bu samimiyet yine bir islam memletenine ateş, ölüm, kan, vicdansızlık olarak geri dönecek. bu samimi görüntü, az sonra sizden bir şey istenecek izlenimi veriyor. fazla samimi olmamak lazım.
gercekten bushun, erdoğanın oğlunun nerede yaşadığını ve ne iş yaptığını bilmeme ihtimali var mıdır? adam belli ki bir samimiyet! gösterisi yapmış 🙂 tabi siz buna ister osurursunuz ister sümkürürsünüz ateş olun da bari en azından cürmünüz kadar yer yakın belki bir işe yarar osururmuş çok da fifiiii burada en komik olan türkiye başbakanının oğlunun amerikalarda çalışması ama bu konuda kimse bir laf etmiyor öyle ya osurmak ve sıçmakla meşgülsünüz heralde çekinmeyin osurunuz
Aklıma Şili’li Ken Loach isimli yönetmenin 11 Eylül için çektiği kısa film geldi. ( Nedense film İngiltere adına çekilmiş gibi görünüyor. Zor buldum yönetmeni. )Filmde Amerika’nın rüzgar ekip fırtına biçtiğini vurguluyordu yönetmen. Şili’nin demokratik yollarla seçtiği sol yönetiminin Amerikalılarca, “bir ülkenin komünizmin eline düşmesine izin veremeyiz” gibi bir mazeretle diktatörlüğe dönüştürülmesini anlatıyordu.Bu işlerin mazereti bizide üşüten soğuk savaştan sonra komünizm yerine, küresel terörizm oldu. ( Amarika için mazeret tabi bu ) Irak halkının yeniden demokratize edilmesi örneğinde olduğu gibi.Bakalım bu “ayaküstü” konuşmalardan sonra nereyi demokratikleştirecekler. Sanırım onu “oturup” konuşuyorlardır.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
bu samimiyet yine bir islam memletenine ateş, ölüm, kan, vicdansızlık olarak geri dönecek. bu samimi görüntü, az sonra sizden bir şey istenecek izlenimi veriyor. fazla samimi olmamak lazım.
.
gercekten bushun, erdoğanın oğlunun nerede yaşadığını ve ne iş yaptığını bilmeme ihtimali var mıdır? adam belli ki bir samimiyet! gösterisi yapmış 🙂 tabi siz buna ister osurursunuz ister sümkürürsünüz ateş olun da bari en azından cürmünüz kadar yer yakın belki bir işe yarar osururmuş çok da fifiiii burada en komik olan türkiye başbakanının oğlunun amerikalarda çalışması ama bu konuda kimse bir laf etmiyor öyle ya osurmak ve sıçmakla meşgülsünüz heralde çekinmeyin osurunuz
.
.
Aklıma Şili’li Ken Loach isimli yönetmenin 11 Eylül için çektiği kısa film geldi. ( Nedense film İngiltere adına çekilmiş gibi görünüyor. Zor buldum yönetmeni. )Filmde Amerika’nın rüzgar ekip fırtına biçtiğini vurguluyordu yönetmen. Şili’nin demokratik yollarla seçtiği sol yönetiminin Amerikalılarca, “bir ülkenin komünizmin eline düşmesine izin veremeyiz” gibi bir mazeretle diktatörlüğe dönüştürülmesini anlatıyordu.Bu işlerin mazereti bizide üşüten soğuk savaştan sonra komünizm yerine, küresel terörizm oldu. ( Amarika için mazeret tabi bu ) Irak halkının yeniden demokratize edilmesi örneğinde olduğu gibi.Bakalım bu “ayaküstü” konuşmalardan sonra nereyi demokratikleştirecekler. Sanırım onu “oturup” konuşuyorlardır.
Ken Loach İngilizdir efenim. Şurdan kendisiyle ilgili bilgi alabilirsiniz.