Geçen yazımda değerimizi düşüren şeyleri belirtmiştik, hayata hep olumsuz yönden bakmayalım, ara sıra elimizde olmadan yaptıgımız şeylerle her ne kadar değerimizi düşürsek te, yükseltecek o kadar erdem var ki, ik bunları hayatımızın parçası yapmak, istemeden, bilmeden yaptıgımız kötü şeyler olabilir ama bu iyi şeylerin olmamasını gerektirmez.
Özür dilemek mesela, özür dilemeyi sevmezdim küçükken, utanırdım, nefret ederdim, özür dilersem rezil olacagımı zannederdim. Oysa ne güzel bir şeymiş özür dilemek, kırdıgımız her insanı bu şekilde kazanabiliriz. Hatta ben helallik bile istiyorum.Yolda yürürken, toplu taşımada , mağazada kısaca heryerde küçük iyilikleri hayatın parçası haline getirmek çok güzel bir şey. Elbette hepimiz yardımı, iyiligi severiz ama küçük iyilikler daha farklı. Pazarda yere düşmüş bir biberi tezgaha geri koymak, hapşıran tanımadıgımız birine çantamızdan istemese bile bir kagıt mendil uzatmak, apartmanda eve giderken kapısındaki ayakkabı biraz uzaklaşmış olan bie komşunun ayakkabısını kapısına dogru itmek vs. çok mu zor , değil.En önemlisi çocuklar, elden geldigince çocuk sevindirmek, masum çocuklar zenginlik, fakirlik, din, dil, ırk kavramlarını bilmezler. Bakkala gittiğinizde o an orada alışveriş yapan bir çocuk herşeye sahip bir aileden gelse bile verilen bir sakıza sevinir, yolda düşen bir ufaklık biri tarafından kaldırılırsa dünyalar onun olur. Dünyanın en önemli varlıkları çocuklar .Anne, baba , sevgili veya dost sevdigimiz kim varsa onları yarın öleceklermişçesine kırmasak veya sinir anında kırarsak jet hızıyla af dilesek ne olur. Cevap veriyorum çok güzel olur, birini kaybettikten sonra küs gitti, helalleşemedik, üzülmüştü demek daha mı iyi?Fikrimizi savunurken dinlemeyi bilmemek, karşıt fikire saygı duymadıgımız gibi birde saldırganlaşmak çokça yaptıgımız hatalardan biri. Ben elma partili olayım, sen armut partili. Biz siyasetçi degiliz ki, ne bu dinlememezlik, saygısızlık. Herkes aynı takımı tutmak, aynı ideolojiyi paylaşmak zorunda mı? Hepimiz aynı partiye oy verseydik neden demokrasi denen şey ülkemize geldi o zaman. Dinimize herkes inanmak zorunda olsa bunu en başta Allah halleder, herkesi Müslüman yaratırdı. Herkes birbirinin dinine, tuttugu takıma, siyasi görüşüne saygı duysa daha ne isteriz. (karşılıklı fikir yürütme tartışma güzel bir şey ama biz bunu beceremiyoruz)Çağdaş olmak sadece teknolojiyi sonuna kadar kullanmakla, gündemi takip etmekle olmuyor.
yorumlar
Pazarda yere biber değilde patlıcan düşerse onu da alıp tezgaha geri koyalım mı
tezgahar kıza sarkmak dinen caiz midir taha efendimis ?
otobüste hamile ve yaşlılara yer vermekte var değil mi?uyuyor numarsına yatmadan.akılma çok güzel haraekelerdeki bir skeç geldi.hamila bayanlar yanında gebelik testi taşısın yer vermeyiz yoksam:))
bu küçük iyilikler diye bahsettigi şeylerden kızıma çok öğretmiştim, geçen selpak almış selpak satan minik çocuktan, bir tane içinden alıp çocuga vermiş burnu akıyor diye böyle ufak şeyler yapınca mutlu oluyor ve umarım ki mutlu ediyor. güzel şeyler bunlar mesela dogumgününde hediye almak :D:D
ne güzel bir yazı olmuş.içimi ısıttı. insanlara küçük iyilikler yapmak mutlu olmanın en önemli yoludur sanırım.Dr. Richard CARLSON, Ufak Şeyleri Dert Etmeyin isimli kitabında hayatın daha huzurlu ve rahat yaşanabilmesi için birilerine ama hiç tanımadığınız birilerine karşılıksız yardımlar ve küçük iyilikler yapın der. örneğin otoban gişesinde sizden sonra gelen aracaında parasını ödeyin vs. gibi bir sürü örnekler veriri. karşılıksız ve bir daha belki görmeyeceğiniz insanlara yapılan iyilik her halde en güzel olanı. geri dönüşümünü beklemeden.teşekkürler taha
okumayan varsa kitabı tavsiye ederim ayrıca.
son bir şey, ne zamandır ideolojilerin adam öldürücesine tartışıldığı şu platformlarda insanlıktan ve iyilikten bahseden bir yazı okumak çok iyi geldi.cematçisi, kemalisti, faşisti, koministi…önce insan olabilmek ne güzel!!önce insana yakışır davranışlar sergileyebilmek..
benim de her zaman savundugum şey siyasi veya dini konular tartışırken adam gibi tartışmaktır
insanı en mutlu eden iyilikler tanımadıklarımıza yaptıklarımızdır.
nazo, kesinlikle öyle, çünkü çıkar iyiliği değildir. ben buna bu iyiliği yaparım yarın benim de ona işim düşer mantığından uzak yapılan iyilik iyilik değildir zaten.
Çok çok hoşuma gitti yazı;bu kadar hayatın merkezini işgal eden konulara değiniyor olmak gerçekten güzel..Yüzlerce yazının arasına sıkışan,konusu basit ama icrası zor bu tür yazılar,burda bir inci değeri taşımalı bence..Bu konulu metinlerin yazılır değerde görülmesi,yazılanları gerçekleştirmenin zorluğunu ve gerçekleştirildiği taktirde birilerine,birşeylere katacağı paha biçilemez değeri kabul etmek demektir,ki bu esas zor birşeydir.Herkes,her yerde,her zaman söylüyor,bağırıyor olsa da burda yazılanları,yılmamak lazım bir de yazmaktan..Belki de en çok,herkesin bildiğini(!)yazmak lazımm!!
bazen sokakta yürürken bazı teyzeler hayatımda hiç görmedigim halde selamun aleyküm diyor ne kadar mutlu oluyorum öyle ya aynı asansöre bindiginiz alt komşunuzun bile iyi akşamlar demeyi çok gördügü bir hayatta bunlar güzel şeyler.
malesef bunlar da gözardı ediliyor, ya da artık çok relax bir toplum olma yolunda birinciliğe yükselmemiz an meselesi.
daha çok tahalara ihtiyacımızın olduğu şu günlerde…
orasını bilemem ama o teyzelere ihtiyacımız olduğu kesin
o teyzeden 1000 tane olsun türkiyenin vizyonu deyişir
aynen
Bu hayata değer katan şeyler güzel de, madem ki bu kadar güzel ve mutluluk verici şeyler, o zaman neden yapılmadığını da sorgulamak lazım. Neden bu değerlerden uzaklaşmaya meğilliyiz?Öyle bir hale geldik ki bırakın ufak iyilikleri falan başkasından bir kötülük gelmesin razıyım. Birbirinin yüzüne gülüp arkasından kuyuların kazıldığı, iki dakika önce bu dünyada ki en yakın arkadaşıymışcasına büyük bir samimiyetle konuştuğu insan gider gitmez arkasından hop hop dedikoduların sıralandığı bi dünyada yaşıyoruz.İnsan kötülük etmesin, başkasının hakkını yemesin, rahatsız etmesin yeter. Hapşırınca medilimi kendim çıkarırım.
1. hapşıran tanımadıgımız birine çantamızdan istemese bile bir kagıt mendil uzatmak,2. apartmanda eve giderken kapısındaki ayakkabı biraz uzaklaşmış olan bie komşunun ayakkabısını kapısına dogru itmek vs. çok mu zor , değil.Bunlardan emin değilim..
apartmanda daire kapılarının önünde ayakkabı gördüğüm zaman merdiven boşluğundan aşaya atıyorum
:))
Adam yüzüme hapşırırsa, çantamı yer kafasına..
sadece kendi apartmanımda değil, şu veya bu nedenle girdiğim diğer apartmanlarda da aynını yapıyorum
Ayakkabılarını kapıya bırakma görgüsüzlüğünde bulunanların hakettiği bir durum bu..Hangi devirde yaşıyoruz..
şu an mı ?22.yüzyılın başlarındayız..
bide yardım edecemişiz, kapısından uzaklaşan ayakkapları kapıya doğru itelicekmişiz,ulen görgüsüz pisliğini neden kapının önünde bırakıyorsun, orası ortak kullanım alanıo, saygısız terbiyesiz.
Heh, ayağım takıldı kapaklandım, burnum kırıldı, ne olacak..
olur olur, bakalım o zaman o dairede oturan sana tazminat ödücekmi, bana ne deikkat et diycek, alır atarsın boşluktan aşaya1,2, üçüncüde koymazkoyarsa çöpe atarsın bi daha koysun da görelim
Başkasının görgüsüzlüğü bana değer falan katmaz, zarar verir..
allahtan yanımdan 45`liğimi eksik etmem.ne zaman ayakkabı görsem kapı önünde mıhlarım..
herıldyani
Babannemin dik merdivenlerine bırakılan kutudan dolayı yuvarlandığım gün, kiracı kapıyı bile açmadı, boşlukta saatlerce baygın yatmışım..
aaa yardımcı olsaydın kutuya düzgünce koysaydın bi yere değer katardın kendine
ne hoş bi yazı.
kiracının feleği şaşmıştır kapının önüne konunca …
😀
merhabalar.çok anlamlı bir paylaşım olmuş.nasıl tutabilirim?
ne güzel biraz daha dolaş belki başarırsın:)
başlıkların etrafında dolaş ama:)) eminim yakalar ve tutarsın:)))
neyi tutcaanı söylememişki
doğru söylüyorsunuz, onunda anlamak için dolaşıyor galiba:)
yazi guzel, kahve kokusu ve nazokirazenin yorumlari daha guzel, mascal herzamanki mascalligini yapmasa olmazdi zaten,
mascallik ne demek suiza ?
olmazdı zaten,
yazı çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.
“mascallik” demek; isyankarlık demek; alayına isyankarlık, “mascalliğini yapmış” demekle isyankarlığını, her zamanki kafa tutuşunu göstermiş demek istiyorum, onnupro, bilmem anlaşabildik mi??zaten kendisininde dedigi gibi yapmasa olamazdi, biz onu o haliyle sevdik, yap yapabildigin kadar mascal, senden buyuk yok…
ne kadar da iyi tanıyorsun mascalı..valla bravo.
komik olan ne varsa çok eğlenmişsizniz. dolce mi mascal mı ne karın ağrıysanız. gülecek şey arıyorsanız aynaya bakın yeter.saygısızlar
hatırlatma için teşekkürler.uygulama bize ait.eyvallah
mascala takılmayın insandan saymayın hatta. ilginize teşekkürler arkadaşlar.
en nefret ettiğim şey kapı önündeki ayakkabılar.
herkes yüksek binalı apartmanlarda oturmuyor olabilir