Bu entariyi yeni aldım biraz büyük ama tezgahçı, yıkayınca çeker dedi.’ O halde dedim ‘yıkayınca çeken şeyleri satacağına önceden yıkasan da biz ne kadar çekcek acaba diye merakta kalmasak’. O da dedi ki ‘Zaten temiz olan bir şeyi niçin yıkayayım’. ‘Haklısın’ dedim ve entariyi ani bir hareketle ağzına tıktım. Salyalarıyla kirlenmiş olan buluzu göstererek ‘İşte şimdi yıkayabilirsin herhal’ dedim. Hatasını anlamıştı. Entarinin yanında bir çift de çorap hediye etti. Ayakkaplarımı çıkararak onları da denedim. Tam oluyorlardı. Demek ki çorapları yıkamaya gerek yoktu. Yine de haftada bir, her değiştirişte yıkamak lazımdı. Pis olmamak lazım.