C.Eren ÇELİKSon günlerin Türkiye için en çok konuşulan, hiç şüphesiz en kritik konusu “Demokratik Açılım” yahut “Kürt Açılımı” olarak adlandırılan süreç.Ancak bu süreç gerek AKP’nin basiretsiz polikası, gerekse muhalefetin baştan koyduğu tavır ile birlikte toplumu giderek germeye daha da kötüsü yavaş yavaş bir kamplaşmaya doğru götürmeye başladı. Sürece korku ile bakan, bütünlüklerini tehlikede hisseden ve bütünlüklerini tehlikeye atanları da doğal olarak Kürtler olarak gören Türk unsurlar Kürtlere karşı açıktan tepki göstermeye başladılar.İşte size çarpıcı bir örnek…Yer ismi bizde saklı , Ankara’da son zamanlarda özellikle devlet erkanının ziyaretleri ile ön plana çıkan çok lüks bir otel.Otelde dün 3 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir düğün var. Son derece seçkin, kalabalık bir davetli grubu genç çiftin düğünü için otele gelmişler. Sahnede ise ünlü sanatçı Safiye Soyman ve eşi Faik Bey var.Gece neşeli biçimde ilerlerken, konuklardan Kürt kökenli bir beyefendi Safiye Soyman’dan Kürtçe bir parça istiyor. Buraya kadar her şey normal. Ancak ne oluyorsa bundan sonra oluyor.Safiye Soyman’ın eşi Faik Bey bu isteğe tepki göstererek Safiye Hanım’a Kürtçe parçayı okumamasını söylüyor. Bu arada Kürtçe parçayı isteyen beyefendi,el kol işaretleri ile Faik Bey’e bazı imalarda bulununca ortalık daha da geriliyor.Parçayı isteyen beyefendi sahneye, Faik Bey’in üzerine yürüyor. Ortam gerginleşiyor, Faik Bey ile parça isteyen davetlinin arasına giren Safiye Soyman, davetliye sarılıyor ,davetlinin kulağına parçayı okyacağını fısıldayarak ortalığı yatıştırıyor.Az sonra Safiye Soyman sahnede Kürtçe parçayı okuyor. Ve asıl kızılca kıyamet bundan sonra kopuyor. Konuklar Safiye Soyman’a Kürtçe parça okuduğu için çok ciddi tepki gösteriyorlar. Ortalık yeniden karşıyor.Soyman sahneden iniyor, Faik Bey ile birlikte kendilerine ayrılan odaya çıkıyorlar ve orada Faik Bey ile Safiye Soyman arasında oldukça nahoş hadiseler yaşanıyor. Faik Bey Safiye Soyman’ı otelde bir başına bırakarak çekip gidiyor.Tabii Safiye Hanım ile Faik Bey arasında yaşananlar bizi ilgilendirmez, bu onların özel hayatıdır. Ancak bu olay, “Demokratik Açılım Süreci”, “Kürt Açılımı” yahut ne şekilde adlandırırsanız adlandırın son yaşanan “Açılım” sürecinin toplumda ciddi gerginliğe yol açtığını ve bunu yavaş yavaş çok tehlikeli bir kamplaşmanın başlamasının takip ettiğini göstermesi açısından küçük ama çarpıcı bir örnektir.Çünkü bu olayda tepki verilen şey “Kürtçe” bir parçanın istenmiş olmasıdır. Bu kadar basit görünen bir şey artık toplumun özerllikle iyi eğitim görmüş Türk unsurları tarafından tepki ile karşılanmaktadır. Çünkü o Kürtçe parça “Karşıt taraf” olarak gördükleri Kürtleri temsil etmektedir.Bu memleketinTürk unsurlarının ,yıllardır kendilerine haksızlık yapıldığının söyleyen Kürt kökenli vatadaşlarımızın (bu intizarlarının çoğunda da haklıdırlar), bu son süreçte abartılı beklentiler içerisine sokularak, çok radikal talepleri bile dile getirmiş olmalarını (ayrılık, kendi meclislerini kurma,Kürtçe’nin eğitim dili olması, Kürtçe’nin resmi dil olarak Anayasa konması gibi) bütünlükleri açısından tamamen tehlike olarak görmeleri Türkiye’yi geri dönülemez bir iç savaşın eşiğine götürebilir.İşte eskiden geçerli olan “Kız alıp kız vermişiz, 1000 yıldır beraber yaşıyoruz,etle tırmak gibi olmuşuz” klişeleri artık çatırdamaya başlamıştır.Bu çatırdama başka çatırdamalara benzemezs, ardından getireceği yıkımın altında hepimiz kalırız.O nedenle iktidar da muhalefet de çok daha sorumlu, çok daha duyarlı olmak durumundadırlar.Yoksa bugün Safiye ile Faik’in arasını bozan Pandora’nın kutusu yarın Türk ve Kürt vatandaşlarımızı bir birine düşman edecektir.İşte o zaman seyedersiniz açılımı saçılımı…