Sabah Dalyanköy’deyiz. Teknede buluşuyoruz. Hava serince ve bulutlu, deniz dalgalı ve rüzgarlı. Hazırlıklar tamam, eşyalar yerleşti, yelkenler hazır. Sıcak gevrekler, tulum peyniri, sıcak çay ile güzel bir İzmir kahvaltısı yapıyoruz. Yola çıkma vakti, toparlanıyoruz. Limadan ayrılıyoruz. Hava sert 1 camadan ile anayelken basıldı, sert hava cenoası açıldı, bu şekilde dalgalardan dolayı yalpalamadan motor-yelken ikilisi ile rahat bir yolculuk yapabiliriz. İstikamet Karaburun, mesafe 32 deniz mili ancak tramolalar ile gideceğimizden bu mesafe 40 mile kadar uzayabilir.

Ildır Körfezindeyiz adaların arasından Ege’ye açılacağız. Adaların kuytularında çipura ve levrek üretim havuzları daha açıklarında orkinos çiflikleri. Eşek Adası önünden geçiyoruz. Ada’da eşekler yaşadığından bu isim verilmiş. Belediye onlara yiyecek ve su getiriyor, eşekler hayatlarından memnun, adanın tek ve büyük bir kumsallı koyu var. Yazın tur tekneleri cıstak cıstak müzik eşliğinde bu kumsalda yüzme molası verir. Tur fiyatına yemek dahil, ızgara köfte makarna ve salata, içecekler ekstra. Bikinili kızlar güvertede göbek atar ve terleyince cup denize atlarlar. Eşekler insanlara alışkın sahile kadar inerler.Ada’dan uzaklaşıyoruz, ufak bir koy var gözden uzak, çıplak denize girdiğimiz yer, oraya bakıyorum, çok şükür henüz balık çifliği kurulmamış. Egedeyiz. İskelemizde Chios Adası, Pruvamızda Inosia Adası. Ege Böyle işte, denize çıkıldı mı 2 ayrı ülkedesiniz. İnosia Adasına Koyun Adası diyoruz, neden bilmiyorum, İyice yaklaşıyoruz, Sakız hala sancağımızda gözüküyor. Koyun Adası büyümeye başlıyor. O da nesi telefonlara sürekli mesajlar geliyor. Hayırdır deyip bakıyoruz,. Yunan hatları hepimize hoş geldiniz ülkemize iyi tatiller diyor. Ardından yine mesajar geliyor. Bu kez de bizim operatörler, şebeke seçiminizi otomatikten çıkarıp manuel olarak şebekemizi seçebilirsiniz, iyi yolculuklar dileriz. Rekabet had safhada.

İnosia’ya iyice yaklaştık, neredeyse Yunan sularındayız, adanın bize bakan tarafında yerleşim yok, bir limanı var ama dışa bakıyor, tepede ve yamacında iki tane büyük bina var, yamaçtaki fener olabilir, kiliseye de benziyor tepedeki de büyük ihtimalle gözetleme kulesi. Neyse 2 saatten fazla oldu, tramolalar ile enerji kaybettik, yenilenmemiz lazım. Teknenin donatanı sandviçler hazırlamış, gerçek bir denizci 9 erkeği komutlarıyla çok güzel koordine ediyor, eşi bile teknede sözünden çıkmıyor. Sandviçler geldi, afiyetle yiyoruz.Haşlanmış tavuk etini tiftiklemiş, bezelye, turşu, havuş eklemmiş, mayonez ile harmanlamış, biraz ketçap katmış, sandviç ekmeklerinin arasına doldurmuş karışımı, çok lezeetli, hepiniz ellerine sağlık diyoruz.Koyun Adası seyrini bitirmek üzereyiz, uzakta Karaburun Kömür Burnu gözüküyor, yolu nerdeyse yarıladık, Karaburun Feneri önündeyiz. Fener bembeyaz tepeden bize bakıyor. Denizde bizden başka tekne yok, rüzgar şiddetini azaltmaya başladı, ama hava halâ kapalı.http://www.youtube.com/watch?v=ipzGYdIwkLA&feature=relatedKömür Burnuna vardık, Ardından Yeni Liman, Karaburun İskele, teker teker geçiyoruz burunları. Karaburun İskelesi Karşıda gözüktü 1,5 saatlik yolumuz kaldı gibi. Rüzgâr artık iskele omuzluktan esiyor, kuvveti azalsa da apaz seyir ile daha süratli gidiyoruz, Bağlanacağımız yer Saipaltı Limanı, Karaburun İskele’sini geçince arkasında küçük küçük koylar var, kayalık koylar, yeşillikler denize kadar iniyor, her koyun tepesinde evler dizilmiş, koya iniş ve denize girmek için uzun merdivenler yapılmış. Saipaltı Barınağına varıyoruz. Barınak’da ufak bir koy içinde yapılmış, kayalıklara çarpan dalgalar koy içinde solugan yapıyor, tekneler sallanıyor, güvenli bir şekilde tekneyi bağlayıp emniyete almamız için 2 saatten fazla uğraşıyoruz.

Saipaltı
Saipaltı

İzmir’den henüz bir tekne gelmiş. Bizde bağlanırken bir tekne daha geldi beraberce yan yana bağlandık. İzmir ve Çeşme’den gelecek tekneler ile bu gece Karaburun’da konaklayacağız. Akşam beraber yemek yiyeceğiz. Pazar günü Aynı yolu bu kez yarışarak geçeceğiz…