynaklanan kuyruk acısıyla arkadan vurmaya çalışmaktır. filmlerde olur hani kötü adam öldü sanırsınız ama kalkar yerden iyi adama vurmaya çalışır ve sonunda iyi adam öldürücü darbeyle kötü adamı ilelebet susturur…derin devletin içinde demek ki hala bu tür karalamalarla bir yerlere varacağını sanan; müslümanları cahil, cühela ve bu işin ardındaki gerçek hesaları göremeyen insanlar sananlar var.solcu görünen ama bürokrasiyi ve halktan kopuk olmayı savunan hortumcu burjuva zihniyeti yine müslümanların duygularını kullanarak kendi kişisel meselelerine katmaya çalışıyor. malesef müslümanların içinde de bu tür karalamaları yeyip “dikkat etmek lazım” diyen tesettüre kadar demokrasi sonrası allah kerimci olanlar var. onları da allah’ a havale ediyorum. ahmet altan abileri köşe yazılarıyla gözlerini açacak gibi görünmüyor pek.ha siz illa dikkat ediyorsanız bence “atatürkü değil humeyniyi seviyorum” diyen merve kavakçı klonlarına dikkat edin. müslümanlara asıl zararı bu gibileri veriyor bence. yok siz de humeyni şıllapcısı görünen bu kadın gibi düşünüyorsanız akıl sağlığınıza dikkat edin derim…
Hocam Başbuğ meselesinin fiyasko ihtimalini zaten belirttik.
den kastını tam anlayabilmiş değilim.Alevileri eğitim ve ibadet hakları verilsin, diyanet tüm din, mezhep ve yorumları içerecek şekilde yeniden organize edilsin, Kürt halkının hakları _ şehit sayılarının tavan yaptığı, her yerin buram buram faşizm ve kafa tasçılık koktuğu zamanlarda dahi _ bitamamiye verilmeli, asker siyaseti bırakıp, güvenlikle ilgilenmeli, diyen birisi eğer tesettüre kadar demokratsa, hodri meydan sizin demokratlığınızı da görelim…Humeyni meselesine gelirsek, isteyen Humeyniyi sever, isteyen M.Kemale tapar, isteyen de Fidel hayranıdır, hiç umrumda değil. Ben sadece fikri platformda, varsa mantıksızlığını ortaya koyarım, ama adamın ne düşündüğü kendini ilgilendirir. Kolay kolay kişilerin fikir, tercih ve inançlarından dolayı da “akıl sağlığı” sorgulamasına da gitmem, çünkü demokratlık bunu gerektirir. Zaten pespaye bir genellemecilik ve tek tip düşünce mantığı vardır altında..
kadının konuşmasının devamında humeyniyi seviyorum ama “iranı sevmiyorum” lafı da geçiyor. humeyniyi seviyorum ama iranı sevmiyorum diyebilmek fikri ortamda tartışılacak bişey değildir. siz bir devrimi yapanı seveceksiniz ama ülkenin yönetim şeklini ve o ülkedeki müslüman olmayanların ifade özgürlüğünün önünde duran şeriatı sevmeyeceksiniz bunu ancak cahil bir insan beyan edebilir. aslına bakarsan mustafa kemalin de bu cahilin sevgisinin umrunda olduğunu sanmıyorum. adam zaten yapacağını yapmış eski kafalılarla mücadele etmiş, çağdaşlaştırmaya çalışmış. ama kadın bu kadarıyla da kalmıyor ve diyor ki beni ingilizler yönetseydi şimdi daha özgür olacaktım. malesef içten içe “ama haklı bu kadın” diyenlerin olduğunu da biliyorum. şimdi hangi insana anlatacaksın türbanı aile baskısıyla zorla takmaya itilen kızların durumunu, içinden gelmediği için cumaya gitmiyor diye “sana güvenilmez kasadan para çalarsın sen” denilip işe alınmayan adamı… hele hele bunca okur yazar oranının artmasına rağmen bunu diyenler varken bundan 80 sene öncesinde mustafa kemalin içinde yaşadığı toplumdaki yobazların ettiklerini, ingiliz ajanı şeyh saiti…ama keşke bir demokrat olarak sizin umrunuzda olsaydı. bu kadın diyor ki iranda insanlar türbanı rahat rahat takıyorlar (türbanın zaten şii-iran icadı olduğunu, rahibelerden esinlenilerek yapıldığını da bilmiyor olsa gerek) sizin bir demokrat olarak ise şu sebeple umrunuzda olmasını isterdim; mustafa kemali herkes sevmek zorunda değil elbette ama iran’ da gidip bu kadın bu verdiği beyanatın tersini iranda verseydi neler olurdu? humeyniyi sevmiyorum deseydi neler olurdu neler… biz duymazdık gerçi ama iranda rejimi değiştirmeye çalışanlara çiçek takmıyorlar. bu kadın bu ülkede böylesi özgür bir şekilde cahilliğini ortaya dökebiliyorsa mustafa kemal’ in kurduğu iran gibi olmayan devlet sayesinde edebiliyor. dediğim gibi kimse mustafa kemali sevmek zorunda değil ama işte bu kadın konuşunca bir müslüman da çıkıp olur mu öyle şey be kadın diyemiyor içten içe irancılar var diye bu ülkede baskı ve zulüm görüyor geri kalan müslümanlar.yani özetle demokrasi ise herkese demokrasi olmalı. ne cuntanın ne de cübbenin olmalı. sırf başı örtülü diye kızının diploma töreninde annesini kovduran yalaka işgüzarlardan ve sırf onun ilkelerini savunuyor diye “sen mustafa kemale tapıyorsun” diye etiketleyen cahillerden arınmış bir demokrasi…